Türkiye nasıl başa çıkılacağı belirsiz yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya. Dışarıda ise olumsuz algıları, doğru olgularla değiştirmeye çalışıyor. Paris’teki resmi temaslarına eşlik ettiğimiz AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, önceki hafta gerçekleştirdiği Roma temaslarında gündemin ana başlığının Mülteci krizi iken Paris’te terör konularının masaya yatırıldığını söyledi. Bu noktada Bakan’a en çok Güneydoğu ve insan hakları ihlalleri soruldu. Son iki yılda art arda gelen seçimler nedeniyle siyasilerin AB ülkelerini ziyaret edemediği gerçeğini hatırlatan Bozkır, “Görüyorum ki buralarda yanlış algılar oluşmuş, olumsuz bir tablo ortaya çıkmış. Paris’te terör ağırlıklı sorulara muhatap olduk. Konuşarak, belgelerle ortaya koyarak, bu yanlış algıları doğru bilgilerle değiştirmemiz mümkün olacak” dedi.
Bakan Paris’te parlamento üyeleriyle temasları boyunca içinde belgelerin, fotoğrafların olduğu ‘kırmızı bir dosyayı’ elinden düşürmedi. Bizimle de paylaştığı bazı fotoğraflar, karşı algı oluşturmaya yönelik görüntüler taşıyordu. Çatışma yaşanan şehirlerde, rögar kapaklarının altından çıkan devasa cephanelik görüntüleri gibi. Paris temaslarını değerlendiren Bakan, “Yıllardır terör ve teröristler arasında ayrım yapmadan mücadele ediyoruz. PKK’nın ‘Kırsala dayalı şehir savaşı’ stratejisi uyguladığını görüyoruz. Kanton haline getirilmek istenen ilçeler var: Sur, Cizre, Şırnak, Silopi, Nusaybin, Yüksekova gibi. Bu ilçe merkezlerinde, kendi yargı düzeni olan, devletin giremediği alanlar oluşturulmak isteniyor. Örneğini Kobani’de uyguladıkları hayaller peşinde olduklarını anlattık. Bugüne kadar bu bölgelerde 11.6 ton patlayıcı ele geçirilmiş. 212 bin 261 mermi, 9 bin 459 el bombası 65 roketatar, 78 uzun namlulu silah ve 1.614 tabanca ele geçirildiği bilgisini verdim. Dosyadaki belgeler, fotoğraflarla yaşananların sıradan bir protesto hareketi değil sistemli bir terör olduğunu anlattım” dedi.
Milyar dolarlık masa
Bakan, Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Hakkı Akil’in, büyükelçilik rezidansında onuruna verdiği akşam yemeğine de katıldı. BNP Paribas CEO’su Jean Lemierre, Club Med CEO’su Henri Giscard d’Estaing, MBDA CEO’su Antoine Bouvier gibi dev Fransız şirketlerinin temsilcilerinin yanı sıra AB İşlerinden Sorumlu Devlet Sekreteri Harlem Desir’in katıldığı yemekte de benzer sorular menüdeydi. Yemeğe katılım bu kadar üst düzeyde olunca ekonomik ilişkilerin seyrini gözleme imkânımız oldu. Türkiye ile Fransa 20 milyar dolar civarında ekonomik faaliyet içinde. Masada konuştuğumuz işadamlarının hemen hepsi Türkiye’deki yatırımlarından memnun olduklarını söyledi. Fransızların Türkiye’de 6.5 milyar dolar düzeyinde doğrudan yatırımları var. Sarkozy döneminde ilişkilerin daha da geriye gitmesini Fransız iş dünyasının engellediğine vurgu yapan Bakan, “İş dünyası ilişkiler nasıl daha fazla geliştirilebilir arayışında. Fransız iş dünyasının Türkiye’ye destek vermesi önemli. Parlamentoya, sivil toplum kuruluşlarına etkisi olan yapılar” dedi. Bakan yemekte, Fransız işadamlarına yeni yatırımlar için neden cazip olduğumuza ilişkin parametreleri anlattı. Katılımcıların özellikle enerji alanına yönelik sorular sorduğu dikkat çekti.
2.5 milyar dolarlık göç ekonomisi
İllegal göçle mücadeleye ayrı bir başlık açan Bakan Bozkır’ın bu konudaki değerlendirmeleri ise şöyle oldu: “Avrupa’da göç sıfıra insin, Türkiye bunu tamamen durdursun, sonra açıklanan kotalara göre göçmenleri alalım gibi bir algı var. İllegal göçün sıfıra inmesi hiçbir ülke bakımından mümkün değil. Dünyada illegal göçün 2.5 milyar dolarlık bir ekonomi oluşturduğu tahmin ediliyor. Avrupa Birliği, Kasım-Aralık 2015 döneminde günde 3 bin kişinin illegal göç ile Avrupa’ya ulaştığını ifade ediyordu. Fakat bu rakam Ocak 2016’da 1.750’ye düştü. 2015’te, 3 bin 694 göçmen kaçakçısını tutukladık. 2014’te bu rakam 1.460 idi.”
Üçlü zirve martta
Bakan Bozkır’dan aldığımız yeni bir bilgi de mülteci göçünde Avrupa’ya geçiş kapısı olan Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan’ın bu konuda ortak hareket etme kararı aldığı oldu. Bozkır, üç ülkenin mart ayında üçlü zirve yapacağını söyledi. Türkiye’nin illegal göçle mücadele konusunda elinden geleni yaptığının altını çizen Bozkır, “Hiç kimsenin kimseyi suçlayabileceği bir tablo içinde değiliz” dedi.