Toprakları hemen her türlü ürünü yetiştirebilecek kadar bereketli Türkiye’de tüketilen cevizin yüzde 70’i ithal ediliyor. Son yıllarda bu alanda yatırımlarını artıran yerli üreticiler, ithal ürüne yüksek gümrük duvarı istiyor
Başlı başına bir lezzet, vitamin ve mineral kaynağı olmasının yanı sıra içine girdiği ürünlere sağladığı yüksek katma değer nedeniyle gıda endüstrisinin ‘altın bileşenlerinden’ biri olan cevizin yıldızı her geçen gün parlıyor. Cevizin sağlık açısından faydaları konusundaki bilinç arttıkça ceviz tüketimi de artıyor.
Verilere göre Türkiye’de yılda ortalama 150-160 bin ton ceviz tüketiliyor. Dünyada en fazla ceviz tüketilen ülkeler arasında 3. sıradayız.
Ama verimli topraklarımıza rağmen tükettiğimiz cevizin sadece 3’te 1’ini üretebiliyoruz! Ceviz üretimimizin verimli ve aynı zamanda dünyayla rekabet edebilecek hale gelebilmesi için acil desteklenmesi gerekiyor.
Her bölgede yetişiyor
Bugün tükettiğimiz cevizin yüzde 70’ine yakın miktarı ithal ediliyor. Bu hem ekonomik açıdan üzücü hem de kaliteli ve sağlıklı cevize ulaşmak açısından…
Peki Türkiye’nin her bölgesinde yetişebilmesine rağmen neden ceviz üretiminde henüz istenilen noktaya gelemedik? Hangi konularda hatalar yapılıyor, ithalat kuşatmasından nasıl çıkabiliriz, ülkemizde büyüyen ceviz açığını nasıl kapatabiliriz?
600 dönümlük bahçe
Tüm bu soruları geçtiğimiz hafta Bursa’da katıldığım ceviz hasadında WPC–Walnut markasıyla ceviz üretimi gerçekleştiren iş insanı Berk Noyan’a sorma fırsatı buldum.
Kendisi 2022 yılında 100 yılını dolduracak bir aile şirketi olan Berteks Tekstil’in dördüncü kuşak temsilcisi ve Yönetim Kurulu Başkanı. Hobi
olarak başladığı ceviz üretiminde bugün sektörün önemli isimlerinden biri haline geldi.
WPC–Walnut markası adı altında ceviz üretimi gerçekleştiren Berk Noyan, Bursa Karacabey Ovası’ndaki 600 dönümlük arazisi üzerinde ceviz üretiyor ve işini aşkla yapıyor.
4 yaşına kadar çocuk
Hasat sırasında hem tadını çok sevdiğim hem de sağlık açısından soframdan eksik etmediğim cevizin üretiminin ne çok emek istediğini gördüm. Uzun vadeli bir yatırım olan ceviz, bilgi, sabır ve cesaret gerektiriyor.
Aksi halde karlı bir yatırıma dönüşmesi çok zor. Toprak, arazi ve bölge seçimi, fidan dikimi gibi ön hazırlıklar iyi bir araştırma gerektiriyor. Sonrasında ise bir ceviz ağacı yaklaşık 4. yılından itibaren ürün vermeye başlıyor. Veriminin en üst seviyeye ulaşması ise 8-9 yıl sürüyor.
WPC-Walnut Yönetim Kurulu Başkanı Berk Noyan, ceviz yetiştiriciliğine ilginin son zamanlarda arttığını söylerken şu bilgileri veriyor: “Sektöre baktığımızda birkaç istisna dışında hepsi son 10 yılda gerçekleşti.
Geri dönüşü 12 yıl
Ancak bunların arasında yapılan yanlış yatırımlar, kötü yönetim nedeniyle sektöre başladıktan bir müddet sonra bırakanların sayısı maalesef az değil.
Şayet yatırımınızı bir hobi olarak değil performans ve maddi beklentiniz olan bir iş olarak görüyorsanız o takdirde bahçenizi de asıl işiniz gibi özenle ve dikkatle yönetmeniz gerekiyor. Aksi takdirde beklenilen performansı ve başarıyı görebilmek mümkün değil. Ağaçlar nasıl olsa şu veya bu şekilde büyür ve meyve verir düşüncesine sahipseniz böyle bir yatırıma kesinlikle girmemeniz gerekir.”
Noyan, “Geri dönüşü 10-12 yıl süren bir yatırımın cazip olabilmesi için sektörün rekabetçi hale gelene kadar gümrük vergileri ile korunması önemli.
Muz gibi 20 sene önce yüzde 90 ithalata bağlıyken bugün kendi kendimize yeter hale geldiğimiz sektörler incelenerek bu tip teşvikler konusunda benzeri düzenlemeler yapılmalı” diye de ekliyor.
