Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beyoğlu'nda Mavi Jeans'in mağazasının bulunduğu 6 katlı binayı geçen yıl Sudi Özkan'dan (bir zamanlar kumarhaneler kralı olarak anılan) satın alan Eroğlu Şirketler Grubu, buraya Colin's mağazasını açıyor.Eroğlu, bundan önce de Ankara'da 40 yıllık kiracı YTK'nin yerini satın alarak mağaza açmasıyla dikkat çekmişti.En gözde caddelerde mağazacılık yapmak isteyince böyle oluyor işte; markalar gayrimenkul savaşları da veriyorlar.Eroğlu yalnızca Türkiye sınırları içinde edindiği mülklerle dikkat çekmekle kalmıyor, Moskova'da da benzer bir strateji izliyor. Rusya pazarında marka olmayı başaran ilk Türk markası Colin's sonunda Moskova'daki dünyanın en pahalı caddesi Tverskaya'da da bu hafta başında mağaza açıyor. Restorasyonu tamamlanan ve eski SSCB devlet başkanlarından Stalin döneminde yapılan bu bina 580 metrekare.Dünya markalarının geçit yaptığı Tverskaya'da mağazadaki satış gelirleri, Türkiye'deki metrekarelerin 8 katına denk gelecek!Bu caddede aylık kiraların 150 bin dolara kadar çıktığını da eklemeliyim. Sayması onlar için bile kolay değil; 54 tanesi Türkiye'de, 46 tanesi Rusya'da, 25 tanesi Ukrayna'da, 9 tanesi Romanya'da, 8 tanesi de Çek Cumhuriyeti'ndeolmak üzere toplam olarak 142 mağaza. Hangi ülkede kot daha çok giyiliyor? Kişi başına kot tüketimi ABD'de 8, AB ülkelerinde ortalama 5.5, Türkiye'de ise 1.5 metre. Türkiye pazarındaki en büyük "kot" kotası, Milli Eğitim Bakanlığı'nın "kot yasağı".Yaklaşık yılda 300 milyon dolar ciro yapan (satın aldıkları İsviçre markası Big Star hariç) Eroğlu'nu yalnızca kot firması olarak algılamak da doğru olmaz. Kot, Colin's markasının yalnızca yüzde 40'ını oluşturuyor.Eroğlu'nun 20 ülke içinde ABD'ye kadar uzanan satış noktalarının yanı sıra üretim bölgelerindeki çeşitlilik de, Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon üretim üssü olma konusundaki tartışmalı pozisyonunu doğruluyor.Colin's'in yanına Loft ve Big Star markalarını ekleyen 5 kardeşin yönetiminde olduğu Eroğlu, Türkiye'deki fabrikalarında ağırlıkla yatırım değeri yüksek denim kumaşından konfeksiyon üretimini yapıyor. Polyester, dokuma ve örme üretimini ise işçilik dahil girdi maliyetlerinin düşük olduğu Çin, Pakistan, Bangladeş, Fas ve Tunus gibi ülkelerde sürdürüyor.Markalaşma sürecine iyi bir örnek oluşturan Colin's'in Tverskaya'ya uzanan hikâyesinin bundan 23 yıl önce Mercan'daki toptan mağazasında başladığını da unutmamak gerekiyor. Çin'de üret, ABD'de sat Milliyet, Ekonomist, Capital ve Finansbank, "Anadolu Markaları" yarışması düzenledi. Şehir şehir dolaşıp yerel üreticilere "marka" olmanın avantajlarını anlatıyoruz. Bu hafta sonu da Ege Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kalpaklıoğlu'nun ev sahipliğinde birlikteydik.Hizmet, üretim, tarım ve ticaret alanlarında faaliyet gösteren 25-250 kişi çalıştıran, patent ve marka başvurusu yapılmış bir markası olan firmaların başvurabileceği bu yarışma başarı öykülerini Türkiye ile buluşturacak. Toplantıda, 2000'lere krizle giren ve çoğunluğu küçük ve orta boy sanayici olan Egelilerin odaklandığı sorular: "Kriz çıkacak mı?" ve "Bu süreci hangi finansal seçeneklerle atlatabiliriz?" "Sizi yarışmaya davet ediyoruz" Finansbank Hazine Bölümü Yönetici Saruhan Doğan'ın, "1.35'den, 1.55 dolar kuru daha hayırlıdır. 1.60'ların üzerine geçeceğini düşünmüyorum" vurgusu, "Faizler düşmeyecek" tahminiyle pekişiyor...Yüzde 5 enflasyon hedeflemesine rağmen, beklentisini en karamsar tahminle yüzde 8'e çıkaran Doğan, "Bu durumda bile yüzde 18 faizli uzun vadeli bono getirisi garanti" diyor.Kişisel yatırımlarda alınabilecek risklerin kurumlar için söz konusu olmaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Doğan, yükselen altın fiyatları karşısında "Spekülasyon büyük, çiğ çiğ yerler" uyarısını yapmayı ihmal etmiyor.Seçim havasının olası etkilerini de soran sanayicilere Doğan'ın yanıtı, "Dövizdeki yükselme toplumda kriz izlenimi doğuruyor. Seçime giden bir hükümet bu riski almaz" oluyor.Doğan, para piyasalarındaki dalgalanmadan, yabancı yatırımcıların zarar gördüğüne, bankacılık ve iş kesiminin risklerinin azaldığına dikkat çekiyor. Brezilya, Hindistan ve Türkiye'den çıkan yabancıların, 2005'te 23 milyar dolar sattığını, Merkez Bankası'nın ise aynı sürede piyasaya 32.8 milyar dolar çıkardığını belirtiyor. Doğan, 12 Haziran'da AB'nin eğitim ve bilimsel araştırmalar dosyasını ele alacağını da hatırlatıyor ve "AB'ye üyelik mesafe koşusu değil, maraton. Aralarda yaşanan kırılmalar belirleyici olmayacak" diyor. Ekonomide gerçeklerden daha çok gerçeğin nasıl göründüğüne odaklanıyoruz. Bu süreci yönetmek önem taşıyor. Ucuz işgücüne dayalı rekabet avantajını kaybeden Türkiye, 'küresel oyun'u çözmeye başlıyor.Bu yüzden "marka", "patent" gibi yaratıcılık alanları bankacılık kesiminin de "ilgi merkezi" oluyor. KOBİ'leri yukarı çekmek ulusal bir strateji olacak, başka çaresi yok. syilmaz@milliyet.com.tr TL'de kalan kazanır