Fenerbahçe hareketli günler yaşıyor. Her yere de malzeme oldu. İnanılmaz olaylar konuşuluyor. Lorant’ın şoförü, Lorant’ın tercümanı, kulüp içerisinden, dışarısından... Maalesef bütün Fenerbahçeliler de, böyle çok büyük bir kulübün bu kadar olumsuz yönde gündemde olmasından çok rahatsız.
Oğuz Çetin devre arasını iple çekiyor. Aziz Yıldırım yönetimi ilk kez istifaya davet edildi. Aslında şu arada gelişen olaylar, Oğuz hocanın lehine... Yönetim muhtemelen önemli transferler yapacak. En azından kendi kredileri için... (İnşallah kapalı kutu, Ahmet’in, Mehmet’in, Hasan’ın, Hüseyin’in tavsiyesiyle değil; bilinen, "Evet iyi transfer" denilebilecek oyuncular alınır.) Antrenman disiplinsizliği de kalkabilir. Zaten 5-6 tane oyuncu salon sporunu seviyorlar! Bunlardan bir tanesi kesin yok: Revivo. Ortega’nın durumu da belirsizliğini koruyor. Bu Oğuz Çetin için şanstır. Fenerbahçe takımında antrenman yapmak ve bütün işinin futbol takımının başarısı olması, bazı oyuncular için fedakarlık haline gelmiş. Bu diğer oyuncuları da sadece fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da olumsuz etkiliyor. Ortega’nın menajeri naklen yayına bağlanıyor, "Kimse merak etmesin, Ortega geliyor" diyor. Sanki mal bağışlıyor. Özrü kabahatinden büyük. Herşeyden önce, gitmesi de yanlış. Türkiye’de kasık sakatlığını halledebilecek doktor yok, Arjantin’de var. Olacak iş değil. Haydi Oğuz hoca, idman yapmayan oyuncuyla Pele olsa uğraşma. Eğer bunu uygularsa, devre arası yapılacak olan olumlu transferler de işin kaymağı olur.
Lig TV’de pazartesi akşamları Deniz hoca, Vedat Okyar ve Ahmet Çakır ile program yapıyoruz. Pazartesi yapacağımız program için de kendi aramızda ilk yarı karması, ilk yarı hakemi, ilk yarı teknik direktörünü düşünelim ve tartışalım diye aramızda karar verdik. Beş gündür işin içinden çıkamadım. Hakikaten de her mevkiide ikişer, üçer oyuncu iyi bir performans göstermiş. Aslında ilk yarı hakemleri de genel olarak iyi performans gösterdikleri için onlarda da zorlanıyorum.
Antrenörlere gelince işim daha da zorlaşıyor. Çok iyi futbol oynatan Ersun hoca mı desem, yıllar sonra Trabzonspor’u diriltmeye uğraşan Samet hoca mı desem, çok ama çok kısıtlı bütçelerle mücadele eden Altay’ın teknik direktörü Ümit hoca, Göztepe’nin teknik direktörü Mustafa hoca mı desem... Bu arada kimsenin inanamadığı, UEFA Kupası’nın birkaç favorisinden olan S.Prag ve O.Lyon’u eleyen Rıza Çalımbay mı desem... O yüzden karar veremedim. Bu da bana mutluluk veriyor.
ANTRENÖRLERİN SADECE NETİCELERE BAKILARAK YARGILANMALARINI DOĞRU BULMUYORUM. ONLARIN NASIL ÇALIŞTIKLARINI GÖRMELİSİNİZ. FELSEFELERİNİ, OYUNCULARLA OLAN İLİŞKİLERİNİ YARGILAMALISINIZ.
(Luis Van Gaal - Barcelona Teknik Dierektörü)
OYUNCULAR TÜM İHTİYAÇ DUYDUKLARI PARAYA SAHİPLER. AMA SATIN ALAMAYACAKLARI TEK ŞEY BAŞARIDIR.
(Gerard Houllier)
FUTBOLDA EN ÖNEMLİ ADAM, ANTRENÖRDÜR. ÇÜNKÜ KARARLARI O VERİR. ANTRENÖR BİRŞEY DEĞİL, ÇOK ŞEYDİR.
(Gündüz Tekin Onay - TFF Genç Milli Takımlar Teknik Sorumlusu)