Günümüzde çocuklar da erişkinler gibi yoğun bir strese maruz kalıyor. Zaten açık
İstanbul’daki kasaba
Kış olmasa da yazı bu anlamda değerlendirmek gerek. Hem boş vakit bol, hem hava sıcak… Sıcaklardan ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın avantajlarından yararlanıp aylarca yüklenmiş olan çocukların elektriğini toprakta, suda boşaltmalarını sağlayabiliriz. İşte tam bu noktada yelken yaz kampları öne çıkıyor. Onlardan birisi de Ana Yelken. Yıllardır Datça kampı yanı sıra, Yeşilyurt Spor Kulübü ve Fenerbahçe’deki İstanbul Yelken Kulüp’te binlerce öğrenciye yelken yapmayı öğretirken bir yandan da fiziksel, psikolojik gelişimlerine katkı sağlıyorlar.
Ana Yelken’in kurucu ortaklarından Fatih Özmen madalyaları olan milli bir yelkenci. Olimpik milli takımın antrenörü olarak 2004 ve 2008 olimpiyatlarında çalışmış. 2003 ve 2005’te Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nden “Sporda Üstün Başarı” ve Türkiye Yelken Federasyonu’ndan “Yılın Antrenörü” ödüllerini almış bir isim. Türkiye’nin en büyük 4 yelken okulunu kurmuş.
2013 yılında Sydney Avustralya’da yapılan Uluslararası Kampçılık Kongresi öncesinde yapılan “ICDC International Camp Director Course” kursunda başarı göstererek “Uluslararası Kamp Direktörü” unvanını almış. Kendisi ile İstanbul’un içinde bir anda bir sahil kasabasına gitmişsiniz duygusunu yaratan Fenerbahçe’deki İstanbul Yelken Kulüp’te buluşup sohbet ettik.
Yelkenle kampı birleştirdi
- Ne zamandır bu işi yapıyorsunuz?
Türk Olimpik Mili Takımının üç antrenörü bir araya geldik, 2010’da Ana Yelken’i kurduk. Ben, Avrupa ve dünya şampiyonalarında çok uzun zamandır antrenörlük yapıyorum. Tolga Rangavis, 2008 Pekin olimpiyatlarında olimpik milli takımın başındaydı. Necdet Gürsel ise ardı ardına Avrupa şampiyonu sporcular yetiştirdi. Yatılı kampımız Muğla Datça’da. Bu kampımız haziran ortasından, 9 Eylül’e kadar 7 günlük periyotlar halinde devam ediyor. İsteyenler iki dönem olarak da gelebiliyor. Datça kampımız yatılı olduğu için çok rağbet görüyor. 8-15 yaş arası çocuklar katılabiliyor.
İstanbul’da da Yeşilyurt Spor Kulübü ve Fenerbahçe’de bulunan İstanbul Yelken Kulübü’nün eğitimlerini biz veriyoruz. İstanbul’daki okullar 6 - 17 yaş aralığında gruplardan oluşuyor. Bunlar da 20 Haziran’da başlayıp, 2 Eylül’e kadar devam ediyor. Dersler 2 hafta boyunca pazartesi ve cuma günleri saat 10.00-16.30 arasında yapılıyor. Yaz programlarının ardından yelkeni seven ve devam etmek isteyen çocuklar İstanbul okullarında kış aylarında da yelken yapmaya devam ediyorlar.
- Çocuk niye kampa gitsin, eskiden kamp mı vardı?
Eskiden sokak vardı ama... Anneanne, büyükannelerin yaşadığı köyler vardı, çocuklar yaz tatilinde oralara giderdi. Çocukların birlikte oyun kurup, oyun bozdukları, kendi aralarında bir dünya yarattıkları ortamları vardı. Şimdi anneler çocukları bir etkinliğe götürüyor, bir kenarda oturup bitmesini bekliyor, sonra da o çocukların bu etkinlikten keyif almasını bekliyoruz. Bu pek geliştirici değil aslına bakarsanız. Kamplar çocukların kendi aralarında iletişim kurmasını sağlıyor. Kamplar her şeyden önce sosyalleşme, takım çalışması, paylaşmak demek. Bir de fiziksel gelişim boyutu var. Yelken sporunda vücudun hemen her noktasını kullanıyorsunuz. Çocuklar hareket etmeyi, fiziksel aktivitelerini artırmayı öğreniyor.
