Yanlış anlamayın.
İşgal derken Suriyelilerin, Afganların, Arapların ya da diğer yabancıların işgalinden söz etmiyorum.
Onlar ayrı olaylar..
Benim burada bahsettiğim işgal bambaşka..
★★★
Kaldırımlarımız işgal altında..
Sahillerimiz işgal altında..
Yollarımız işgal altında..
Plajlarımız, kumsallarımız işgal altında..
Bisiklet yollarımız işgal altında..
Ormanlarımız işgal altında..
Dağlarımız işgal altında..
Koylarımız işgal altında..
★★★
İşgal, sadece göçle ilgili değildir.
Kural tanımamak, sınır tanımamak, yasa tanımamak da işgalciliğe girer.
Yukarıda saydığım yerlerimiz, ülkenin bütününde tamamıyla yasa tanımazların işgali altındadır.
Kaldırımlar; esnafın masaları, sandalyeleri ve diğer ürünleriyle kaplı olduğundan, yürümek neredeyse imkansız haldedir.
Yollar ve caddeler; sağlı sollu usulsüz park eden taşıtlarla kapatılmaktadır.
Plajlarımızın, sahillerimizin, kumsallarımızın durumu da pek vahim.
Halka açık olması gereken kamusal alanlar, özel işletmeler tarafından şemsiyeler, şezlonglar ve diğer engellemelerle çevrilmiştir.
Bisiklet yollarımız; motosikletlerin ve taşıtların tacizinden geçilmemektedir.
Keza ormanlarımız, dağlarımız ve koylarımız da vahşi yapılaşma, kaçak inşaatların kurbanıdırlar.
★★★
Bu kanunsuzluklarla mücadele etmesi, onları durdurması ve cezalandırması gereken yetkili kurumlar, ne yazık ki görevlerini yeterince yerine getirmiyorlar.
Ara ara bireysel gayretlere giren ilgililer çıkıyor aramızdan, fakat onlar da genelde yalnız kalıyorlar ve arzuladığımız topyekün çözüme ulaşamıyorlar.
★★★
Şu aralar iki kadın belediye başkanı, ilçelerinde güçleri yettiğince kaldırım ve sahil işgaline karşı büyük bir uğraş veriyor.
Biri, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu..
Diğeri ise Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı..
★★★
Biliyorum ki, kuralsızlığa alışık olan esnaf, şimdi başkanlara karşı direnç gösteriyor, çeşitli mazeretler üretiyor ve geri çekilmek istemiyor.
Ancak burada en önemli görev, meclisteki muhaliflere düşüyor.
Her iki başkanın aldığı kararlar doğrudur, tavizsiz uygulanması önemlidir.
Eğer, muhalifler de buna inanıyorlarsa, ki normalde inanmaları lazım, partisi ne olursa olsun belediye başkanını desteklemelidirler.
Sonuçta oraları kendi ilçeleri.
Yasalara uyulması, kurallar içinde hareket edilmesi ve sağlıklı bir düzenin sağlanması herkesin yararına olur.
Buna sadece siyaseten itiraz edilmesi, anlamsız kalır, karşılık görmez.