Sürdürülebilir ürünlerini ‘Suya Saygı’ koleksiyonunda toplayan ve bu ürünlerinin toplam içindeki payının yüzde 15 olacağını taahhüt eden Koton, bu oranı aştı. Yeni hedef yüzde 25’e ulaşmak
Tüketicinin bir kıyafeti tercih etmesinde şıklık, üzerinde iyi durması gibi kriterler vardır. Rahatlık da çoğu zaman önemli bir kriterdir. Şimdilerde bu kriterlere bir de ‘iç rahatlığı’ eklendi. Artık çoğu tüketici, üretim sürecinde çevreyi kirleten ürünleri almak istemiyor. Kirletip kirletmediğini nereden bilecek diyeceksiniz. Doğru! Ama üreticisi eğer, “Ben bunu üretirken şu kadar daha az su kullandım. Şöyle dönüşümlü hammadde tercih ettim” derse tüketicinin ‘içi rahat ediyor’.
Türkiye’nin Better Cotton üyesi ilk perakende markası olan Koton, daha iyi bir dünya hedefine katkıda bulunmak üzere dünyaya dost hammadde ve üretim teknikleriyle hazırladığı Suya Saygı sonbahar kış koleksiyonunu raflara çıkardı. Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz’ın ev sahipliğinde, Koton CEO’su Bülent Sabuncu ve Dünya Serbest Dalış Rekortmeni, Milli Sporcu ve UNDP Türkiye’nin Sudaki Yaşam Savunucusu Şahika Ercümen’in katılımıyla gerçekleştirilen lansmanda, Suya Saygı koleksiyonunun ikinci sezonunda buzulların erimesiyle değişen iklim koşullarına dikkat çekildi.
BM ile uyumlu
Koton Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Gülden Yılmaz konuşmasına markanın 2021 yılı değerlendirmesi ve 2022 yılı hedefleriyle şöyle başladı:
“2020 yılında yayınladığımız Yaşama Saygı Manifestosu’yla işimizdeki tüm büyüme strateji ve hedeflerimizi Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlandırdık. Hatta logomuzdaki pamuk çiçeğinin her bir yaprağının üzerine 4 saygı alanımızı yazdık. Sürdürülebilirliği marka olarak var oluşumuzun temel çerçevesi olarak kabul ettiğimizi vurguladık. Yılda 80 milyon adet üretim yapan ve mağazalarında yılda 345 milyon insan ağırlayan bir marka olarak, atacağımız bir adımın yaratacağı etkinin çok önemli olduğuna inandık.”
Samimi ve şeffaf
Yola çıkarken kendilerine hedefler koyduklarını vurgulayan Yılmaz, “Samimi ve şeffaf bir şekilde hedeflerin gelişimini ve sonuçlarımızı paylaşacağımızı taahhüt ettik. 2021 yılında sürdürülebilir ürünlerimizin toplam Koton içindeki payının yüzde 15 olacağını daha önce ifade etmiştim. Gururla söylüyorum ki bu oranı aşarak payı yüzde 16,5 seviyesinde gerçekleştirdik. 2022 hedefimiz ise oranı yüzde 25’e çıkarmak” dedi.
Suya Saygı koleksiyonlarının dünyaya kazanımlarını ise şu sözlerle aktardı: “Suya Saygı koleksiyonu ile bugüne kadar karbon emisyonumuz 623 bin kilogram daha az gerçekleşti. Doğa dostu materyal ve üretim teknikleri kullanarak 49 milyon litre su tasarrufu elde ettik. 825 kg daha az pestisit kullanmamız mümkün oldu.”
Kadınların el emeği
Çevre dostu ürünlerin yanı sıra bazı parçalarda el emeği kullanıldı. Koton El Emeği Projesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde GAP İdaresi, UNDP teknik desteği ve ÇATOM’lar vasıtasıyla kadınların üretime katılmasına olanak sağlayan başarılı iş modeli olarak 6 yıldır devam ediyor.
