Hollywood starlarının akın ettiği Los Angeles Moda Haftası’nda Türk tasarımcıları görücüye çıkaracak olan ünlü oyuncu Atasoy, dilek ağacı, lokumla ‘bizden’ bir rüzgâr estirecek
Hollywood her oyuncunun hayallerini süsler... Kısa bir filmde ufacık bir rol kapmak için her yıl 4.5 milyon oyuncu şehre yerleşiyor. Bunlardan kaçı başarıp kalıyor bilinmez ama kesin olan tek şey dünyanın her yerinden oyuncular bir gün oraya gitme hayali kuruyor. Onlardan birisi de Fadik Sevin Atasoy... Kendisini Beyaz Melek, O Şimdi Mahkum gibi filmlerden, Avrupa Yakası, Dudaktan Kalbe gibi televizyon dizilerinden hatırlıyoruz... Atasoy 2 yıldır Los Angeles’ta yaşıyor. İngilizceyi aksansız konuşuyor, İtalyanca, Almanca, biraz da Bulgarca biliyor.
Tabii ki LA’de oyunculuk yapmak istiyor ancak Amerika ona girişimcilik ruhunu aşılamış. RedCase adında bir entertainment şirketi kuran Atasoy, ilk faaliyet olarak Los Angeles Moda Haftası’nın (Los Angeles Fashion Week - LAFW) katılımcıları arasına Türk tasarımcıları da sokmuş. Atasoy’un ajandasında ABD’lilerle ortak yapım filmler de var. Atasoy sorularımı yanıtladı.
Los Angeles (LA) merkezli RedCase Entertainment şirketini geçen yıl kurdum. Ayşecan Vargı Akalın da ortak oldu.
Oyunculuktan girişimciliğe, neden?
Bu bir yolculuğun son durağıydı. 4 yıl önce bütün eşyalarımı Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu’na bağışlayıp, kırmızı bir bavulla yola çıktım. Önce Almanya’ya gittim. Bir bavuldan, bir şirkete döndüm! Türkiye’de yapabileceğim her şeyi yapmıştım. Berlin’den göçmen kadınlar için gönüllü eğitmenlik yapar mısın teklifi geldi. Ardından New York’a gittim. Babamla (Sönmez Atasoy) 2008’de, New York’ta ilk resmi Türk tiyatrosunu kurmuştuk. Berlin’den, New York’a gittim. Yavuz Bingöl ile Broadway’de, ‘Keşanlı Ali Destanı’nı oynadık. Ardından Roma’ya, İskoçya’ya gittim.
Derken Kültür Bakanlığı Los Angeles Sinema Elçisi seçildim.
Özel yetenek statüsünde
Şirket ne yapacak tam olarak?
Sinema, moda, reklam filmi... Sinema elçisi olarak 6 aylığına Los Angeles’a atandım. Görevim biter bitmez özel yetenek statüsüne başvurdum. ABD tarafından özel yetenek kabul edilip orada yaşama ve iş yapma hakkı kazandım. Los Angeles’a yerleştim. İki yıldır orada yaşıyorum. Amerika’da girişimcilik çok önemli...
Ben de kendimi bunu yapmak isterken buldum. Bu hakkı alınca hemen şirketi kurdum. Los Angeles’ta çok tanıdığım vardı... Warner Brothers şirketler grubunun kurucusu Merv Adelsan aile dostumuz. Dallas, Flamingo Yolu’nun yapımcısı olarak tanınır daha çok. Planlarımı anlatınca, o da bana, “Sen girişimcisin, şirketini kur” dedi. ABD’de iş nasıl yapılır gösterdi.
Moda nereden çıktı peki?
Oyuncu olarak yıllarca tasarımcılarla çalıştım. Bilkent’te kostüm-tasarım dersi aldım. LAFW’i düzenleyenler de tanıdığımdı. 1990’dan bu yana yapılan, Hollywood’un göbeğinde bir moda haftası...
Charlize Theron gibi starlar defilelere gelip parça seçiyorlar buradan, hangi tasarımcıyla
Twitter’ın kurucusuyla kİşİye özel TV kanalını konuşuyor
Jack Dorsey neden sizi takip ediyor?
Kendisiyle Vanity Fair’in Oscar davetinde tanıştırıldım. O da bir girişimci olarak işe başladığı için Türkiye-ABD, teknoloji ve eğlence dünyasının ortak pazarda işbirliği üzerine konuştuk. Özellikle sosyal medyada bir dalga gibi yayılan uygulama ve online televizyonun gelecekte kişiye özel kanala dönüşmesi konusunda da ortak bir görüşe sahip olduğumuzun farkına vardık.
ABD’li yapımcılar ortak film projelerine çok istekli
Türkiye’de dizi sektörü yükselişte... ABD ile bu alanda işbirlikleri olabilir mi?
Amerikan eğlence endüstrisinin Türkiye odaklı hedefi dizi olmaz. Onlar ortak yapım sinema projelerine çok açık ve istekliler... Türkiye-Amerikan ortak yapımı bir projede yürütücü yapımcı olmamı istediler. Görüşmelerimiz devam ediyor...
ABD uzun süre kendi iç marketinde bir güce sahipti. Fakat sinema alanında global market o kadar yükseldi ki, artık Amerika da dışa açılma arzusu içine girdi. Tamamen ekonomik nedenlerden. Türkiye’ye baktığımızda kendi sinemasını en çok izleyen seyirci oranında birinci sırada olduğunu görüyoruz.
