Yıldız Holding’in Pazarlama Başkanı Ahad Afridi. Amerika PepsiCo’dan transfer. Yılda sadece gofret kategorisinde 2 milyon ürün satıyorlar. Bu müthiş bir baskı olsa gerek... Ancak tanıdığım en sakin yöneticilerden biri. Amerikan tarzı bir yönetim sergiliyor. Yaratıcılığı teşvik ediyor. Geri bildirim onun için çok önemli. Bu nedenle kendisine bağlı çalışanlara düşüncelerini mutlaka söylüyor. Müzikle ilgileniyor. Bridge Trafik adında bir grubu var. Yakında rock parçalardan oluşan CD’ni çıkarıyor. Ezber bozacak şeyler söylüyor. Genç nüfus, hep artı sayılır, bilirsiniz. Oysa Afridi’ye göre en zoru gençlere satmak. İnovasyon, yenilik... Son yılların parlayan kavramları... Afridi diyor ki, “Klasiğin pazarda yeri hep vardır... Ah o yeni yok mu.... Onun açmazı da bu! Çünkü satacağı ürünlerin bir numaralı alıcıları gençler ve sürekli yeni ürün peşinde olmalı. Açmazın açarını teknolojide bulmuş. Sosyal medyada. Mecranın önemini çok önceden keşfeden Ülker’in markalarının an itibariyle 17 milyon takipçisi var. Köprü trafiğinden müzik üreten Afridi sorularımı yanıtladı.
Y jenerasyonu zorluyor
Her kitleye satış yapmanın kendi zorlukları var. Mutlaka onları çok iyi anlayıp, katma değerle bir şeyler sunmanız gerekiyor. Ama baktığınız zaman bütün bu segmentler içinde bugünün gençliği aslında ulaşılması en zor gruplardan biri. Çünkü Y jenerasyonu ile birlikte hem istekleri değişiyor, hem kullandıkları mecralar. Daha teknolojikler, farklı mecraları kullanıyorlar. Gençlerin yeni yapısını anlamak daha zor. Onlara satış yapmak şimdilerde daha zorlaştı. Artık global trendleri izliyorlar. Daha böyle birleşen
Neyi satmak en zor?
İnovasyon, yeni ürünler aslında satması en zor ürünler. Çünkü burada beklentinin de ne olduğunu bilmiyorsunuz. Tüketici için de, sizin için de yeni. Tüketicinin hayatında bu nasıl bir yer alacak? O ürünü tüketmek için hayatında başka neyi bırakıp da onun yerine bu ürünü alacak. Bütün bunlar aslında bir bilinmezlik.
Kullandığı bir ürünün muadilini değil, daha önce hiç kullanmadığı bir ürünü de kullanmasını bekliyorsunuz aslında. Dolayısıyla beklentiler belirsiz olduğunda inovasyon ürünlerinde satış çok daha zorlaşıyor.
Ayda 2 bin içerik
Bu yıl Türkiye’nin tanıtımı için oluşturulan bütçenin beşte biri sosyal medyada harcanacakmış. Sizin grubunuzda sosyal medyanın payı nedir?
Dijital pazarlama bütçemiz bahsettiğiniz ortalamadan yüksek. Bu yıl ilk defa bütün markalarımızın dijitale ayırmak zorunda oldukları asgari bir bütçe koyduk.
İnternet ürünlerinizin satışı için iyi bir kanal mı?
Ürünlerimiz her köşe başında bulunabilir halde olduğundan, hemen bu kategoride görmüyoruz. Bizim online satışımız yok. Ancak başka kategorilerde online satışların etkisi ciddi şekilde arttı. Günümüzde mobil dünyanın hızlı gelişimi ve akıllı cihazların yaygınlaşması ile birlikte, Yıldız Holding markalarının hedef kitlelerinin de bu mecraları yoğun olarak takip ettiğini gözlemlemekteyiz. Hedef kitlemizin ilgisini çekebilecek farklı proje kurgularıyla onlarla yeni iletişim platformlarında buluşarak, markalarımızla olan etkileşimi artırıyoruz. Bu bağlamda, dünyanın en büyük görsel tanıma platformu olan Blippar ile Türkiye’de hızlı tüketim alanında işbirliği yapan ilk şirket olduk. Sosyal medyada Yıldız Holding markalarına ait 102 Facebook, 55 Twitter sayfası mevcut. Yıldız Holding toplam Facebook fan sayısı 17 milyon, Twitter takipçisi sayısı ise 700 bin... Yıldız Holding ve markalarının Facebook ve Twitter hesaplarından her ay 2 bin içerik paylaşılıyor.