Yelken, 8-10 yaşındaki çocukların çeşitli zorluklar karşısında mücadele etme azmini, çabuk ve doğru karar alarak özgüven geliştirmelerine yarar. En önemlisi de erken kalkıyorlar. Böylece biyolojik saatleri çok iyi kurulmuş oluyor. Yelkende başarılı olup da, okulunda başarısız olan hiçbir öğrenci tanımadım.
Sosyalleşmeyi sağlıyor
- Yelken bir öğrenciye ne katar?
Belki de tuvalete bile anne babasının gözetiminde giden bir çocuk, tekneyi kendi kontrolünde bir noktadan bir noktaya götürüp getirme becerisini kazanıyor. Bunu vücudunun bütün kas gruplarını, bütün koordinasyon özelliklerini kullanarak yapıyor. Satranç gibi aynı anda birden fazla noktaya dikkat ederek ve geleceği planlayarak ardı ardına kararlar vermesini gerektiren bir aktivite. Bunu modern kampçılık anlayışı içinde yapınca başka etkiler de ortaya çıkıyor. Sosyalleşiyor, grup içinde birey olarak var olmayı öğreniyorlar.
Çaktırmadan fen dersi
- Sadece yelken mi öğretiyorsunuz?
Bize gelen çocukların deniz, doğa, rüzgar, hava, meteoroloji konularında fikirlerinin olmadığını görüyoruz. Bu anlamda bir eğitimden de geçiyorlar. Çünkü yeşil konseptimiz var.
Rüzgarın nasıl oluştuğundan, o bölgede hangi balıkların yaşadığından, rüzgarın niye yön değiştirdiğinden tutun günlük hayatın içinde olan biten her şey hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Hava raporuna bakma kültürünü oluşturuyoruz. Çocuklar, denize çıkmadan hava raporuna bakar ve ne giyeceğini kendisi düşünür. Bir koya gittiğimizde çöpleri beraber topluyoruz. Atıkların doğaya verdiği zararı da öğreniyorlar çöpleri toplarken. Doğa sporu yaptığımız için bu bizim sorumluluğumuz. Aslında biz yelken öğretirken bir yandan da çocuklara doğada yaşamayı öğretiyoruz.
Buradaki aktivitelerle eğlenirken aynı zamanda takım olmayı, yardımlaşmayı, sorumluluk almayı öğreniyorlar. Her seviyeye göre yelken eğitimi, rüzgar sörfü eğitimleri, yelken gezileri, doğa keşif gezileri yapıyoruz. Aklınıza gelebilecek tüm takım sporları, takım olma aktiviteleri, sorun çözme aktiviteleri, güven egzersizleri, yüzme ve kano yapıyorlar.
- Yelken kampına gitmek için özel ekipmana gerek var mı?
Bir yelkenci likrası, deniz ayakkabısı ve günlük giysiler yetiyor kamp için. Yarış teknesi ve eğitim teknelerimiz var. Daha önce hiç yelken kullanmamış bir çocuğu hemen olimpik teknelere bindirip, performans baskısı yaratmamak lazım. Bunlar yelkeni öğrenmek amacıyla yapılmış tekneler değil. Amaca uygun tekneler kullanıyoruz. Eğitim tekneleri ile başlatıyoruz. İyi bir eğitim programı uyguluyoruz. Datça’daki 7 günlük yatılı kampın maliyeti 3 bin 750 TL, İstanbul’daki okulların 15 günlük maliyeti de 2 bin 200 TL civarında. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de çok daha fazla yelken, sörf kampı olmalı. Ancak kiralanan alanlar için devlete öyle yüksek kiralar ödeniyor ki kimse bu işe pek girmek istemiyor doğal olarak.
- Peki çocuklar yaz kampından sonra devam etmek isterse?
Gençler aldıkları eğitimin ardından dilerlerse Ana Yelken İstanbul yaz okulları ve kış programına devam edebilir. Bunlar da Yeşilyurt ve Fenerbahçe’de. Eğitim sistemimizi izleyerek profesyonel bir yelkenci olabilirler. Ana Yelken altyapısından yetişen sporcular Türkiye’de dağıtılan madalyaların önemli bir bölümünü kazanıyorlar.
Yelkenin faydaları