Fransa’yı bile geçtik bu anlamda. Bu onlar için çok güzel bir veri. Öte yandan Türkiye’de yapılan işler Ortadoğu ve Avrupa’ya açılıyor. Dolayısıyla bir ABD’li ortak yapıma girdiği zaman, bunu sadece Türkiye’ye değil, Ortadoğu’ya, Rusya’ya da satacağını görüyor.
Dolayısıyla ortak yapımlara çok sıcak bakıyorlar. Bu konuda da zaten bir rapor çıkarıp bakanlığa ilettim.
Neler önerdiniz bakanlığa?
Ortak yapım sürecinde yabancılara teşvik yasasını artık çıkarmamız gerekiyor. Türkiye’nin imajının dünyada tanıtılması için sinema ve moda en yaygın iletişim aracı. Üstelik tekstil bizim çok güçlü olduğumuz bir alan. Dünyada moda filmleri diye bir alan çıktı. Roman Polanski Prada’nın moda filmini çekti. Martin Scorsese, Dolce Gabbana’nın moda filmini çekti.
Moda filmlerinde, kısa film içinde ürün konumlandırılarak, hikayenin parçası yapılarak anlatılıyor. Şirketimiz moda filmleri de çekiyor. Londra’da sanat okullarında moda filmleri bölümleri açıldı.
Bu tekstil ve sinemanın birleştiğine dair çok önemli bir ipucu. Türk sinemasında da güzel adımlar atılmaya başlandı. Cannes Film festivalinde, Berlin’de ödüller alıyoruz. Russel Crowe Türkiye’de film çekecek, James Bond geldi, çekti, Ben Affleck’in ‘Argo’ filmi burada çekildi.
Baktığınızda Amerikan eğlence endüstrisinin içinde bir Türkiye dedikodusu dönmeye başladı. ‘Güzelmiş, ucuzmuş, rahatmış, Türkler çok güler yüzlüymüş, yemekler nefismiş’ gibi çok pozitif geri dönüşler var. Bunu değerlendirmek gerekiyor.
Kapanış partisini yapacak
Moda haftasına ‘bize ait’ neler götürüyorsunuz?
LAFW senede iki defa, mart ve ekim aylarında yapılıyor. Bu yıl ilk defa konuk ülke olarak Türkiye’nin yer alması konusunda anlaştık. İstanbul Designers Los Angeles Moda Haftası içindeki ilk katılımını 15 Mart 2014’te Türkiye’den Özgür Masur ile gerçekleştirecek. Masur’un defilesi yanı sıra enstalasyon sunumu ve etkinliğe eşlik edecek açılış kokteyli ile kapanış partisi yapacağız. İstanbul Designers olarak ‘Biz de varız’ diyecek, bir Türkiye havası estireceğiz. Bir tekstil firması ile konuşuyoruz şu an, bir dilek ağacı yapacağız. Ziyaretçilerin tekstil parçalarını, kumaşlarını interaktif olarak girip dilek dileyeceği bir tekstil ağacı. Köyümüzde, kültürümüzde olan dilek ağacından esinlenen bir tekstil ağacı.
İstanbul Designers’ın açılışı bununla olacak. İkramlar yerel olacak, lokum, simit gibi. Katılımcılara hediyelik eşya tanıtımları yapacağız. Çantaların içine isteyen Türk firmalarının istedikleri ürünlerini koyacağız. Dijital ekranlarda Türkiye’nin tanıtımıyla ilgili tanıtım filmleri dönecek. İstanbul Designers olarak LA’in belli noktalarında giydirdiğimiz otobüsler gezecek.
İki haftadır Türkiye’deyim. Tekstil şirketleri ve kamu sektörü ciddi destek veriyor bize. İstanbul Designers Hollywood-Los Angeles’ta Türkiye adına gerçekleşecek ilk moda etkinliği olacak. Bu bir atımlık etkinlik olmayacak. 10 - 15 yıllık bir yolculuk bu. Ekim’de 10 - 12 tasarımcımızla katılımımızı tüm güne yaydığımız bir moda etkinliğine dönüştürmek hedefindeyiz.
Bunun LAFW içerisinde gelenekselleşmesini hedefliyoruz. Kaliforniya bölgesi teknoloji, eğlence ve moda alanında dünya başkenti sayılabilecek bir bölge. Tasarım alanında en geniş hacime sahipler. ABD’nin ülke genelindeki tekstil imalatı oranında ise ikinci sırada yer alıyorlar. Eğlence endüstrisi nedeniyle, uluslararası arenada trend belirleyen güç olarak, dünyadaki en önemli merkez Los Angeles- Hollywood’dur.
ABD’nin sektörel algı ağında bir moda başkentine sahip olduğumuzu hatırlatırken, tasarımcılarımızın ve ilişkilendirilecek ülke markalarımızın uluslararası prestijli bir platformda isimlerini duyurmak bana çok heyecan veriyor.
Festivalin kapanış partisi nerede olacak?
Mart 2014’ün beklenen kapanış partisini bu sene ‘İstanbul Designers’ üstlenecek. Standart Otel’de yapmayı planlıyoruz. LAFW’ya uluslararası basın, Hollywood’un önde gelen isimleri, tekstil sektörünün başarılı temsilcileri ve alıcılar katılıyor.