‘Türkiye’de millet paniklemiyor’
Siz ABD’de uzun yıllar pazarlama alanında çalıştınız. Hep merak ederim, sosyal bir kriz anında ABD’de halk dükkanlara girip adeta saldırırcasına ne var ne yok alıyor. Türkiye’de ise aksine tüketim azalıyor bu tür durumlarda... Sizce bu fark neden?
ABD’ye kıyasla, Türkiye’nin kriz konusunda çok daha fazla deneyimi olduğunu düşünüyorum. Mesela bir doğal afet olduğu zaman halkın ilk reaksiyonu markete gidip ürün stoklamak ancak iş ekonomik krize geldiği zaman toplumun bunu algılayıp reaksiyon vermesi çok hızlı olmuyor.
Çünkü ABD’de sistem çok büyük ve halkın bundan etkilenmesi zaman alıyor. Türkiye’de bu konuda çok daha fazla tecrübe var. Türkiye’de millet paniklemiyor. Halk krize alışkın, daha önceki tecrübelerine dayanarak içine kapanıyor.
100’e yakın şarkısı var
Ülker’in Pazarlama Grup Başkanısınız... Üzerinizde müthiş bir baskı olmalı... Ancak siz çok rahat görünüyorsunuz...
Babama benziyorum. Babam psikiyatrist idi. Birisini izleyerek, kendinize rol model alarak sakin olabilirsiniz. Ama şunu da söylemek gerekir ki, dışarıdan görünen illa içeride olanı yansıtıyor anlamına gelmiyor.
İçinizde olup da dışarı yansıtmadığınız bir şeyi sorsam.
Oğlumun hasreti. Oğlum Armaan annesiyle New York’ta yaşıyor. Her gün okula gitmeden, kahvaltısını yaparken FaceTime üzerinden konuşuyoruz. O da gitar çalıyor ben de. Gitar dersinde öğrendiği parçaları bana çalıyor. Ben de ona kendi parçalarımı çalıyorum.
Ne tarz şarkılar bunlar?
Rock tarzında. Dört kişiden oluşan Bridge Trafik adında bir grubumuz var. Özel konser de verdik birkaç kez. Nublu’da mesela. Hafta sonlarında stüdyoya gidip kayıt yapıyorum.
Rock tarzında bir albüm çıkarıyorum yakında. 6 ay sonra piyasaya çıkacak. İşten çıkıp eve gittiğimde enerjik hissediyorum. Oturup beste, güfte çalışmaları yapıyorum. Yüze yakın şarkım var. Belki reklamlar için de şarkı yazarım. Herkesin iş dışında uğraştığı ciddi bir hobisi olmalı. Hobi insanların yaratıcılığını teşvik eder, şahsi başarıları ön plana çıkarır.
Kravat yok, yaratıcılık var
Sizi üçüncü görüşüm, bugün de kravatınız yok!
Ofiste kravat takılmasından yana değilim. Bir süredir ofiste kravat takılmaması yönünde lobi de yapıyorum! Bugün çok güzel bir test olacak. Çünkü Murat Bey ile başkanlar toplantımız var. Bakalım kaç başkan kravat takmamış olacak.
Beklentiniz ne?
Kravatı olmayan tek yöneticinin ben olmamam. Odada Murat Bey ile birlikte 7 kişi olacağız. Oran hiç olmazsa yüzde 30 olursa iyi olur!
Kravat sevmiyorsunuz...
Olay kravat olayı değil. ABD’de birçok büyük şirkette bu kıyafet kodları yok artık. Kravat, genel anlamda çok ciddi giyinmek kişilere hiyerarşiyi de empoze ediyor. Öyle olunca insanlar özgür hissedip, içlerindekini rahatça dışarı vuramıyorlar.
Nüfusun dörtte biri online bağlı
Sosyal medya sayfalarınızı nasıl yönetiyorsunuz?
Yıldız Holding olarak dijital pazarlamanın önemine çok inanıyoruz. Bu alanda daha güçlü bir varlık gösterebilmek adına dijital pazarlama bölümünü kurduk. Pazarlama alanında uzman, dijital dünyaya hâkim 6 kişilik ekibimiz Dijital Pazarlama Direktörü Nevgül Anbarlılar liderliğinde Yıldız Holding markalarına destek veriyor.
Uzmanlığa inanan, yaratıcılığı ve yenilikçiliği destekleyen bir ekip olarak her projede farklı ajansları değerlendiriyoruz. Stratejimiz 3 adımdan oluşuyor; markalarımız hakkında sosyal platformlarda oluşturulan içeriği her daim dinliyoruz, marka iletişimi ve kampanyalarla Yıldız Holding sayfalarındaki takipçilerimizin markalarımızla olan duygusal bağını güçlendiriyoruz.