Kinder Sürpriz ve Nutella markalarıyla bilinen Ferrero, Manisa’da 100 milyon euroya kurduğu fabrikaya bir o kadar daha yatırım yapıp Türkiye’yi Ortadoğu, Afrika ve Türk cumhuriyetleri için üs haline getirecek
Geçen hafta İtalya’nın Alba şehrinde dinlediğim bir şirket büyüme öyküsü, Avrupalının şirketini nasıl besleyip büyüttüğünü göstermesi açısından çok öğreticiydi. İtalyan çikolata devi Ferrero’dan bahsediyorum. Yılda 9.4 milyar euro ciro yapan, 34 bin çalışanı olan bir grup. 32 bin nüfusa sahip üzüm bağları, fındığı ve trüf mantarı ile ünlü Alba’da kurulmuş. Dev holdingin merkezi ve ana fabrikası hala bu küçücük şehirde ve 4 bin Albalı bu tesiste çalışıyor.
Bu röportajda kalkınma modellerinden bahsedecek değilim ancak göçten yakınan devlet yetkililerinin resmi temasları sırasında biraz da Almanya, İtalya gibi ülkelerin, neden büyük fabrikalarını mesela Roma’ya taşımayıp, kuruldukları topraklarda tuttuklarını, küçücük şehirlerin nasıl birer markayla özdeşleştiklerini incelemelerinde yarar görüyorum. 22 ülkede fabrikası bulunan Ferrero’nun özellikle Nutella ve Kinder markalarını Türk tüketicisi yıllardır biliyor. İsimleriyle özdeşleşen, sarı parlak ambalaj içindeki Rocher Ferrero çeşidi grubun kült çikolata markası. Ancak grubun bir ekonomik özne olarak algılanması, Türkiye’nin en büyük fındık ihracatçısı ve piyasanın en büyük firması Oltan Gıda’yı satın almasıyla oldu. Artık Türkiye’de fındık piyasasının en büyük oyuncularından birisi de Ferrero.
Önce insana yatırım
Bir İtalyan aile şirketi olan Ferrero, yıllardır Türkiye’den fındık alıyor. Tam 20 yıl önce şirketin genç çalışanlarından Renato Danna’yı Türkiye’ye yolluyorlar. Öyle çalışması için falan değil, dili, kültürü, coğrafyayı öğrenmesi için. Üç yıl burada yaşıyor. Bir Türk kızına da aşık oluyor. Ancak vuslata eremiyorlar. Şirket, 1999’da mükemmel Türkçe konuşan Renato Danna’yı tekrar Türkiye’ye gönderiyor. Bu kez Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs, Malta Bölge Direktörü olarak. Danna’nın 20 yıl önce başlayan Türkiye macerası Oltan’ın alınmasına, Manisa’da büyük bir fabrika kurulmasına kadar uzanıyor. Süreci ve şirketin büyüme öyküsünü Danna ve Türkiye Ferrero Başkanı Carlo Marsili ile konuştuk. İtalya’nın Türkiye eski Büyükelçisi Carlo Marsili şirketin Türkiye faaliyetlerini temsil ediyor.
Fındığın yüzde 85’i Türkiye’den
Kaç yıldır Türkiye’de çalışıyorsunuz?
Renato Danna: 6 yıl. Ancak ben 20 yıl önce de Türkiye’de yaşadım. Şirketim beni kültürü, dili öğrenmem, ülkeyi tanımam için Türkiye’ye gönderdi. Üç yıl boyunca ülkeyi gezdim. Dil okuluna gittim. Trabzon’dan Diyarbakır, Mardin’e kadar her yeri gezdim. Çok sevdim Türkiye’yi. Aşık bile oldum. Fındığı Cüneyt, Aziz Zapsu’nun şirketinden alıyorduk o zaman. Piyasayı öğrenmek için onlarla çalıştım bir süre.
Sonuçta şirket parasını ödeyip Türkiye’den fındık alıyordu, neden bu kadar çaba?
Büyük şirketlerde işler öyle yürümez. Özellikle gelişmekte olan ülkelere dair vizyonda. Ferrero’nun üretiminde kullandığı toplam fındık miktarının yüzde 85’i Türkiye’den alınıyor. Bu kadar büyük bağımlılık olunca o ülke piyasasını tanımak, yatırım planlarınızı yıllar öncesinden şekillendirmek zorundasınız. İki yıl önce de Türk fındık ihracatının üçte birini gerçekleştiren Oltan Gıda’yı satın aldık.
‘Çocuk işçi olmamalı’
Türkiye’de fındık fiyatı üstünde etkiniz var mı?
