Beyoğlu’nda şimdiye kadar kaç kez yürüdünüz? Belki toplumsal bir konuyu ifade etmek için, belki piyasa yapmak için, belki yolunuz oradan geçti diye... Kaç kez? Bugün bir daha çıkın Beyoğlu’na. Bu kez, bambaşka bir yürüyüş olacak
Şehrin kalbinin attığı mekânların, semtlerin hem toplumun hem de tek tek bireylerin hafızalarında özel yerleri vardır. O sokaklardan, caddelerden her geçtiğinizde ülke tarihi ile birlikte kişisel tarihiniz de yanınızda yürür.
Lisede zorlu bir matematik sınavının ardından köşedeki çikolatacıda tatlı bir moral bulmanız, işe başladığınız ilk gün en yakın arkadaşınızla ‘bu iyi haberi ıslatmanız’, ilk aşklar, ilk kavgalar hep sizinle birlikte yürür o sokaklarda. Sonra bir gün bu güzergâha birbirinden harika sanat eserleri yerleştirilir. O yürüyüş daha bir mükemmel oluverir.
Gerçek hayaller!
İşte Beyoğlu, bugünlerde herkesi o yürüyüşe davet ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) 13 yıl sonra yeniden ‘perde’ demesinin ardından Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’ni başlattı.
Beyoğlu Kültür Yolu’nda AKM başta olmak üzere, eski Maksim gazinosundan başlayıp, Galata, Karaköy’e uzanan bir sanat rotası oluşturulmuş. Her yerde bir sanat eseri, etkinlik karşılıyor sizi.
Sanatın her dalı
Pandemi sonrası insanlık yaralarını sarmaya, kayıplarını telafi etmeye çalışırken Beyoğlu da geçen hafta, her noktasına yayılmış etkinliklerle hafızasını toplar gibiydi adeta. AKM’den Galata’ya uzanan güzergâhı Prof. Dr. Esra Ekmekçi ile gezdim.
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, pandemi sonrası kültürel hayatı canlandırmayı hedefleyen bir proje. Bir buluşma, 360 dereceli bir kent iletişimi. Son yılların en büyük kent etkinliği. İstanbullularla kültür ve sanatın her alanının buluştuğu bu büyük etkinlikte edebiyat, sinema, tiyatro, opera, fotoğraf, resim, heykel gibi tüm güzel sanatlar vardı. Dijital sanattan, geleneksel sanatlarımıza kadar geniş bir yelpazede hazırlanan sergi ve performanslarla İstanbullular geçen hafta Beyoğlu sokaklarında neşeyi yaşadı.
Bir hafta daha
Festival proje çeşitliği, kapsadığı farklı konu ve hedef kitleleriyle İstanbul’da şu ana kadar yapılan en kapsamlı kültürel etkinlik oldu. Beyoğlu’nun tarihsel, kültürel geçmişiyle de bütünleşen ve geleceğe vurgu yapan, tüm semti içine alan bir proje hazırlandı. Hal böyle olunca Türkiye’nin en önemli koleksiyonerleri, sanatçıları, yabancı basın mensupları, turistleri, yaşlısı, genci, rock sevenler, caz sevenler herkes Beyoğlu’nda bugünlerde. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi... Herkese hitap eden sokak etkinlikleri hafta boyu devam etti.
Sanat, müzik, şiir, edebiyatseverlere, öğrencilere, çocuklara özel birçok kültürel etkinlik ve uygulama atölyeleri bu hafta da ücretsiz gezilebilecek.
Gece gündüz gezebilirsiniz
Festival, İstanbul’u dünyada öne çıkaran bir kültür rotası çizerken, sanatı ulaşılabilir kılma üzerine kurgulanmış.
Galata’daki Monet ve arkadaşları dijital sergisi mesela, dünyanın en önemli şehirlerini gezen bu sergi, şimdi festival sayesinde İstanbul’da.
Beyoğlu boyunca yaşam alanlarında karşımıza çıkan eserler, etkinliklerle sanat hayatımıza girdi sanki yeniden. Etkinlikleri Beyoğlu’nun her noktasına konulmuş tabelalardan takip edip sırasıyla gezin. Muhteşem bir organizasyon yapmışlar, tabelalardaki numaralar sizi istediğiniz esere kolayca ulaştırıyor.
