Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracatın artması, ülkeye döviz girişinin hızlanması için yol haritasını belirledi. İnovasyonun her şirketin kurum kültürü haline gelmesi için yarışmalar, haftalar düzenliyor. Bir yandan da 1.200 üye şirketin kapısı tek tek çalınarak, Ar-Ge ve tasarım merkezi kurmaları için teşvik ediliyor. İhracatta katma değerin artması için hükümet de önemli adımlar atıyor.
Yeşil pasaport veriliyor
Mesela ilk kez bu yıl ihracatçıya yeşil pasaport verilecek.
İhracat destekleri üç katına çıkarılarak 3 milyar TL’ye yükseltildi. Rusya ile ilişkiler normalleştirildi. Stratejik yatırımların hangi bölgede olursa olsun 4’üncü bölge teşvikleri alması kararlaştırıldı.
AR-GE ve tasarım merkezlerine sağlanan destekler genişletildi. Türkiye terörün gölgesinde Cumhuriyet tarihinin en zorlu günlerini yaşıyor. Turistin ülkeye gelmekten korktuğu noktada döviz getirici kalem olarak ihracat her zamankinden daha büyük önem kazanıyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ile ülkeye döviz girişini artırmak için inovasyon başta olmak üzere geliştirdikleri stratejileri konuştuk.
Orta vadeli programda hedef 153.2 milyar dolar, biz TİM olarak 155 milyar dolar hedefliyoruz.
- Turizm bu yılı da kötü geçirecek? Döviz getiren ayak olarak siz ihracatçılar kalıyorsunuz. Kendinizi baskı altında hissediyor musunuz?
Baskı altında hissetmiyoruz ama daha çok çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci ile geçen hafta tüm ihracatçı birlikleri olarak bir araya geldik. Bakanımız her zamankinden daha çok çalışmalı, daha çok ülkeyi ziyaret etmemiz gerektiği yönünde görüş bildirdi.
Normalde yılda 30 - 40 ülkeye heyetle gideriz. Bu yıl 50 ülkeyi ziyaret edeceğiz. Yeni pazar arayışı içinde olacağız. Türkiye’nin sattığı ürünlerde katma değeri yükseltmek için dört ana konu; inovasyon,Ar-Ge,tasarım ve markalaşma üzerinde yoğun olarak çalışıyoruz. Mart ayında Türkiye markası konferansı düzenleyeceğiz.
- Hedefinizi tutturabilecek misiniz?
Bize bu umudu veren bir iklim var. Rusya’ya ihracatımız geçen yıl yüzde 50 düştü. Ancak yılın sonuna doğru ilişkilerimiz düzeldi. İnşallah bu yıl Rusya’ya daha fazla ihracat yapacağız. Öte yandan brent petrolün fiyatının 60 dolara kadar artması bekleniyor. Böyle olunca diğer emtia fiyatları da artacak.
Böylece bizim de ihracat birim fiyatımız yükselecek. İran, Irak, Suriye’de de daha olumlu bir atmosfer bekliyoruz. İran ile tercihli ticaret anlaşması ile 160 kalemlik listenin 400’e çıkarılması hedefleniyor. Böylece 340 kalem malın daha gümrüğü aşağı çekilecek. Irak’a ihracatımız aralık ayında ilk kez (yüzde 57) arttı.
İnşallah yeni yılda da bu devam edecek. İran ile ilişkilerimiz düzelirse, Irak ile de düzelir. AB ile yaptığımız Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi yönünde de pozitif haberler geliyor.
Küba’dan Zanzibar’a
- Bu yıl ilk kez ihracat yapacağınız pazarlar olacak mı peki?
Küba, Venezuela ve Zanzibar’a hat açtık. Bu iki ülkeye gıda maddeleri satabiliriz. Venezuela’ya ise inşaat malzemeleri, mobilya satabiliriz. Afrika’ya da yeni hatlar açılıyor. Etiyopya’ya mesela 400 milyon dolar ihracat yapıyoruz, bu yıl rakamı 1 milyar dolara çıkaracağız.
İhracatın artması için süreklilik içinde yürütülen bir politika var. Türkiye İnovasyon Haftası, Türkiye Tasarım Haftası buna yönelik organizasyonlarımız. 8 tane Ar-Ge proje pazarı yarışması, 21 tane de tasarım yarışması yapıyoruz. İnovasyon haftasını 5 yıldan bu yana düzenliyoruz.
Son üç yıldan bu yana Anadolu’da da yapmaya başladık. Bugüne kadar 400 bin kişi inovasyon haftalarını ziyaret etti. Bu yıl ki Türkiye İnovasyon Haftası’nı yaklaşık 60 bin kişi ziyaret etti. Üç yıldan bu yana Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı İnovaLİG’i de düzenliyoruz. Bu yıl 761 firma başvurdu. Aralarında THY, Akbank, Ford gibi büyük şirketlerin de olduğu 25 firma yarı finallere katılmaya hak kazandı. Amacımız inovasyon konusunda çalışan şirketleri motive etmek, kamuoyunun önüne çıkarmak.