Daha az kimyasal ve su kullanıldı
Suya Saygı koleksiyonunda yüzde 50 daha az su tüketimiyle sertifikalı Lenzing Ecovero Viscose kumaş kullanıldı. Koleksiyondaki denimlerin tamamındaki yıkama işleminde, standart yıkama yöntemlerine göre yüzde 70 daha az su ve kimyasal kullanıldı. Su ve kimyasal kullanımındaki azalmanın yanında, koleksiyondaki 3 modelde dönüştürülmüş pamuk karışımlı kumaşlar yer alıyor.
Sosyal girişimciler dünyaya ‘iyi bakıyor’
Yaşamı boyunca doğduğu topraklara değer, çalıştığı insanlara umut olmak için emek veren Kale Grubu’nun kurucusu İbrahim Bodur’un vefatının ardından, onun değerlerini yaşatmak amacıyla hayata geçirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı 5’inci yılına girdi.
Bu yıl ‘Değer kat hayata, iyi bak dünyana’ mottosuyla gerçekleştirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nın kazananları da belli oldu.
4 kategoride toplam 317 başvurunun değerlendirildiği sürecin sonunda Erken Aşama kategorisinde ‘Nivogo’, İleri Aşama kategorisinde ‘Erişilebilir Her Şey’, İş Birliği kategorisinde ‘Fazla Gıda & Gıda Kurtarma Derneği’ ödül almaya hak kazandı. Bu yıl ilk kez 18-25 yaş arası değişim öncüsü gençleri de ödüllendirmek amacıyla verilen Seçici Kurul Özel Ödülü ise Gençlik kategorisinde ‘Kadınların Elinden’ adlı girişime verildi.
‘Maratonun başındayız’
Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, basın buluşmamızda, ödül programının etki alanının her yıl katlanarak büyüdüğünü belirterek, “İlk yılından bugüne başvuru sayısı 3 katına çıkan program, bugün Türkiye sosyal girişimcilik ekosisteminin en önemli taşıyıcı güçlerinden biri konumunda. Daha iyi bir dünyada yaşamak isteyen, geleceği şekillendirmeye soyunan çoğu da genç olan bu insanlara ilham vermek, yürüdükleri yolda ellerinden tutup cesaretlendirmek, toplumda görünür olmalarını sağlamak için bir maratona çıktık. Henüz ilk yüz metreleri koşuyoruz, ama gördüğümüz büyük ilgi bize cesaret veriyor” dedi.
Zeynep Bodur Okyay
Gençler aksiyona geçti
Zeynep Bodur Okyay, iklim değişikliği ve diğer küresel sorunlardan en çok etkilenenler arasında yer alan gençlerin aksiyona geçtiklerine dikkat çekerek, bu yıl ödül programına gelen 317 başvurunun 178’inin Gençlik kategorisi altında değerlendirildiğini sözlerine ekledi. Zeynep Bodur Okyay, “Onlar için hayallerini gerçeğe dönüştürebilecekleri zemini hazırlamak, hepimizin boynunun borcu…” diye konuştu.
Anadolu’nun potansiyeli
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı ile ekosisteme sürdürülebilir destek sağlamayı amaçladıklarını kaydeden Okyay, bu amaçla Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ve Boğaziçi Üniversitesi İş İnsanları Derneği ile yaptıkları iş birliğini şu sözlerle açıkladı: “Kale Grubu, bu iş birliğiyle ‘Dünyaya İyi Bakanlar Akademisi’ adını verdiğimiz sosyal girişimcilik eğitim programı sayesinde, her yıl 150 yeni potansiyel adayın sahaya çıkmasını sağlamak, en büyük beklentimiz. Anadolu’daki sosyal girişim potansiyelini Türkiye’nin gündemine taşımakta kararlıyız.”
‘Tohumlara’ can suyu
Erken Aşama, İleri Aşama ve İş birliği kategorilerinde birinci olan ve Seçici Kurul Özel Ödülü’nü almaya hak kazanan sosyal girişimcilere 50 bin liralık para ödülü takdim edildi. Ayrıca Türkiye’nin ilk çağdaş seramik sanatçısı Füreya Koral’ın öğrencilerinden seramik sanatçısı M. Tüzüm Kızılcan’ın imzasını taşıyan seramik tohum heykeli hediye edildi.