İngiltere Kralı 3. Charles’ın kardeşi Edinburg Dükü Prens Edward, Uluslararası Gençlik Ödül Programı’nın Türkiye’deki gelişimini incelemek için İstanbul’a geldi. Prens Philip’in desteği ile İngiltere’de 1956’da başlayan program, bugüne kadar 30’u aşkın ülkede 13 milyondan fazla gence ulaştı. Gönüllü Hizmet, Fiziksel Gelişim, Beceri Geliştirme, Macera ve Keşif Yolculuğu bölümleriyle tüm dünyada 14-24 yaş arasındaki gençlerin bireysel gelişimine katkı sağlayan Uluslararası Ödül Programı, Türkiye’de TİKAV temsilinde yürütülüyor.
20 bin katılımcıyı aştı
Programa Türkiye’de katılan genç sayısı bu yıl itibariyle 20 bini aştı. İngiltere İstanbul Başkonsolosluğu’nun bahçe davetinde eğitim ile ilgili görüşlerini sorduğum Prens Edward’ın cevabı soru şeklinde oldu;
“Aramızda kaçımız sınıf içinde öğrendiği teknik bilgileri hatırlıyor?”
Prens ardından, “Peki okul dışı aktivitelerle öğrendiklerimizi kim hatırlıyor” diye sorunca ilk dansımızı bile anımsadık!
TİKAV Başkanı Pelin Akın Özalp söze girerek, “İşte Ödül Programı tam da bu noktada anlam buluyor. Özellikle Anadolu’daki devlet okullarında okuyan gençlerimizin kişisel gelişimlerini, sosyal yönlerini geliştirip hayata hazırlıyoruz. Dans, spor, müzik, tiyatro, el sanatları, dijital iletişim, yabancı dil başta olmak üzere her konuda kendilerini geliştirmeleri için çabalıyoruz” dedi.
‘Yaşlılara yardım edin’
Prens Edward gençlere hitaben; “Onların yaşlı veya engelli insanlara yardım etmeleri, aşı kampanyaları gibi önemli meselelerde deneyimli kişilerle birlikte çalışmaları, boş arazileri, nehirleri temizlemek veya tehdit altındaki yabani hayat ya da ağaçları korumak gibi çevre projelerine çalışmaları gibi gönüllü faaliyetlerde bulunmalarını destekliyoruz” dedi.
34 şehirde varlar
Türkiye’de 34 ilde faaliyet gösteren, gönüllülük esasında katılımın sağlandığı program, gençlerin kişisel gelişimlerine, özgüven ve öz disiplin kazanmalarına destek oluyor. Gençler ayırdıkları zamanla orantılı olarak altın, gümüş ve bronz ödüllerinden birisini alarak mezun oluyorlar. Program, iş ve üniversitelere kabul edilmede tercih sebebi olarak da dikkat çekiyor.
Çağdaş sanata kıtalar arası kutlama
İstanbul, çağdaş sanat haftasında çok hareketlendi. Ancak asıl hareketlilik Lucca ve Pilevneli Galeri’nin Likör Fabrikası’ndaki partisinde yaşandı desem, abartmış olmam. Çok iyi DJ’lerin çaldığı gecede, davetliler Mecidiyeköy’e taştı. Gençlerin, insanı içine çekiveren ve kendinizi dans ederken bulduğunuz o yüksek enerjisi, benim gibi yabancı misafirleri de çok etkilemiş olmalı ki, gece boyunca en çok duyduğum kelime; “Amazing amazing” oldu. Son yıllarda katıldığım en özel partinin enerjisini üstümden atamamışken Pilevneli Galeri’den bu kez, ‘Kişiye özeldir’ notuyla ikinci davet geldi.
Mekana da el attı!
Hep sanatçı keşfetmek, hatta yaratmak konusundaki becerisini konuştuğumuz Murat Pilevneli bu kez mekan da keşfetmişti! Murat Pilevneli-Aslı Pamir çifti temsil ettikleri sanatçılardan Arik Levy, Ali Elmacı, Zoe Ouvrier, Tarık Töre, Serkan Sarıer’in de bulunduğu davette bizleri daha önce adını duymadığım İstinye sahildeki Fenz Restaurant’da karşıladı. İstinye Marina’daki konumu, lezzetleri, Boğaz’a nazır manzarasıyla insanı büyüleyen mekan, kapılarını geçen ay açmış. Lounge, fine dining restoran ve roof barı ile 3 katta yer alan Fenz, misafirlerine kıtalar arası bir lezzet deneyimi yaşatıyor.
Şef Tolga Bozok’un elinden çıkan Akdeniz ve Asya mutfağı sentezi menüsüyle restoran, yeme içme tutkunlarının uğrak mekanlarından biri haline gelmiş bile. Mekan, roof barındaki DJ performansları ile tutturduğu ritimle İstanbul’un özlenen eğlence ortamını yeniden yaratmaya aday görünüyor.
Her masada bir sanatçı
60 kişilik özel yemekte her birimizin masasında bir sanatçı vardı. Benim masama Ali Elmacı düştü! Ali Elmacı önümüzdeki yılı çok özel bir proje için Berlin’de geçirecekmiş.
Pilevneli’nin hepsi birbirinden değerli sanatçılarıyla sohbet ederken bir yandan da gastronomi şöleni yaşadığımız şahane gecede bizi buluşturan Aslı Pamir ve Mine Kalpakçıoğlu da tüm masalara uğrayıp, sohbetlere eşlik ettiler.