TV dizilerine kiralanan mekanlar için ödenen paralar, oyuncuların aldığı ücretlerle yarışıyor. Dizi senaryoları ise evlerin dizaynına göre yön buluyor. Bu durumun, stüdyo yatırımlarının sektörün ihtiyacını karşılayacak düzeye ulaşmasına kadar sürmesi bekleniyor
Türk dizileri her gün bir vesile ile gazetelerin baş sayfalarında. En çok da oyuncularının aldığı ücretlerle... Halit Ergenç, Meryem Uzerli gibi isimler bölüm başına 70-80 bin TL gibi ücretler alıyor. Bu yüksek ücretler, Türk gençlerinin kimyasını bozmuş durumda! Herkes oyuncu olmak, voliyi vurmak istiyor. Ancak dizilerde parayı asıl kapan oyuncular değil evler! Eğer paşa dedenizden şöyle içinde entrika yapmaya müsait mimarinin olduğu bir ev kaldıysa yırttınız. Odalarda konuşulanları dinlemeye yarayacak merdivenler, ev ahalisine paralel entrikalar yaşayan çalışanların göründüğü geniş bir mutfağınız varsa, hele bu ev bir de şehir merkezinde ise ömür billah iki kuşak çalışmanıza gerek yok.
Konağınız, yalınız, köşkünüz, Riva, Polonezköy, Gebze, Küçükçekmece’de geniş bahçe içinde görkemli bir eviniz yoksa sakın üzülmeyin. Çünkü rezidanslar revaçta. Zira son dönem Türk dizilerinde esas oğlanların hepsi çok zengin, çok yakışıklı, şahane adamlar. Haliyle güzel evlerde oturuyorlar. Profil bu olunca loftu, rezidansı, konağı, yalısı, büyük evler yok satıyor. Öyle ki artık bu işin uzmanı bile var.
Adana eşrafından, merhum Hacı Döner’in kızı Belma Döner Akyüz. Yapımcılar, yönetmenler dizi mekanları için onun kapısını çalıyor. Güzel evlerin sahiplerinin çoğu eşi dostu zaten. Yıllarca bu işi, ‘Aaa arkadaşım Ayşe’nin evine baksana çok güzeldir’ mantığı ile yapmış. Olaylar çığırından çıkıp vaktinin büyük bölümünü alınca emekliliğinde yapabileceği yeni bir iş kolu olduğunu keşfetmiş.
Derman Bey’le başlayıp, Reaksiyon, Benim Hala Umudum Var, Her Sevda Bir Veda, Tatlı Küçük Yalancılar, Kaderimin Yazıldığı Gün, Eve Dönüş, Kara Sevda, Gecenin Kraliçesi gibi bir çok popüler diziye mekan bulan Akyüz’den aldığım bilgiler çok çarpıcı. Kendisini dinlerken senaristlerin oyuncuya mı, eve mi rol yazdığı konusunda kafam karıştı! Birçok diziye mekan danışmanlığı yapan Belma Döner Akyüz ile Kara Sevda’nın çekildiği Yeniköy’deki evde buluşup konuştuk.
-Nereden aklınıza geldi bu iş?
Babam Hacı Döner, Cumhuriyet döneminin en büyük müteahhitlerindendi. Eşim Cengiz Akyüz’le sinema çevresinden çok dostumuz oldu. Sonra dizi sektörü patladı. Oğlum Atilla da Amerika’da radyo - TV - sinema okuyor. Çektiği iki film, Amerika film festivallerinde ödül aldı. Doğal olarak gelişti mekan işi.
-Peki ne tür özelliklere sahip olması gerekiyor bir evin dizi çekimi için?
Millet olarak entrika seviyoruz. Bu nedenle mutlaka merdiven olması isteniyor. Kapı dinleyecek, bir dönemeç dönecek, o onu görmeyecek, diğeri de kapıyı dinleyecek.
Senaristler böyle milim milim yazıyorlar. Mutlaka arka kapısı olmalı. Sevgilisini, aşığını arka kapıdan kaçırıveriyor çünkü. Tabii ki havuzu, büyük kocaman bahçesi olmalı. Mutfak çok önemli. Evin bütün dedikodusu mutfakta geçiyor. Genelde bin metrekare üstü aranıyor. Salonun en az 100 metrekare olması, evin en az 4 - 5 geniş odası olması gerekiyor,
-Ev sahiplerini ikna etmek kolay mı?
