Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

- Bir otomobilin kilosunu 11 dolara ihraç ederken, savunma sanayiinde ihraç ettiğimiz ürünlerin kilogram fiyatı 50 bin dolar seviyesinde. Milliyet olarak savunma sanayiimizin değerini bilir ve bunu sayfalarımıza her zaman yansıtırız. Salı günü, SAHA Expo için Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve SAHA İstanbul Başkanı Haluk Bayraktar’ın Milliyet’e özel yazılarını yayımladık. Çarşamba günü PKK’nın TUSAŞ’a düzenlediği ve 5 şehit verdiğimiz saldırının ardından terör örgütünü lanetlemek bize yetmedi, zaafiyeti de masaya yatırdık.

Haberin Devamı

TUSAŞ binası için yaptıkları çalışmaları ve bina krokilerini yayımlayan şirket ve mimarın da haberini yaptık. Terörle mücadele eden bir ülkede özel sektör olarak övünülecek işler yapsanız bile bunu saklamayı bilmek gerekiyor. Bizim için kitabın ortası demek, terörün yeni bir saldırı için fırsat ya da açık istihbarata ulaşamayacağı ortamı yaratmak demek.

Kitabın ortası ve Milliyet...

- Finlandiya ya da Danimarka ve hatta Almanya’daki bir gazetecinin tüm kariyerine sığacak olayları bir haftada yaşadık. Pazartesi günü FETÖ liderinin ölüm haberi geldi. Salı gününe, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parti grubunda yaptığı konuşma damgasını vurdu. Çarşamba günü öğlene kadar Brics Zirvesi’ni, öğleden sonra TUSAŞ’a yapılan saldırıyı konuştuk. Perşembe günü Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT’in Irak ve Suriye’de düzenlediği operasyonların haberleri öne çıktı. Yine Cuma günü, DEM Milletvekili Ömer Öcalan, İmralı’da yaptığı görüşmenin notlarını paylaştı. Hemen herkesin aynı haberleri manşet yaptığı bir dönemde Milliyet, kitabın ortasından başlıklarla okurunun karşısına çıktı. Manşette kullandığı her kelimeyi spotta ispatı ve detaylarıyla yazdı. Ankara büromuz, istihbarat, dış haberler ve ekonomi servislerimiz oldukça yoğun bir haftayı geride bıraktılar. Yazı işlerinde çalışan arkadaşlarımın tecrübelerini de eklediğim zaman 3 asırdan fazla bir tecrübe o başlıkları atıp, haberleri yazdı.

- Sabahları elinize aldığınız gazeteye son şeklini bizim gece ekibimiz veriyor. Sadece Türkiye’de olanlar değil, dünya da çok hareketli bir hafta yaşadı. Cumartesi gününün ilk saatlerinde İsrail, İran’ı vurdu, cumartesi gününün son saatlerinde Hizbullah, İsrail’i vurdu, Irak’taki İran yanlısı gruplar Bekaa Vadisi’nde İsrail’i hedef alan bir saldırı düzenledi. Aynı saatlerde Rusya, Odessa’daki cephaneliği vurdu. Bir sayfa ve hatta tek bir haberi defalarca değiştiren, geliştiren, bir gece ekibimiz var. Milliyet olarak sık sık dile getirdiğim bir iddiamız var, sosyal medyada bir haberi 12 saat boyunca takip etseniz bile ertesi sabah gazetede 90 saniyede okuduğunuz bir haberde daha fazla şey öğrenir, gazetelerin kendi kaynaklarından aldığı yeni ve başka yerlerde olmayan bilgilere ulaşırsınız. Bu çağın en değerli şeyi zamanı kazanmak ve doğru bilgiye ulaşmak için gazeteler halen tek alternatif.

Haberin Devamı

New York Times’ın iş dünyasının haberlerini gazetede basılı olarak görmek istediğine dair yaptığı araştırma aslında güzel bir örnek.

Araştırmaya katılan iş dünyası temsilcileri basılı haberlerin değiştirilemez-silinemez olduğuna, silinemediği ve değiştirilemediği için tüm mecralardan daha güvenilir bulunduğuna ve arşivlenme olanağına dikkat çekmişler.

Haberin Devamı

TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, TÜGİAD gibi iş dünyası kuruluşları ve Reklamverenler Derneği gibi alanındaki en uzman isimlerin buluştuğu platformlar, alt kadrolarını zaman kaybı-yanlış bilgi maliyeti konusunda tekrar düşünmeye davet edebilir. Meclis Dijital Mecralar Komisyonu, ABD ya da AB üyesi ülkelerin yaptığı gibi gazeteciliği koruyan, haberin telif hakkını veren yasaları çıkarıncaya kadar bu konuda iş dünyası başta olmak üzere herkese büyük sorumluluklar düşüyor.

Kitabın ortası ve Milliyet...

- Geçen hafta hepimiz yenidoğan çetesini konuştuk. Milliyet için kitabın ortası demek, bebek katillerinin izlerini her yerde sürmek demek. Dün Bursa’da sahte engelli raporuyla devletin sağladığı imkanı sömüren merkezin haberini manşete taşıdık. Haberimizin ardından devlet kurumları ve haber ajansları da işin peşine düştüler. Normalde haberlerimiz kaynak gösterilmeden kullanıldığında tepki gösteren birisiyim ama bu kez mutlulukla karşıladım gelişmeyi.

Kıt kaynaklarımızı gerçekten ihtiyacı olan çocuklara harcamamıza engel olan her kişi ve kuruluşun peşine tüm medyanın düşmesi şart. Eğitim Servisi Müdür Yardımcısı Ozan Ömer Kadüker’i huzurunuzda kutlamak isterim. Ozan geçen sene de devletin ücretsiz dağıttığı ders kitaplarını, hurda kağıt fiyatına satan özel okulları ortaya çıkarmıştı. İmza attığı manşet haberlerin tamamında bu ülkedeki namuslu insanların ve gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını savunuyor Ozan. Milliyet için kitabın ortasındaki cümle de tam olarak bu zaten.

- Yarın Cumhuriyet Bayramı. Milliyet’in sadece kutlamakla yetinmediği, kurucu ruhunun, varmak istediği hedefin çok iyi anlaşılması gerektiğine inandığımız bayramımız. O yüzden haftalarca uğraşıyor, onlarca kaynaktan, uzmandan alınan bilgilerle bir ek hazırlıyoruz. Evet okumak izlemekten daha fazla dikkat isteyen bir uğraşı ama Türkiye’nin layık olduğu noktalara gelmesinin anahtarı da okumaktan geçiyor. Kitabın ortası dedim ya yazının başlığına, günde 7 saate varan ekran süreleriyle, eğitimi değil, öğretimi ön plana çıkaran sınav sistemiyle, Nutuk’u okumadan arabaya sticker yapıştırarak Mustafa Kemal Atatürk’ü anladığını, savunduğunu zannederek, cennette sabah kahvaltısının kaç ton olduğunu anlatan din bezirganlarının videolarını seyrederek, varacağımız yer, ülkemizi daha iyi bir noktaya götürmeyecek. Herkese iyi okumalar, mutlu bayramlar...