Dünyanın nere-sinde, hangi sosyo-ekonomik grupta olursa olsun erkekler, kadınlardan daha iyi durumda. Bütün göstergeler, bunu doğruluyor. Oysa topyekün bir kalkınma, herkesin birlikte hareket etmesiyle mümkün. Toplumun yarısını eğitimden, işten, sosyal hayattan uzak tutarak kalkınamazsınız.
Neyse ki bunun farkında olanlar var. Ve neler yapabildiklerini Koç Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl’ın davetiyle katıldığımız Çanakkale bayi toplantısında gördük. Türkiye’de kadınların yüzde 68’i ortaokul mezunu bile değil. 5.6 milyon kadın hiç okuma yazma bilmiyor ya da çok az biliyor. Meslek gruplarına baktığımızda, polislerin yüzde 5’i yüksek yargı mensuplarının yüzde 14’ü, üniversite rektörlerinin yüzde 7’si, valilerinse sadece yüzde 2’si kadın. Çalışabilecek yaş aralığındaki 27 milyon kadının sadece 7.7 milyonu çalışıyor. Bu 7.7 milyon kadın çalışanın 2.3 milyonu ise aile işinde ücretsiz çalışıyor. Bu istatistikleri, Çanakkale’de, Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) Koç Holding’in ‘Ülkem İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum’ projesi için hazırladığı sunumda izliyoruz.
Şehir çalıştayları
Koç Holding, 2015 yılından bu yana sürdürdüğü projeyi, AÇEV ve TAP Vakfı iş birliğinde, projenin gönüllü elçileri olan Koç Topluluğu çalışanları ve bayilerinin girişimleriyle Türkiye’nin dört bir yanına taşıyor. Şehir şehir gezip ‘toplumsal cinsiyet eşitliğini’ anlatıyor. Bugüne kadar 14 bin kilometre yol kat edilmiş, 81 bin kişiye ulaşılmış.
Bu seminerlerin 22’ncisi ise geçtiğimiz günlerde Çanakkale’de Ülkem İçin Elçisi Opet Bayi Turgay Kılıç’ın organizasyonuyla düzenlendi. Koç Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl, seminerin açılışında sözlerine, “Koç Topluluğu olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklememizin, her anlamda daha güçlü bir Türkiye’nin kapılarını da açacağının farkındayız” diyerek başladı.
Kadınlar dezavantajlı
Oya Ünlü Kızıl, konuşmasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin, ülkelerin kalkınması, insani gelişmenin sağlanması ve daha adil toplumların oluşması için en önemli unsurlardan biri olduğuna dikkat çekerek, “Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından yayınlanan İnsani Gelişme Raporu’nun 2016 yılı analizine baktığımızda kadına yönelik ayrımcılığın dünyada hâlâ en yoğun olarak yaşanan ve en fazla kişiyi etkileyen ayrımcılık türü olduğunu görüyoruz. Özellikle tüm dünya genelinde devam eden fırsat eşitsizliği, kadınların başta ekonomik bağımsızlık olmak üzere, birçok alanda dezavantajlı konumda olmalarına sebep oluyor” dedi.
Sihirli bir formül yok
Çözüme tek bir sihirli formülle ulaşmanın mümkün olmadığının altını çizen Kızıl, sözlerine şöyle devam etti “Bütüncül bir yaklaşım geliştirmek gerekiyor. Koç Topluluğu genelinde algıları değiştirmekten, politika geliştirmeye, çalışma ortamını dönüştürmekten, koçluk mekanizmalarına kadar pek çok çözümü devreye aldık. 97 bin çalışma arkadaşımız, 8 bine yakın bayimiz ve tedarikçilerimizi de dikkate aldığınızda çok büyük bir gruba ulaşabiliyoruz. Büyük bir aile olmamız değişimi başlatmak istediğimiz alanda önemli bir kaldıraç gücü sağlıyor.”
Üretim bandının yarısı kadın
Farkındalık seminerlerine katılan grup çalışanlarına yönelik ikinci tur atölyelerle iş hayatında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu daha derin bir kapsamda ele almaya başladıklarını vurgulayan Oya Ünlü Kızıl, “Anlama Atölyeleri adıyla ikinci tur çalışmaları başlatıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın eşitlik filtresini iş yerinde kendi etki alanlarına nasıl taşıyabileceklerini ortaya koyacağız. Şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda, işyerlerini toplumsal cinsiyet eşitliği ekseninde dönüştürmeye yönelik projeler geliştirmelerini bekliyoruz. Örneğin, klima üretim bandında yüzde 50 kadın oranına ulaşan Arçelik LG projesi ve kız öğrencilerin mühendislik mesleğini seçmesini teşvik etmeyi hedefleyen Ford Otosan’ın Bal Arıları Mühendis oluyor projesi gururla andığımız örnekler.”