Carlo Marsili: Fiyat arz talep koşullarına göre belirleniyor. Piyasa belirliyor. Hava durumu çok önemli. İki yıl önce büyük bir don oldu hatırlarsanız fındık fiyatı üç katına çıktı. Geçen yıl 450 bin ton fındık oldu, bu yıl iyi bir sezon olacak, 750 bin ton üretim bekleniyor. Karadeniz’de 40 çalışanımız, isteyen çiftçi ailelere daha kaliteli üretim için eğitim desteği veriyor. Türkiye’de 450 bin aile fındık ile uğraşıyor. Bu, 2.5 milyonluk bir nüfus anlamına geliyor. Türkiye dünyanın en büyük fındık üreticisi. Fındığın toplanmasında çocuk işçi kullanılmamasına yönelik ciddi faaliyetlerimiz var, bu konuda ILO ile çalışıyoruz. Ferrero, 1946’da Alba’da kuruldu. 2. Dünya Savaşı sonrası, kıtlık içindeki Avrupa’da kakao bulmak çok zordu. Pietro Ferrero, kakao yokluğunda Alba bölgesinde bulunan yüksek kaliteli fındığı kullanarak Nutella’nın ilk versiyonunu geliştirdi. Bu ürün, büyük bir üne kavuştu. Ferrero, bugün 9.4 milyar euro’yu aşan iş hacmi ile dünya şekerleme pazarının liderlerinden. Çikolatada ise dünyanın en büyük üçüncü şirketi.
Yeni yatırım masada
Peki, Türiye’de yeni yatırım planı var mı?
Marsili: Ferrero’nun dünyada 22 şirketi ve 9 tarım şirketi var. Fındık ihtiyacının yüzde 85’ini Türkiye’den karşılayan şirket 19. fabrikasını iki yıl önce Manisa’da 100 milyon euro yatırımla kurdu. Bu fabrikamızda Nutella ve Kinder Pingui ve Süt Dilimi üretiliyor. Fabrikada 250 kişi çalışıyor. Türkiye Ferrero olarak ise 1.400 kişiyiz. Türkiye’de toplam 1.2 milyar euro ciro yapıyoruz. Şimdi yine Manisa bölgesinde 100 milyon euro’luk bir yenileme yatırımı bütçeledik. Yenileme yatırımı, ekim ayında merkez onayladığında ilkbaharda başlayacak. Fabrikayı büyüterek Türkiye pazarından öte Orta-Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya Türki devletleri pazarlarına buradan ulaşmayı hedefliyoruz. Bu bölgelerde fabrikamız yok çünkü. Türkiye bu nedenle bu bölgeler için üretim üssü olabilir.
Aşka Adanalı ağabey engeli
Çok merak ettim aşık olduğunuz Türk kızıyla neden ayrıldınız? Danna: Benim tercihim değildi. Fransız Kültür’de çalışıyordu. Ferrero, beni üç yıl sonrasında Fransa’ya atadı. Kız arkadaşımın babası vefat etti o arada. Evlenip benimle Fransa’ya gelmesini istedim. ‘Babam vefat etti, ağabeyimden izin alman gerekir’ dedi. Ağabeyi Adana’da yaşıyordu, atladım Adana’ya gittim. ‘Biz evleneceğiz, rızanız var mı, Fransa’ya gideceğiz’ dedim. Türkiye’ye ne zaman dönüp kalıcı olarak çalışacağımı sordu. Ferrero’nun Türkiye’de büyüyeceğini biliyordum. Bana da yatırım yapmışlardı. Ancak ne zaman döneceğimi bilemediğimden ‘bilmiyorum’ dedim. ‘Düşünüp size haber vereceğim’ dedi. Ertesi gün, kız arkadaşım benimle evlenip Fransa’ya gelemeyeceğini söyledi! Ağabeyi istememişti. Çok üzüldüm. Fransa’da şimdiki eşimle tanıştım.
Emeklilerini zinde tutmak için vakıf kurdu
Grevleriyle ünlü İtalya’da şirketinizde hiç grev yaşanmamış. Ünlü vakfınızdan bahseder misiniz bana?
Danna: Grubun kurucusu Michele Ferrero’nun isteği üzerine 1983’te Ferrero Foundation kuruldu. Alba’da emeklilerin faydalanacağı büyük bir sosyal tesis yapıldı. Vakıf burada yaşlılara kütüphaneden, sinemaya, sayısı 40’ı geçen aktivite grupları sayesinde faal bir yaşlılık imkanı sağlıyor. Jimnastik yapıyorlar. Seramik, tiyatro, İngilizce, Fransızca, Almanca kursları veriliyor. Seyyar mutfakları ile seyahat ediyorlar.
Mülteciler için yemek yapıyorlar. Lisan öğrendikleri için rehberlik yapıyorlar. Tarım faaliyetlerinde bulunuyorlar. Günde 1000 - 1200 emeklimiz bu merkeze uğruyor. Hastanede kalma, acil servise gitme gibi alanlarda 6 yılda yapılan çalışmalarda görüldü ki, bir yaşlı yılda hastanede 100 gün kalıyorsa, merkeze gelenler 78 gün kalıyor.
Acil servise daha az gidiyor. Vakıf eski çalışanlarına doktor ve sağlık sigortasından yararlandırıyor. Ferrore eski çalışanının terk etmiyor, kanser olan emeklilerini en iyi doktorlara teslim ediyor.