Berk Noyan
Şili’den bile geliyor
Hasat sırasında yerli cevizin aroması, lezzeti ve tazeliği hakkında da birçok şey öğrendim. Berk Noyan, “Cevizin dışarıdan bize gelmesi aylar sürüyor ve nakliye sırasında ürünlere bazı koruyucular uygulanıyor” diyor ve şu bilgileri veriyor:
“Türkiye’ye en çok ABD (Kaliforniya), Şili ve Çin’den ithal ceviz geliyor. Cevizde tazelik çok önemli. Biz yerli üreticiler olarak cevizi tarladan sofraya en kısa zamanda ulaştırıyoruz. Ama cevizin Şili, ABD ve Çin’den gelmesi aylar sürüyor ve nakliye esnasında da ürünlere birtakım koruyucular uygulanabiliyor. Nakliye sırasında ortaya çıkabilecek küflenme sorunu yüzünden daha fazla kurutuluyor ve bu nedenle lezzeti azalıyor.”
Yerli cevizde ise kurutma daha yavaş yapılıyor, bu da cevizin daha az kuru ve daha lezzetli olmasını sağlıyor.
Topraktan çıkan ağaçta yetişen bir gıda!
İş insanı Berk Noyan, "Cevizde 2018'e kadar yüzde 43 seviyesinde olan ithalat vergisi son 3 yılda yüzde 4'e kadar düşürüldü. 2020 yılında Türkiye yaklaşık 91 bin ton ceviz ithalatı gerçekleştirdi, yani büyük ölçüde ithalat kuşatması altında bir sektörüz" değerlendirmesinde bulunuyor. Noyan, Türkiye’nin her yıl ithal ettiği 91 bin ton ceviz için 250 milyon dolar ödediğine dikkat çekiyor.
Ceviz ithalatı için ödenen 1 dolara bile yazık. Çünkü topraktan çıkan, ağaçta yetişen bir gıda sonuçta. Teknolojik bir ürün, tropik bir meyve değil. Türkiye gibi bereketin kaynağı bir ülke neden ceviz ithal eder!
Berk Noyan gibi girişimciler sayesinde yetiştirmesi meşakkatli, faydası bol cevizin yolculuğu biraz çetin olacak ama üretimi artacak inşallah önümüzdeki senelerde.
Deniz bebek sanatla iyileşecek
Antalya’da yaşayan Deniz bebeğin tedavisi için başlatılan kampanyayı bir süre önce size duyurmuştum. Çok değerli sanatçılar ve koleksiyonerler, SMA hastası 31 aylık Deniz Elmas’a destek olmak için online bir müzayedede bir araya geldi.
Artium Modern’in ev sahipliğinde düzenlenen online müzayedeye en seçkin eserlerini bağışlayan sanatçılar, Deniz bebek için gerekli olan tedavi masrafının karşılanması için tek yürek oldu.
Perşembe günü başlayan online müzayede yarın saat 19:00’a kadar sürecek.
Önemli isimler
“31. Online Deniz Elmas için El Ver” online müzayedesi kapsamında Deniz bebeğin tedavisine destek vermek için bir araya gelen ünlü ressam, sanatçı ve koleksiyonerler arasında Ahmet Güneştekin, Nilay Özenbay, Ahmet Oran, Alaaddin Hız, Ayhan Taşkıran, Bubi, Burcu Yavuz, Devrim Erbil, Ekrem Yalçındağ, Pınar Du Pre, Resul Aytemur, Murat Mizrahi, Nihal Mavigök Sungur ve Yücel Dönmez bulunuyor.
Online müzayede kapsamında sanatçı ve sanatseverleri bir araya getiren Dursun Gündoğdu, “Deniz bebeğe umut ışığı olan, bu müzayede kapsamında katkı sağlayan tüm herkese minnettarız. İnşallah müzayededen elde edilecek gelir ile Deniz bebeği hep beraber Dubai’ye uğurlamayı başarırız” dedi.
Müzayede sürüyor
Tedavi için çok az zamanı kalan Deniz bebeğe destek olmak isteyenler Artriummodern.com adresinden müzayedeye katılabilir.
Deniz’in sağlığına kavuşabilmesi için 2 milyon 200 bin dolara ihtiyaç var.
15 aydır süren kampanyada bugüne kadar miktarın yüzde 79’u toplanmış. Tedavi için 462 bin dolara daha ihtiyaç var.
Kampanyanın şeffaflığını içeren valilik izinleri, tüm resmi evraklar, @deniz_sma_ sayfasında mevcut.
Deniz bebeğin ailesi, sanatçıların ve sanatseverlerin dokunuşlarıyla umut buldu. Ben, çok kısa süre sonra minik Deniz’i sağlığına kavuşturacak tedavinin başlayabileceğine inanıyorum.
Artrium Modern, Deniz bebeğin tedavisi için pek çok ressam ve heykeltıraşı bir araya getirdi. Sanatseverler yarın akşama kadar sürecek olan online müzayededen hem harika bir sanat eseri alıp hem de Deniz’e destek olabilir.