Miras yolu ile kalan evler var, onları eski haliyle döndürmekte zorluk çekiyorlar. Ev sahipleri bütçeye katkısı olduğu için sıcak bakıyor. Çünkü evinde yaşıyor, haftada bir gün, iki gün çekim yapılıyor. Hem eğleniyor gelen gidenle hem evinin bakımı yapılıyor. Veya toruna kalmış ev, onlar daha kolay. Torun matematikle bakıyor. Otele çıkıyor evi diziye kiralıyor, iyi gelir kapısı, hiçbir yerden kazanamaz o parayı. Gidip beyaz yakalı çalışsa 10 bin TL alacak. Kiraya veriyor, bir çekimde o parayı alıyor.
Çocukları büyümüş, yurtdışına gitmiş büyük evlerde tek başına yaşayan o kadar çok insan var ki İstanbul’da. Onlar da çok sıcak bakıyor. Bazen hiç ummadığımız insanlar evlerini kiraya veriyor artık. Çekim süresince elektrik, doğalgaz gibi bütün masrafları ödeniyor, bu da cazip geliyor.
İstanbul’da stüdyo yok çünkü. Benim şimdi güzel bir stüdyo projem var. İçinde hapishanesi, karakolu, hastanesi, klasik evi, modern evi, ofisleri, rezidansı, penthouse’u olan bir stüdyo, 4. Levent’te. Kısmetse eylül ayında bu stüdyoda da çekimler başlayacak.
Holdingin dışı bile 2 bin 500 lira
- Senaryoya göre ev bulmakta sıkıntı yaşıyor musunuz?
Evlerde yaşamıyorum. Asıl holding bulmakta zorlanıyoruz. Holding bulmak ev bulmaktan daha zor.
- Neden peki?
Çünkü orada sadece pazar günleri çalışabiliyor. Acaba bir evrakım kaybolur mu korkusu var, oysa tek evrak bile kaybolmuyor. Ama öyle bir korku var. İşyeri ayrı görülüyor. Bu nedenle işyerinde stüdyo çekimi kullanmak daha doğru. Çoğunlukla holdingler için dış çekim yapılıyor. Dış çekimde kiralar 2 bin 500 TL civarında. Gerektiğinde kapı önü, binaya giriş kullanılıp sonra başka bir yerde veya stüdyoda iç çekim yapılıyor.
Kiralar aylık 75 bin, günlük 5-10 bin liraya kadar çıkıyor
-Bu işin ekonomisi nedir, ne kadara kiralanıyor evler?
Ana mekanlar için aylık kiralar 25 - 75 bin TL arasında. Semtine, büyüklüğüne, içinin döşemesine göre değişiyor. Günlük kiralama da ise fiyatlar 5 - 10 bin TL arası. En zor olanı bekar zengin erkek karekteri için penthouse, loft evler ve rezidanslar bulmak. Bu tarz büyük binalarda, rezidanslarda güvenlik problemi olur diye çok verilmiyor. Diğer sakinler istemiyor. Rezidanslara günlük çekim için 5 - 10 bin TL arasında ödeniyor. Dizilerde sanılanın aksine mekan öyle her gün kullanılmıyor, haftada bir gün çekim yapılıyor.
-Öyle havalı bir rezidansım, büyük evim yoksa nasıl ekmek yiyeceğim bu sektörden?
İlla, yalı, köşk, konağınız, büyük bir evinizin olması gerekmiyor. Yan karakterler için apartman daireleri kiralanıyor. Onların da günlük kirası 2.500 - 3.000 bin TL arasında. Veya reklam çekimleri yapılıyor apartman dairelerinde. Düzgün, hele hele müstakil bir eviniz varsa reklam çekiminde kullanabilirsiniz ve daha çok kazanabilirsiniz. Ben onları da buluyorum.
Şimdi Bodrum’da da diziler için çalışmalara başlıyoruz. Bodrum, İstanbul’dan yüzde 50 daha ucuz. Zaten orada evler 7 - 8 ay boş duruyor. Çok iyi referanslarım olduğu için gözü kapalı veriyorlar. Zaten cemiyetten birisi memnun kalmışsa arkası çorap söküğü gibi geliyor bu işlerde. E ben de anlaşmaları her iki tarafın haklarını koruyacak şekilde sıkı yapıyorum ve belli başlı yapım şirketleriyle çalışıyorum.