Başbakan ve eşi Çankaya Köşkü bahçesindeki şenlikte çocuklarla 2.5 saat geçirdi. Çocukların eğlenmesi için her ayrıntı düşünülmüştü. Davutoğlu, çocukları, “Seneye yine bekliyoruz, burada yine birlikte olalım” diyerek uğurladı
Güneşli bir Ankara günü... Çankaya Köşkü’nün bahçesindeyiz... Bahçe birbirinden sevimli, neşeli, coşkulu çocuklarla dolup taşmış. Kimi ebru yapıyor, kimi çocuk senfoni orkestrası üyelerinden enstrüman çalmayı öğrenmeye çalışıyor. Kimi bahçede kurulan platformda saniyesini kaçırmadan kendileri için sahnelenen oyunları, gösterileri izliyor, yarışmalara katılıyor. Birini durdurup konuşmak mümkün değil, çok meşguller, çanak çömlek yapıp birbirlerine gösteriyorlar. Hepsinin şapkası var, şapkalarda ‘Çankaya Köşkü Çocuk Şenliği’ yazıyor.
Çocuklar gönüllerince eğlendikten sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu geldi bahçeye. Ufaklıklar bir anda etraflarını sarınca, birlikte bütün stantları gezip ebru, çanak çömlek yaptılar. Enstrüman çalan çocukları dinlediler.
Protokol yok, minder var
Başbakan ve eşi çocuklarla yaklaşık 2.5 saat zaman geçirdi. Saat 15.00’da geldikleri bahçeden, 17.30’da ayrıldılar. Danışmanlar, Sare Hanım’ın sonuna kadar kalacağı ancak Başbakan’ın yarım saat kalıp ayrılacağı bilgisini paylaşmıştı bizimle oysa. Ancak Başbakan da kapıldı çocukların coşkusuna.
Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın konserini bahçeye yerleştirilen puflara oturup birlikte dinledik. Sare Davutoğlu’nun organize ettiği şenlikte protokol uygulanmamıştı. Şenlikte, 81 ilden ilkokul ve ortaokul öğrencileri ile Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis’ten gelen Suriyeli yetim çocuklar vardı. Bahçede kokteyl masaları, iskemleler yoktu. Onun yerine minderler, puflar serpiştirilmişti. Başbakan, eşi ve yetişkin davetliler de çocuklar gibi bu minderlere, puflara oturdu, yemeklerini ellerine alarak. Çocukların eğlenmesi için Sare Hanım özellikle böyle olmasını istemiş. Çankaya’da gün çocukların günüydü.
Nabi Avcı esprileriyle bahçedeki havaya ayrı bir neşe kattı. Tanıyanlar bilir, Nabi Avcı çok babacan, nüktedan bir siyasidir. Bir kadın veli gelip Avcı ile resim çektirmek istedi. Poz verildi, veli bu kez Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin’e dönüp, “Sizinle de çektirebilir miyiz?” deyince, Nabi Avcı espriyi patlattı: “Şimdi Yusuf Bey’in istikbaliyle niye oynuyorsunuz!”
Ek puan son aşamaya geldi
Şenlikte, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında sanat ve spora ek puan verilmesine ilişkin çalışmanın son aşamaya geldiğini de öğrendim. İlk müjdesi birkaç ay önce verildikten sonra özellikle gelecek yıllarda TEOG sınavına girecek öğrenciler tarafından merakla beklenen bu çalışma, çocukların daha sosyal bireyler olmasını hedefliyor. Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan, Doğuş Oto Yönetim Kurulu üyesi Özlem Denizmen’in de katıldığı sohbetimizde, hem beşinci sınıftan itibaren sanat ve sporla ilgilenen öğrencilere TEOG sınavında ek puan verileceğini, hem de öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda sportif ve sanatsal yeteneklerini geliştirebilecekleri liselerin sayısının da artırılacağını öğrendim. Yusuf Tekin, “Ülke genelinde 55 spor ve 73 güzel sanatlar lisesi bulunuyor. İhtiyaç doğrultusunda sayısı artırılacak. Özellikle olimpik sporlarda, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ‘liselerimizi bu anlamda daha spesifik hale getirebilir miyiz’ diye çalışıyoruz” dedi.