Osman Gençer
Tüm Yazıları
Pazar günü yazdığım “Türkiye toptan işgal altında” başlıklı yazıma, pek çok yerden tepki aldım.
Tepki derken, destek anlamında söylüyorum, yoksa olumsuz değil.
Özellikle de Konak’ta ve Foça’da yaşayanlardan..
Çünkü bu ilçelerde, benim belirttiğim işgallerin bir bölümüne karşı ciddi mücadele verilmeye başlandı.
★★★
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ile Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, yani CHP’li iki kadın başkan, özellikle kaldırım işgallerine yönelik bir düzenlemeye giriştiler.
Kaldırımları çeşitli ürünlerle kapatarak yayaların geçişlerini engelleyen, düzene ve mesafe kurallarına uymayan esnafı disiplin altına almaya çalışıyorlar.
Biliyorum ki, kuralsızlığa alışık olan esnaf, şimdi başkanlara karşı direnç gösteriyor, çeşitli mazeretler üretiyor ve geri çekilmek istemiyor.
Fakat başkanlar kararlı.
Yasaları tavizsiz uygulamaya, vatandaşın hakkını korumaya niyetliler.
★★★
Yazıma destek veren Foçalı bir vatandaşımız (iznini almadığım için adını açıklamak istemiyorum), hem bu meselede, hem de bir adım daha öteye geçip, şöyle bir yorumda bulunuyor:
“Sahilin eski halini biliyorum. Lokantaların masaları hep kaldırımlardaydı. Kimse yürüyemiyordu. Bugüne kadar hepsine göz yumuldu. Şimdi çok doğru bir uygulama gerçekleştiriliyor. Yürüme yolları açıldı, nefes aldık. Bu konuyu gündemde sürekli tutarsanız maya tutar. Yoksa maalesef "eski tas, eski hamam” düzeni devam eder.
Çünkü, esnaf hala doğruyu kavramadı ve eskide inat ediyor. Yanlış algılar üretiyor.
Bu arada başka bir yanlışın daha içindeler.
Sadece İzmir'den hafta sonları gelecek ziyaretçilere odaklanmış durumdalar.
O da 3 ay sürüyor. Niçin 9 ay beraber olacakları yerli halkı yok sayarlar?
Hiçbiri "Halk Balık Günü" deyip fiyatlarını % 30 indiriyor mu? 12 yerine sadece üç aya odaklanmak niye? Düşünceyi değiştirmeliler artık.
Yerli halka oynamalılar.”
★★★
İşgallere ve kurallara uymayanlara karşı mücadele elbette kolay değildir.
O yüzden, devletin düzenini ve disiplinini savunan belediye başkanlarına, diğer kamu kurumları da tüm güçleriyle destek vermelidirler.
Hatta, en başta da belediye meclislerinde yer alan muhalefet partilerinin temsilcileri bu çabalara katılmalıdırlar.
Bu gayretler siyaset üstüdür, halkın, ilçenin yararı içindir, kamunun düzenine yöneliktir.
Yani, taşın altına herkes elini sokmalıdır.
Arzu edilen sonuca ancak bu şekilde varılabilir.
