Türkiye Tasarım Vakfı, tasarıma dayalı yaratıcı düşünceyi önceleyen Finlandiya’nın ‘Arkki’ modelini Türkiye’ye getirdi. Vakıf Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Amacımız çocukların özgün metotlarla kendilerini ifade etmelerini sağlamak” dedi
Ezberlemeye dayalı eğitim, hızla gelişen teknoloji ve bilgi toplumunda karmaşıklaşan sosyal, kültürel, çevresel ve ekonomik problemleri çözmede artık yeterli değil. Yaratıcılığa, hayatın her alanında her zamankinden çok ihtiyacımız var. Zira günümüzün meslek tanımları, makineler ve yeni teknolojiler tarafından değiştikçe çocukların geleceğe adaptasyonlarının artırılması, onlara yenilikçi yaklaşımlar ve beceriler kazandırılması gerekiyor.
Kuzeyli model
Tasarıma dayalı yaratıcı düşünce deyince akla İskandinav ülkeleri geliyor. Bu ülkelerin başında da Finlandiya var. Tasarıma dayalı yaratıcı düşüncenin gelişmesi için, okul öncesinden başlayarak çocuklara eğitim veriyorlar. Bunun için Arkki adını verdikleri, çocukların eğitim hayatlarının her aşamasında yaratıcılıklarının gelişmesine katkıda bulunan bir model oluşturmuşlar.
Hayal gücü işbaşında
Arkki, 4-19 yaş aralığındaki çocukların ve gençlerin mimarlık ve tasarım yoluyla genel inovasyon becerilerini öğrendikleri ve geliştirdikleri yaratıcı bir eğitim modeli.
Türkiye Tasarım Vakfı, Arkki ile işbirliği yaparak modeli ülkemize taşıdı. Finlandiya temelli “Arkki” eğitim programlarına 7 Temmuz itibarıyla “Yeniden Bauhaus” atölyeleriyle başlayan Türkiye Tasarım Vakfı, hafta sonu Kuzguncuk İskelesi’nde gerçekleştirdiği lansman ile katılımcılara modeli tanıttı.
Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu açılış konuşmasında şöyle konuştu; “Vakıf olarak, son yıllarda farklı yaş gruplarından çocuklarla gerçekleştirdiğimiz atölyeler sayesinde eleştirel ve yaratıcı düşünmede tasarımın iyi bir yol gösterici olduğuna işaret ediyoruz. Temel amacımız, çocukların özgün metotlarla kendilerini ifade etmelerini sağlamak, potansiyellerini keşfetmeleri için onları motive etmek, hayal güçlerini kullanabilecekleri bir ortam hazırlamak ve tasarım bakış açısı ile çevrelerini algılamalarını sağlamak.’’
Örnek olacak
Arkki Türkiye kapsamında yapılacak tüm faaliyetlerin eğitim ortamı için örnek oluşturacağına inandıklarını vurgulayan Kalyoncu, “Vakıf olarak tasarımın etkisini toplumun her kesimi için faydalı ve görünür kılma adına çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Toplantıya katılan Finlandiya Büyükelçisi Ari Mäki ise şöyle konuştu: “Çocuklar, gelecekte ne yapmaya karar verirlerse versinler daha yaratıcı olmaya ve problem çözme becerilerine ihtiyaçları var. Türkiye’de Arkki faaliyetlerine olan talebi açıkça görebiliyorum ve daha fazla ilde eğitimlerin başlamasını umuyorum.”
Yeniden Bauhaus
20. yüzyılda mimari, tasarım, sanat alanlarında yeni akımlar yaratmış bir okul olan Bauhaus akımından esinlenerek Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan “Yeniden Bauhaus” (New European Bauhaus) projesi Arkki aracılığıyla çocuklarla buluşuyor. Arkki, çocukların da seslerinin duyulmasını sağlamak için bu çağrıya katılıyor ve çocukları gelecekte güzel, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yaşam için yenilikçi çözümler üretmeye davet ediyor. Bu vesileyle Türkiye’den çocuklar, geleceğin şehirlerini hayal ederek Avrupa’nın gelecek vizyonuna katkıda bulunacaklar.
50’yi aşkın ülkede 25 binden fazla çocuk
Arkki, 27 yılda 50’den fazla ülkede 25 binden fazla çocuğa ve gence binlerce eğitim ve atölye düzenledi. Sistem, haftalık yaratıcı eğitim müfredatıyla Çek Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs, Tayland, Vietnam ve Yunanistan’daki çocuklara ve gençlere de ulaşıyor. Bu yıl küresel ağlarına Türkiye, Çin ve Hırvatistan da dâhil oldu.
Arkki’nin müfredatı, 10’ar projeden oluşan ve yaş farklılıkları göz önünde bulundurulan 15 adet modülden oluşuyor. Yaratıcı eğitim modüllerine ek olarak, geniş bir atölye yelpazesi bulunuyor.
Anadolu’dan dünyaya gastronomik meydan okuma
Gastronomi son yıllarda dünyada katma değerli alternatif turizm alanları arasında önemli bir yer ediniyor. Sıradan turist 1 dolar harcıyorsa, gastronomi turisti 5 dolar harcıyor.
Bir yöreye özgü yemekler, coğrafi işaretli ürünler, düzenli etkinliklerle tanıtıldığında binlerce kişiyi o bölgeye çekebiliyor. Gastronomi yerli turisti çekebilmek için de önemli artık.
Bu nedenle olsa gerek Nişantaşı’nda düzenlenen, Turizm Medya Grubu ve Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) ortaklığıyla gerçekleştirilen, gastronomi sektörünün paydaşlarını bir araya getiren, “Gastronomi Turizmi Fuarı ve Konferansı” GastroShow’a ilgi büyüktü.
‘Paris’le yarışıyoruz’
GastroShow’a katılan başkanlardan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin açılış programındaki konuşmasında, “Barselona, Paris, San Sebastian ile yarışıyoruz. Kim ekonomiyi ekolojiye çevirir, yeşil ekonomiyi çalışırsa, kültür turizmini ekonomiye dönüştürüşe, kim bilgi ekonomisine şehri hazırlarsa bu rekabeti yönetecektir” dedi.
Bursa, ‘tahinlisiyle’ göz doldurdu
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çadırında sunulan, İnegöl köfte, kestane şekeri, Bağdat hurma tatlısı, süt helvası, Bursa kebabı, pideli köfte davetlilerden tam not aldı.
Başkan Alinur Aktaş, Dünya Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Eric Wolf’ün de katıldığı yemekte pasta yerine dev bir tahinli pide kesti.
Hamsi balık değil hamsidir!
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ise, “Hamsiyi balıkların arasında sayıyoruz ama biz diyoruz ki ‘hamsi balık değildir. Hamsi, hamsidir.’ Her türlüsünü yaparız, yeriz. Akçaabat köftesi, Vakfıkebir ekmeği, Hamsiköy sütlacı, Tonya tereyağı, Kalkanoğlu pilavı, karalahana çorbası, etli lahana sarması ve karalahana yemeği gastronomik değerlerimiz arasında” şeklinde konuştu.