500 Ar-Ge 500 Tasarım Merkezi hedefleniyor
- İhracatı artırmak için yaptığınız başka çalışmalar var mı?
Var tabii. Sanayi Bakanlığı geçen yıl yaptığı bir çalışma ile Ar-Ge merkezlerinin açılmasını kolaylaştırdı. Tasarım merkezlerine de Ar-Ge merkezlerine yaptığı gibi teşvik verdi. Biz de TİM olarak bir danışmanlık şirketiyle anlaştık. Şirketlerin Ar-Ge’ye yatırım yapmasını teşvik etmeye çalışıyoruz. Tüm Türkiye’de toplam 1.200 şirket tek tek ziyaret edilecek. Ar-Ge merkezlerinin açılması 6 yıldan bu yana gündemde. Bugüne kadar 280 Ar-Ge merkezi açılmış. Oysa 80 milyon nüfuslu bir ülkede binlerce Ar-Ge merkezi olmalı.Bu nedenle, ‘500 Ar-Ge, 500 Tasarım Merkezi’ hedefi koyduk.
- 500 merkez biraz iddialı bir hedef değil mi?
Üç ayda İki yüz şirketle görüştük. Bunların 68’ini Ar-Ge ve tasarım merkezi açması için ikna ettik. 68 şirket başvurusunu da yaptı. İki şirket Ar-Ge, birisi de tasarım merkezini açtı. Böylece özgün tasarımlar çıkacak. Ki taklit ile ilgili patent yasası da çıktı.
Türkiye denince akla Ar-Ge ve tasarım gelmeli. Ama maalesef özellikle Güney’de ve Batı’da turistik yerlerde taklit çantalar, ürünler satılıyor. İnşallah bunlar tamamen ortadan kalkacak, oralarda özgün tasarımlar satılmaya başlanacak. Başkasının ayak izine basan başkasını geçemez.
10 bin yıllık bir medeniyetin üzerinde oturuyoruz. Ar-Ge merkezi açan şirket karının nasıl yükseldiğini görürse taklide ihtiyacı olmadığını anlayacak zaten.
Bir kilo lensin fiyatı 675 bin dolar!
- Sizi bugünlerde en çok etkileyen inovatif şirketler, çalışmalar neler oldu?
İnovaLİG yarışmasında finale kalan VSY Biyoteknoloji adlı şirket mesela. 57 farklı ülkeye lens satıyor, 2015’te ihracatını yüzde 167 artırmış.
Türkiye’nin kilo başı ihracat fiyatı 1.40 dolarlarda iken, bu şirket lensin kilosunu 675 bin dolara satıyor. 10 yıl içinde 500 milyon dolarlık ihracat hedefliyor. Türkiye’nin, 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat hedefi var. Bu ancak inovasyon ile yakalanır. Yarışmada Ford ve CMS adlı jant firması da ödül aldı.
- Jant firması hangi inovasyon sayesinde ödüle layık görüldü?
Her ülke ve müşteriye giden ürünleri ayırabilmek için jantları boyamaya başlamışlar. Sonra bunu inovasyon haline getirmişler. Renkli jantlar çok beğenilmiş. Maliyet artışı yüzde 3, fiyat artışı ise yüzde 20 olmuş. 200 milyon doların üzerinde ihracat yapıyor bu şirket şimdi. Katma değeri büyüten çalışmalar bunlar. Türkiye’nin katma değeri artırabilmek için inovasyon, Ar-Ge, tasarım, markaya dönmesi lazım.
Baklava tepsiden çıkınca satışlar patladı
- Hafta sonu Gaziantep’te bir yarışma düzenlediniz. Nasıl tasarımlar çıktı ortaya?
Gaziantep Tatları Ambalaj Tasarım yarışması yaptık. Güzel sanatlardan profesyoneller, tasarım öğrencileri katıldı yarışmaya. Çok güzel tasarımlar çıktı ortaya. Japonya’da biliyorsunuz güzel bir ambalaja bir çikolata koyarlar, sonra 10 dolara satarlar. Senelerdir baklava kilo veya tepsi ile satılıyor. Katma değeri artırmak bazen ambalajla da mümkün.
Tüketici günümüzde ambalaja bakarak karar veriyor. İtalyanlar nasıl zeytinyağını parfüm şişelerine koyup 100-200 mg olarak satıyorlarsa, biz de mesela baklavada aynı şeyi yapmalıyız. Baklavanın kilosu 70 TL. Bunu nasıl 200 TL’ye satabilirizin stratejisini geliştirmeliyiz. Baklavayı dörder, beşer dilimlik ambalajlarda o anda tüketmeye yönelik formlarda da satmalıyız. Ambalaj ve paketlemede yapılan yeniliklerin de etkisiyle, baklava ihracatı geçen yıl, 4 katına çıkarak 5 milyon dolara yükseldi.