Geçen hafta sonu turizmin kalbi ait olduğu yerde, Antalya’da attı. Akdeniz Turistik Otel İşletmecileri Birliği’nin (AKTOB) organize ettiği 6’ncı Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Antalya Barut Lara Otel’de yapıldı. Kongrenin yapıldığı Barut Lara ve çevredeki diğer otellerde, özellikle Alman ve Belçikalı yaşlı turistlerin fazla olması dikkatimi çekti.
KUŞ SÜTÜ DAHİL!
Yaşlı Avrupalı turistlerin bir bölümü kışın da Antalya’ya geliyormuş. Neden mi? Berlin’de, Brüksel’de kışın ödedikleri aylık ısınma giderlerinin dahi altındaki paralarla, neredeyse ‘kuş sütü dahil!’, çok kaliteli hizmetin verildiği beş yıldızlı otellerde bir hafta kalıyorlar!
SİYASET HAPŞIRSA!
Antalya’da, fiyat üzerinden daha fazla rekabetçi olmamak noktasında herkes hemfikir.
AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman açılışta yaptığı konuşmada konuya özellikle dikkat çekti: “Fiyat her şey demek değil. Böyle olsaydı kimse gemlemezlik etmezdi. Fiyat/hizmet dengesi önemlidir ama gelenler fiyat için mi geliyorlar? Bu soru irdelenmeli. Turizmin bir devlet politikası olarak ele alınması gerektiğini öğrendik. Dünya genelinde politik söylemlerin turizmi bu denli etkilediği daha önce görülmemişti.” Hacısüleyman, büyük turizm kayıplarının yaşandığı 2016 yılını, “en karmaşık yıl” olarak tarif etti.
BÜYÜK KAMPANYA
Concorde otelin sahibi Erkan Yağcı, Barut Lara Otel’in sahibi Ahmet Barut başta olmak üzere kiminle konuştuysam yaklaşan erken rezervasyon dönemi nedeniyle bir an önce tedbirlerin hayata geçirilmesini istedi. Göreve geldiğinden bu yana düzenlediği binbir etkinlik, dünyanın önde gelen liderleri, Elton John gibi ikonik sanatçıları ağırlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, konuşmasında Trump’a gönderme yaparak ‘Yeniden büyük Antalya’ vizyonunu ortaya koydu. Başkan, kültür, dağcılık, film sektörü başta olmak üzere turizmi çeşitlendirmeye çalışıyor. Ayaküstü sohbetimizde, Los Angeles’a gidip büyük stüdyolarla görüştüğünü öğrendim. Türel zirvede gerçekçi bir konuşma yaptı: “Avrupa pazarında önümüzdeki dönemde zorlanacağımızı görüyoruz. Avrupa’da Türkiye’ye karşı rüzgarlar esiyor.”
Başkan bu noktada yeni bir tanıtım kampanyasının sinyalini verdi. Zirvenin katılımcılarından birisi de DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş idi. Ateş, turizm dostu CEO olarak tanınır. Ancak biz kendisini yakalamışken piyasalarda yaşananları da sorduk.
TL’NİN KAYBI DAHA FAZLA
Hakan Bey ne olacak doların hali?
Dolar kurunda normalin üzerinde bir köpük oluştu. TL’de maalesef son gelişmelerden dolayı aşırı değer kaybı var. Cari açık yönünden döviz dengesinde bir baskı yok. Belli bir rezervimiz var. Bugün itibariyle ithalat-ihracat açığının azalması ve enerji fiyatlarının da düşmesi ile bu baskının çok aza indiğini görüyoruz.
Ekonomi yönetimi de buna yönelik tedbirini alacaktır. Çünkü elimizde bu araçlar var. Yeter ki bunu doğru zamanda, istikrarlı olarak ve herhangi bir söylentiye mahal bırakmadan yapalım. Bu çerçevede önümüzdeki senenin ilk çeyreğinde doların durulacağını ve stabilize olacağını düşünüyorum.
TL dolar karşısında, aynı ligde bulunan Rus rublesi ve Güney Afrika rantına oranla yüzde 20’den daha fazla değer kaybetti. Bu durumun 15 Temmuz sonrası yaşanan olaylar ve jeopolitik nedenlerden kaynaklandığını düşünüyorum. Ancak doların çok değerlenmesi Amerika’nın bile işine gelmez.
SU ÇOK ISINDI
Hızlı yükselişin sizce ne kadarı jeopolitik risk, ne kadarı uluslararası konjonktürden kaynaklanıyor?
