YazarlarRoma'ya giden yol Tarsus'tan geçer

Roma'ya giden yol Tarsus'tan geçer

02.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Roma'ya giden yol Tarsus'tan geçer

Romaya giden yol Tarsustan geçer


Zehra GÜNGÖR

BERDAN Tekstil'i uzaktan izlerdim. Şirketin genel müdürü ve büyük ortağı Muhteşem Ekenler ile TÜSİAD yönetim kurulu üyeliği yaptığı yıllarda tanışma şansım olmamıştı. Tekstil sektörünün bu denli darboğaza girdiği bir ortamda, Berdan Tekstil'in İtalya'da yapılan ve Avrupa'nın en önemli kumaş fuarlarından biri Prato Expo'ya alternatif Floransa'daki bir otelde sergi platformu oluşturup, siparişleri alacağını duyduğumda şaşırdım. Yine aynı fuara katılmak üzere Berdan'dan davet alınca kabul ettim. Üç günlük İtalya yolculuğunda, şarap ve yeme içme gustosu, at ve binicilik tutkunu olan Muhteşem Ekenler'i ve Berdan'ı tanıdım. Bakın Berdan'la ilgili bakın daha neler öğrendim:
Geçtiğimiz yıl tekstilciler yüzde 30 kaybederken, Berdan yüzde 20 artış sağladı. Muhteşem Ekenler kendi yönetiminden son derece emin, "iyi yönetim kriz varken hissedilir" diyor. Berdan, Urfa'da yatırım için arazi almış, yöreye teşvik olursa yatırım yapacak. Kahramanmaraş'ta Maraşlı çiftçilerin kurduğu iplik fabrikasının da beş yıllık yönetim hakkını almış.
Berdan, polyester ve viskon konusunda iddialı ve Avrupa'nın aranan adı. Yılda 500 çeşit kumaş üretiliyor. Beş yıldır THY'nin Skylife dergisine "bilinmek" için ilan veren Berdan, artık istese de ilanları kesemiyor. Çünkü Muhteşem Ekenler,"biz Skylife'dan ayrılamayız, ayrılırsak, dünya konfeksiyoncuları, 'ne oldu onlara?' diye sorabilir" diyor.
Berdan bir de Avrupa Birliği fonlarından yararlanmak için Avrupa'da fabrika alacak. Tercihan İrlanda, İngiltere, Hollanda veya Belçika'dan "Çünkü" diyor, Muhteşem Ekenler, "İngilizce konuşulan bir ülke olsun ki oradaki elemanlarla direkt temasta bulunabileyim".
Berdan hep bir niş yakalamaya çalışıyor. Herkese kumaş satmak istemiyor, herkes Paris'e giderken o gidilmeyen yerlere, Floransa'ya gidiyor. Roma'dan Tarsus'a bir yol da kültürel anlamda uzatıyor. M.Ö. 300 yılında Tarsus'ta yapılan Roma yoluna sponsorluk yapıyor. Bu yolun restorasyonuyla 2000 yılı inanç turizmi için katkıda bulunuyor.

