Doku Kumaş Tasarım Yarışması, genç tekstilcilere çeşitli ödüller ve eğitim imkânları sunuyor. Katılımcıların özgür bırakıldığı yarışmadaki başarı kriteri, yarışmacının kendi belirlediği temayı jüriye hissettirebilmesi
Dünyanın sayılı tekstil üreticilerinden biri olan Türkiye, kalite ve üretim standartlarını daha da yükseltecek yeni bir kalkınma hamlesine hazırlanıyor. Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) tarafından, Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde, Tekstil Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi iş birliğinde gerçekleştirilen Doku Kumaş Tasarım Yarışması, yerli üretim, yerli fikir ve yerli yetenek dayanışması sergilerken genç girişimcilere de yeni fırsatlar sunuyor.
Başvuruların yarın sona ereceği yarışma kapsamında düzenlenen online buluşmada GATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Kileci, yönetim kurulu üyeleri ve yarışma koçu moda tasarımcısı Dilek Hanif üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.
Sınırları yok
Buluşmada gençlerin tüm fikirlerini önemsediklerinin altını çizen Fikret Kileci, şunları söyledi:
“İlk defa düzenlediğimiz kumaş tasarım yarışmasıyla ilgili olarak özellikle gençlerin tüm öneri ve fikirlerini önemsiyor ve dikkate alıyoruz. Yarışmayla, katma değerli ürün geliştirmeyi hedefliyoruz. Yarışmamızın en önemli özelliği ise sınırlarının olmaması. Tek şartımız, yarışmacılarımızın daha önce iş birliği kuruluşları tarafından düzenlenen tasarım yarışmalarında ilk 3’e girmemiş olması. Bunun dışında yarışmaya katılan tüm adaylarımızı tamamen özgür bıraktık. Bu yarışmanın kazananı aslında tüm katılımcılar olacak.”
“Doku Kumaş Tasarım Yarışması’nın tasarımın ön planda olduğunu ve jürinin de teknik ve tasarımı değerlendireceği bir yarışma olacağını kaydeden Kileci, “Tasarımcısından tekstilcisine, ihracatçılardan üretim tesisine kadar geniş bir yelpazeyi bu yarışmanın içinde barındırıyoruz. Türkiye ve Gaziantep olarak köklü bir kumaş ve üretim kültürümüz var. Doku Kumaş Tasarım Yarışması ile kültürümüzü taçlandırarak başkalarının yaptığını yapmak değil, örnek işler yapmak istiyoruz. Gaziantep, ihracat tarafında çok iyi. Son dönemlerde global pazarda boy gösteren markalar çıkardık. Bu markaların pazar paylarını korumak için yeni tasarımlara ihtiyaç duyduğu aşikâr. Diğer taraftan global pazarda diğer markaların var olmasının tek yolu inovatif tasarımlardan geçiyor. Dolayısıyla birlik olarak bu tarz organizasyonlara, kumaş tekniğine, tasarıma ve tasarımcılara çok önem veriyoruz’’ diye belirtti.
‘Rüzgârı hissettirsin’
Buluşmada yarışmanın gençlere yeni iş fırsatları sunan yönünü vurgulayan moda tasarımcısı Dilek Hanif ise, tüm tasarımların değerlendirme sürecinde titizlikle inceleneceğini belirtti. Yarışmaya katılanların dosyalarını tek tek incelediklerini söyleyen Dilek Hanif, yarışmada temanın önemine işaret etti. Yarışmaya katılmak isteyenlere kumaş tasarımı ile ilgili önemli ipuçları veren Dilek Hanif, “Öncelikli olarak tasarım yaparken temanızın ne olduğuna karar vermeniz gerekir. Örneğin, rüzgâr olduğunu düşünelim. Bu temadan yola çıkarak jüriye rüzgârı hissettirmeniz gerekiyor. Bu detaya son derece önem veriyoruz. Yapılan kumaş dosyası önümüze geldiğinde temaya uygun olup olmadığına bakacağız. Bu uygunluk durumu adayların yarışmada elde edece dereceyi ve puanlamayı da doğrudan etkileyecek” dedi.
Eğitim ödüllü
Kileci, yarışma hakkında şu bilgileri verdi: “Pandemi nedeniyle yarışmaya başvurularda herhangi bir mağduriyet yaşanmaması için son başvuru tarihini 21 Haziran’a kadar uzattık. Ekim ayında açıklanacak yarışmamız sonucunda birinciye 100 bin TL, ikinciye 50 bin TL, üçüncüye 25 bin TL ödül vereceğiz. İlk üçe giren yarışmacılarımız uygun görülmesi halinde iki yıl süreyle uluslararası düzeyde kabul görmüş yurt dışındaki merkezlerde eğitim görme imkânına sahip olacak. Yarışmada ikinci değerlendirmeyi geçen 10 finalistimize ise belirleyeceğimiz bir tasarım akademisinden “Eğitim Programı Ödülü” vereceğiz.”
İntikam ateşi Bodrum’u yakıyor!
Tüketicilerin pandemi nedeniyle ertelediği alışverişlerin, salgın sonrasında patlama yapması bekleniyor. Amerika’da yüksek gelen büyüme rakamları da ertelenen talebin hızla doyuma ulaşmaya çalıştığını gösteriyor.
Bizde de pandemi nedeniyle alışverişten, dışarda yemekten, tatilden mahrum kalan kitleler okulların da kapanmasının etkisiyle kendini Lucca, Papermoon, Park Şamdan artık Bodrum’dan bildiriyor. İstanbul Sofa Otel’den tanıdığımız Frankie’nin de kapılarını açmasıyla neredeyse tüm İstanbul mekânları Bodrum’a taşındı.
Yerel tatlara yeni yorum
Frankie’nin sahibi Kaya Demirer de mekânını Bodrum’a taşıyan isimlerden. Frankie Beach Club, Bodrum’un yeni oteli Susona LXR Oteli’nin içinde açıldı. Susona LXR, Hilton zincirinin lüks kategorisindeki yeni otel markası.
British Airways geliyor
British Airways’in ağustos ayında Bodrum’a haftada iki direkt sefer koymayı planladığı konuşuluyor. Bodrum’un sunduğu deniz, güneş ve eğlence imkânlarının yanı sıra, sahip olduğu kültürel mirasın lüks turizm yatırımcılarına cazip geldiğini biliyoruz.
Lükste yeni trend
Geçen hafta LXR Hotels & Resorts Marka Başkanı Faisal Jaffer da Türkiye’deydi. Jaffer, Susona Bodrum Genel Müdürü Funda Eratıcı, Hilton Otelleri Ticari Direktörü Ferah Diba Yağan, Malva ve Frankie Beach Club markalarının yaratıcısı Kaya Demirer eşliğinde Susona Bodrum’da yeni sezon açılışı için düzenlenen basın toplantısına katıldı. LXR Hotels & Resorts, küçük ve özel bir koleksiyon. Londra, Dubai, Kyoto-Japonya, Las Vegas, Seyşeller, Kaliforniya-Santa Monica, Anguilla ve Bodrum gibi çok farklı bölgelerdeki özel konumlara sahip lüks binalardan oluşan bir zincir. Otellerin hiçbiri diğerine benzemiyor. Her tesis kendi yerel kültürünü yansıtıyor. Yeni lükste yerellik yükseliyor.