Ahmet Misbah Demircan, Esra Ekmekçi, Mehmet Nuri Ersoy, Özgül Özkan Yavuz, Arhan Kayar
Benzersiz bir rota
Beyoğlu Kültür Yolu Projesi’nde ilk durağın Atatürk Kültür Merkezi olduğunu dile getiren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları söyledi:
“Öncelikle modernizm, sanat, kültür ve tarih unsurlarıyla bezediğimiz, şüphesiz dünya çapında bir marka olacağına inandığımız Beyoğlu Kültür Yolu, İstanbul’un modern yüzünü, kültürü ve tarihi ile harmanlayarak ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim yaşatmak üzere hazırladığımız rotanın adıdır. Beyoğlu Kültür Yolu, benzersiz bir marka oluşturma ve iletişim çalışmasıdır. Bu yolda restorasyonlarını yaparak ön plana çıkardığımız tarihi ve kültürel unsurlarla, modern yapılar ve elbette festival ile bir bütün halinde son derece özgün bir cazibe merkezi oluşturduğumuza inanıyorum. Bu bütünün her bir parçası da İstanbul’un ve Türkiye’nin sosyal, kültürel ve sanat hayatına ayrıca turizmine kazandırılmış birer değerdir.”
Resimler ve fotoğraflar
Monet, Pissarro, Renoir, Cézanne ve daha birçok ressamın nefes kesen fırça darbelerinin ziyaretçilere 19. yüzyıl Paris’ini, şehri ölümsüzleştiren ressamların gözünden gezme imkânı sunduğu Monet&Friends sergisini Galataport’ta gezebilirsiniz.
40 kanal watchout’luk projeksiyon sistemi ve fiber optik altyapı sayesinde yüksek çözünürlükte orijinal müzikler ile dev ekranlarda sunulan dijital sergiler ve tüm sokak organizasyonlarının yapımını eksiksiz üstlenen Adsız Doğan Ekmekçi ve ekibinin eline sağlık. Daha önce benzerini görmediğimiz eşsiz bir iş çıkarmışlar ortaya.
Herkes için sanat herkese davet
Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat projesi olan Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, sanattan, sinemaya edebiyattan dansa ve müziğe, dijital sanattan yapay zekâya kadar birçok farklı disiplini bir araya getirmiş. 7’den 70’e herkes için tasarlanan festival kapsamında 40 sergi ve özel proje, 75 konser, 45 atölye çalışması, 20 söyleşi, 15 ışık gösterisi, 10 sanatçı performansının yer aldığını söyleyen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali Proje Direktörü Arhan Kayar, “Sanatçıların canlı atölyelerine, musiki dinletilerine kadar pek çok etkinlik, sanatseverleri bekliyor” sözleriyle tüm İstanbulluları Beyoğlu’na çağırıyor.
Kadınların ışığı
Işık Yolu Tasarım Sergisi, Gezi Parkı’ndan başlayan Tophane’de son bulan 14 kadın sanatçının ışık tasarımı yerleştirmesini kapsıyor. Sanatçıların tamamının kadın olduğu ve sanat, tasarım, mimarlık gibi farklı alanlardan geldiği sergide, tasarımcılar aydınlığa, karanlığa, ışıkta görünür kılınan renk, form gibi kavramlara, birlikteliğe, farklılıklara, toleransa dikkat çekiyor.
Küratör: Erdem Akan
Mekân: Beyoğlu sokakları
‘Dönüşüm Taksim Maksim’
İstanbul’un kalbinde yer alan, çeşitliliğe ve çok sesliliğe ev sahipliği yapan Beyoğlu semti belli belirsiz bir uyum içindedir. Osmanlı Devleti’nin su taksimi yapmasından adını alan meydan yıllar içerisinde ziyaretçilerinin gelip geçişine izin veren, cezbedici ışıklı tabelaların kendine zahmetsizce yer bulduğu, rengârenk mağaza vitrinlerinin, üretimin, yeme-içmenin, eğlenceli buluşmaların ve müziğin de eklemlendiği bir kakofoni oluşturur. Sergi tam da bu kakofoniden ilham almış.
Mekân: Taksim Maksim
Küratör: Ayça Okay
‘Yapay Zekâ Piyanist’ AKM’de
İlk kez 2019 yılında Daejeon Sanat Müzesi’ndeki “Görme Biçimleri” sergisinde gösterilen bu enstalasyonda, gerçek zamanlı görseller üreten kendine has yazılım NOS, Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nde geliştirilen yapay zekâ piyanist VirtuosoNet ile buluşmuş. Philip Glass, Olivier Messiaen, Sergey Prokofyev, Dmitriy Şostakoviç gibi çağdaş bestecilerden seçilmiş bir repertuvar VirtuosoNet tarafından otomatik piyanoda yeniden icra ediliyor ve performansa eşlik eden her bir görsel, ses frekanslarına duyarlı bir şekilde, gerçek zamanlı olarak oluşturuluyor. Eseri AKM’de görebilirsiniz.