Bunu kestirmek zor tabii. ABD’nin faiz kararlarıyla Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik sorunlar etkili oldu. Şu anda tabii sınırımızda olup bitenler ve dünyadaki süper güçlerin her birinin gözünü buralara dikmiş olması nedeniyle, suyun en çok ısındığı noktadayız. Bu nedenle ülkemizin vakur duruşu içinde, bu bataklığın dışında kalarak kendi yolunda devam edeceğine dair inancım tam. Zaten devlet yönetimi de bunu öngörüyor.
FAİZ BAŞKA BAHARA
Uluslararası konjonktür peki...
FED’in aralıkta faiz artırımı yapmasını beklemiyorum. Yaparsa da maksimum 25 baz puan olacağını düşünüyorum. Bu nedenle belirsizlik daha bir süre devam edecek. Ancak büyük fotoğrafa baktığınızda görünen şu: Trump, ekonomi politikasında kendisi üreten, dışarıya satan bir Amerika istediğini söyledi. ‘Yeniden büyük Amerika’ dedi.
Bunu yapabilmek için doları ucuz tutması lazım, ki satabilsin. Trump, doların çok değerlenmesine tahammül edemez. Çünkü değerli dolar ihracatı azaltır. Gerek yerli tüketim gerekse ihracat için doları çok fazla pahalılandırmaması gerekiyor. Bu nedenle faizleri hızlı yükseltmeyeceği kanatindeyim. Zaten dolar değerlenirken bir de faiz artışıyla bunu güçlendirmez. O zaman dış ticaret dengeleri, Çin ile olan ticari kavgasında çok yenik düşebilir. Bu nedenle faizlerdeki ilk artışı başka bahara bırakacağını düşünüyorum. Ya da bu yıl faizi çok hafif artıracak. Bu nedenle 2017’in çeyreğinde faiz artışlarında tekrar bir durulma dönemine gireceğimizi düşünüyorum.
Bunun etkilerini nasıl hissederiz?
FED hızlı yükseltmezse, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde türbülans olmaz. Jepolitik riskler de olumluya dönerse, dolar olması gereken düzeye geriler. Bu da enflasyon civarında develaüsyondur.
CEO’ların kabusu:
Ya Fitch de notu indirirse
Sizin bankacı Hakan Ateş olarak bugünlerdeki en büyük endişeniz nedir?
Jeopolitik risklerin artması, Fitch’in de diğer reyting şirketleri gibi notumuzu düşürmesi. Çünkü Fitch de düşürürse, arkasından tetikleyici olaylar gelişir. Borçlanmanın maliyeti artar. Aldığımız eski borçlarımızın dahi maliyeti artar. Sendikasyon sözleşmelerine böyle maddeler koyuyorlar çünkü. Bu durumda dışarıdan kaynak girişleri de zorlaşır.
‘Pansiyonları da destekliyoruz’
Siz de gözlemlediniz, Antalyalı turizmciler, ‘Avrupalı turist bu yıl gelir mi?’ endişesi içinde. Çok umutlu görünmüyorlar...
Turistlerin yüzde 49’u Avrupa’dan geliyor Türkiye’ye. Tabii artan jeopolitik riskler, güvenlik kaygısı, AB ile gerilen ilişkiler nedeniyle ciddi bir azalma yaşanacağı ortada.
Ancak güvenlik ile ilgili kaygıları azaltır, yurtdışındaki ortamı lehimize çevirebilirsek geleceklerdir.
DenizBank olarak sektörü desteklemek için üzerimize düşeni yapıyoruz. Sektöre kullandırılan toplam 19 milyar dolar civarındaki kredinin 3 milyar dolarını biz vermişiz. Sadece resort otelleri değil, pansiyonları da finanse ediyoruz. KOBİ’lerimize destek olmanın hayati olduğunu düşünüyoruz.
Ruslar ruble harcayacak
Rus turistlerin ruble kullanmasına yönelik çalışmalarınız vardı...
Hem tarımda hem turizmde tur operatörlerimizle ruble-lira konusunda neler yapılabilir değerlendiriyoruz. Merkez Bankasının da bu konudaki destekleriyle çok önemli yol kat ettiğimizi ifade edebilirim. Sezona yetişeceğimizi düşünüyorum. Rus turistlerin kur farklarından fazlaca etkilenmeden ruble olarak tatile gelmelerinin ve hatta ruble cinsinden kredilendirerek taksitler halinde turizm harcamalarını yapabilmelerinin sağlanmasının Rus turist sayısını artıracağını ve hasılata katkıda bulunacağını düşünüyorum.