Feyyaz Tokar'ın adı, eğitim parkında yaşayacak

EĞİTİM Gönüllüleri Vakfı, eğitime gönül veren işinsanlarının kurduğu bir vakıf. Gönüllülerin bağışlarıyla hizmet veren vakıf, bugüne kadar bir çok gence eğitim imkanı sağladı. Modern Köy Enstitüleri de denilebilen vakfın yönetim kurulunda Suna Kıraç, Cengiz Solakoğlu, Burhan Karaçam, Ali Rıza Çarmıklı, Yılmaz Argüden, İbrahim Betil gibi iş dünyasının ileri gelenleriyle, akademisyenler bulunuyor. Vakıf 22 Mart'ta genel kurul ve mütevelli heyeti toplantısı yapmaya hazırlanırken, iki ayrı proje üzerinde de çalışıyor.
1997 yılında ölen Feyyaz Tokar Van doğumlu bir işadamı. Feyyaz Tokar öldüğü zaman çelenk ve çiçek bağışları Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanır. Eğitim Gönüllüleri Vakfı daha sonra Van valiliğinin verdiği yere eğitim parkı kurmaya karar verince sağlığında vakfa bağışta bulunan merhum işadamı Feyyaz Tokar'ın adını eğitim parkına verir. Burada sanat ve elbecerileri dershaneleri, satranç odası yapılır. Internet bağlantılı bilgisayar destekli eğitim yapılma kararı alınır.
Nisan ayına doğru açılması planlanan eğitim parkından günde 500 ile bin öğrencinin yararlanması planlanıyor. Eğitim parkının tamamlanması için gönüllü kaynağına ihtiyaç var. Van eğitim parkı hazır, ama açılış için seçim takvimini bekliyor. Eğitim Gönüllüleri Vakfı yine boş durmuyor ve Eskişehir Belediye Başkanı Orhan Soydaş'ın tahsis ettiği bina ve araziyi en kısa zamanda eğitim parkına dönüştürmeye çalışıyor. Soydaş, eğitim parkına "Atatürk" veriyor. Yıllardır Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın başkanlığını yapan ve DSP Belediye başkanı adaylığı için bu görevinden ayrılan Eskişehir Üniversitesi'nin eski rektörü Yılmaz Büyükerşen de "hiç olmazsa konferans salonuna Orhan Soydaş adını koyun" diyor ve biri DYP'li, diğeri DSP'li iki aday birbirlerine jest yapıyorlar, işbirliğine gidiyorlar. Özlenen manzaranın eğitime yararı olması bekleniyor.

Şimdi siyasi hareket moda

SİYASİ partilerin misyonu doluyor mu? Bu seçimlerde değil ama belki önümüzdeki seçimlerde parti teşkilatının adayları, siyasi kimlikler üzerindeki kararlar rafa kalkacak gibi görülüyor. Bu rüzgar önce Yeni Demokrasi Hareketi, YDH ile başlamıştı. Ardından ANAP'ın içinde oluşan Arı Grubu, artık kendi başına bir oluşum oldu ve "think tank" faaliyetiyle siyasetin dumanlarını açmaya çalışıyor.
İşte, sağlık eski bakanı DTP'li Yıldırım Aktuna ve yine eski bakanlardan Mehmet Ali Yılmaz'ın hareketi de buna benzer bir şey olacakmış. Bu bir fikir platformu olarak başlayacak. Aktuna, "lider sultası kalkacak, bu seçimler genel başkanın kendi adaylarını meclise soktuğu son seçimler olacak" diyor. Aktuna ve Yılmaz'ın başı çektiği hareketin adı şimdilik, "Türkiye'de herşeyi yeniden yapılandırma hareketi" ymiş. Bu hareketin bir de yayın organı var, onun da adı: "Sil Baştan". Sanki Ajda Pekkan'ın şarkılarından birinin adı gibi.

Bir koltuğa iki karpuz...

VAHİT Erdem, Türkiye'nin 80'li yıllardaki önemli bir bürokratıydı. Daha sonra özel sektörde çalışırken, birden Apo yüzünden İtalya ile ilişkilerimiz krize girince savunma ihalelerine tekliflerde bulunan İtalya ile ikili ilişkileri götüren Türk İtalyan İşkonseyi başkanlığına getirilmişti. Vahit Erdem halen Türk - İtalyan İşkonseyi Başkanı, ANAP'tan da Ankara Büyükşehir Belediye başkanı adayı. Bir koltuğa iki karpuz sığar mı?
Vahit Erdem "sığdıracağım diyor. Eğer seçilirse, hem belediye başkanlığını hem de İtalyan İşkonseyi başkanlığını götürecekmiş. Erdem geçmişten de örnek veriyor. "Ben 1984 - 98 yılları arasında Toplu Konut İdaresi başkanlığı yaparken 1986 - 93 yılları arasında Savunma Sanayi müsteşarlığı yapmıştım. İki yıl iki görevi birarada götürmüştüm. Neden olmasın?" diyor.

Küçülerek yayıl stratejisi

DERİMOD, neredeyse çeyrek asırlık bir kuruluş. Sahibi Ümit Zaim, global krizden etkilenenlerden. Geçtiğimiz aylarda Çorlu'daki tabakanesini ve Zeytinburnu'ndaki beş fabrikasından ikisini bankalara devrederek borcunu ödedi. Ümit Zaim, krizden iflas ederek ya da yurtdışına kaçararak kurtulmak yerine, krizden küçülerek çıkmayı tercih etmişti.
Yine bu stratejinin bir parçası olarak Zaim, maliyeti yüksek olduğu için ayakkabı üretimini de kısmaya gidiyormuş. Ayakkabı bölüm başkanı Nükhet Panayırcı'nın verdiği bilgiye göre, 1994 krizi öncesi yüzde 100 olan yerli imalat, bugün yüzde 20'lere düşmüş. Derimod'un hedefi bugüne kadar İstanbul ve Ankara'da olan mağazalarını Anadolu'ya yaymak. Yaygın bir satış ağıyla birlikte artık çocuk ayakkabısı ve gençlere yönelik ayakkabılar da satılacakmış. Zaim'in yeni stratejisi şimdilik bu.

Bir telefon, bir slogan

Geçen hafta Roma'ya giden uçağa yetişmek üzere havaalanına doğru yol alıyordum, birden cep telefonum çaldı. Arayan, Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Zeynel Yeşilay. Yeşilay, Başbakan Bülent Ecevit'in benimle görüşmek istediğini söylüyor. "Hayırdır" diyorum birden bire. Aklıma bir şey getiremiyorum. Bülent Bey hattın diğer ucunda. Bana iki üç gün önce yazdığım, DSP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Sayın Doğan Taşdelen için Omnia Ajansın hazırladığı seçim sloganını (doğruya doğru dosdoğru DSP) çok beğendiğini söylüyor ve Omnia'ya ulaşmak istiyor.
Sayın Bülent Ecevit'e hayranlığım bir kez daha artıyor. Başbakan bu kadar işi arasında, hem başbakanlık yapıyor, hem partisinin seçim listesini hazırlıyor, hem de seçimlerde kullanacağı sloganın yaratıcısını bulmak için, bizzat kendisi telefonla arayıp soruşturuyor.
Doğan Taşdelen'in seçim kampanyasında kullanılan sloganların bir kerameti olsa gerek, yazımın çıktığı gün bir telefon daha aldım. Genç bir hanım, başkanının Omnia Ajans'ın telefonunu istediğini, ama Ankara'nın ilçelerinden birinden belediye başkanı adayı olan ANAPlı başkanının adını vermek istemediğini söylüyordu. Başkanı DSP'nin kampanyasını çok beğenmiş, ANAP başka bir ajansla çalıştığı için adını vermekte biraz tedirgin olmuştu. Ancak kendi kişisel kampanyasını da DSP'nin ajansına yaptırmak istiyordu. ANAPlı başkan adayı adını vermiyordu, ama bu bir hizmetti ve Omnia ajansın telefon numarasını ona verdim.

CHP iktidara gelirse..

CHP seçim kampanyasına önce raporlarla başladı. Gençliği hatırladı, gençlik raporu yaptı. Kadını hatırladı(!), kadın raporu hazırladı. Gençlik raporuna Mehmet Kabasakal ve Zekeriya Yıldırım gibi CHP'nin önde gelen kurmayları imza atmıştı. Bu ekip şimdi, Bülent Tanla'nın orkestra şefliğinde CHP'ye parti taslağı hazırlıyor. CHP, iktidara gelirse neler yapacağını partinin bu üç asının hazırladığı seçim bildirgesiyle duyuracak.



KEŞFETYENİ
Karsu anne oldu! Eşinin bebeğiyle ilk karesini paylaştı
Karsu anne oldu! Eşinin bebeğiyle ilk karesini paylaştı

Cadde | 23.04.2025 - 12:48

Ünlü şarkıcı Karsu Dönmez, dört gözle beklediği ilk bebeğine kavuştu. Şarkıcı, eşi Mike Schrama ile oğlunun birlikte yer aldığı ilk fotoğrafını sosyal medyadan takipçileriyle paylaştı.

Yazarlar