Op. Dr. Ziya Saylan

Üniversitedeki hocalarımız, “Selülit’in çaresi yoktur, ne yaparsan yap tekrar gelir” derlerdi. Doğa erkeklere iltimas geçmiş ve onlara selülite neden olan deri altı bağlarını vermemiştir, yani erkeklerde selülit olmaz. Kadınlarda bulunan bu bağlar, çeşitli nedenlerle kısalır, elastikiyetlerini kaybeder ve deriyi aşağıya çekerlerse portakal kabuğu görünümüne yani selülite neden olur.

Yağ azsa selülit de az olur

Kilo alırsanız selülitiniz artar, şişen ve yağlanan bacak dokusu sonucu bağ dokusu sertleştiği için esneyemez ve çukurlar oluşur. Selüliti azaltmak için bacaklarınızdaki kilolardan kurtulmalısınız. Diğer yandan normal kilolular zayıflayınca da bacakları deforme olabilir.

Eskiden kullanılan mezoterapi, etkisi çok az olduğundan günümüzde kullanılmamakta. Onun yerine PRP yani kendi kanınızla bağ dokusunu yumuşatma yöntemi daha başarılı ve yaygındır.

Ameliyatlar kısmen faydalı

Yüzeysel yağ emme faydalı bir çözüm olabilir. İnce borularla sadece deri altı yağları emilerek gerginlik azaltılır. Doku gevşer ve çukurlar kaybolur. Diğer bir cerrahi yöntem de ufak bir keskin cisim veya makasla deri altına girilerek (subcision) sertleşmiş bağların birer birer kesilmesidir.

Diyetle gıdınız kaybolmazsa yağ emmek en etkili çözümdür. Ancak boyun deriniz sarkmış olmamalı. Aksi takdirde yağ emmeyle beraber boyun veya yarım (alt) yüz germe de gerekir. Gıdıdan yağ emdirmek için hastanede yatmanız gerekmez. Uygulama süresi yaklaşık 30 dakikadır. Ameliyat için narkoz da gerekli değil. Koldan verilen uyku ilacı sayesinde (mide ve bağırsak tetkiklerinde olduğu gibi) olayı hissetmezsiniz.

Ameliyat sonrası durum

İlk gün özel bir süngerle baskı uygulanıp, kanama ve morarma önlenir. Üç gün süreyle kafanızın etrafında cırt - cırtlı bir bandaj taşımanız gerekir. Ağızdan ‘Arnica’ denen şifalı otu alan hastalarda daha az morluk ve şişlik olduğu bilinmektedir. Şişlikler 3 - 4 günde iner. Erkekler daha şanslıdır; sakal bırakarak şişlik ve muhtemel morlukları gizlerler. Ayrıca sakal nedeniyle boyun derisi erkeklerde kalın olduğundan sarkmaz. Kadınlar ise boyunlarına eşarp bağlayarak bu süreyi geçiştirirler. Cuma günü bu ameliyat için ideal. Pazartesi gününden sonra günlük yaşamınıza dönersiniz. Yağ emilen deliklere dikiş bile gerekmez. Yerlerinde 3 - 4 milimetrelik bir açık kahve rengi leke oluşur ve zamanla kaybolur.

Erken yaşlar daha uygun

İyi bir gıdı yağ emmeyle alt yüze

Seneler önce hastalar estetik ameliyattan sonra günlerce hastanede kalıp iyileşmeyi beklerdi. O zamanlar en yaygın yöntemlerin başında yüz germe gelirdi ve yüz aylarca şiş kalırdı. Artık bu tür büyük ameliyatlar geride kaldı. Şimdi daha farklı ve daha az tehlikeli yöntemlerle çok daha etkili sonuçlar elde ediyoruz.

Günümüz yüz estetik ameliyatları ücretleri daha makul ve hastaların kısa sürede iyileştiği uygulamalar. Bundan 40 sene önce biz bu pahalı yüz ameliyatlarına “Hollywood ameliyatları” derdik. 5 - 6 ayda iyileşir ve bir lüks otomobil fiyatına mal olurlardı.

Genç ve dinlenmiş görünüm

Basında çıkan, ‘Ufak işlemlerden büyük sonuçları’ her zaman elde edemezsiniz. Estetik düzeltmelerde problem cildin derinliklerindedir ve dışarıdan müdahale imkanı sınırlıdır. Günümüzde dışarıdan istenmeyen yağları eriten 30’dan fazla alet vardır ve

üretici firmalara sorarsanız hepsi de mutlak etkilidir ve hastaya zarar vermez. Ancak gerçek farklıdır. Mesela gıdıyı düzelten birçok ameliyatsız yöntem mevcuttur ama hiçbiri yağ emmenin yerini tutamaz. Ameliyatsız yöntemleri daha çok ameliyat yapamayan doktorlar önerirler.

İdeal bir yüz germe doğal görünmeli. Günümüzde yüz germe sayesinde gençleşirsiniz

Estetik ameliyatlar yaşamı değiştirebilir ama zehir de edebilir! Dünyada en çok estetik ameliyat yapılan Güney Kore, aynı zamanda sonucu beğenmeyip intihar edenler ve sakat kalanlar ülkesi.

Estetik yaptırırken mutlu olmak isterseniz, beklentilerinizin gerçekçi olması ve ameliyata hazır olmanız gerekir.

Kendi yüzünü ve vücudunu beğenmeyen hastalar asla mutlu olmazlar!

Doktora gidip “Ne yaparsan yap” diyemezsiniz. Nobel ödüllü Dr. Konrad Lorenz’in dediği gibi:“Başına geleceği bilmeyen hasta sonuç ne kadar iyi olursa olsun, mutlu olmaz.”

Bu nedenle ameliyat öncesi ev ödevinizi yapıp, bolca okumanız ve birden fazla doktoru ziyaret ederek farklı görüşler dinleyip size en uygun olanını seçmeniz gerekir.

Kendinizi ameliyata hazırlayın

Ülkemizde yaygın olduğu gibi doktorların hastayı danışmaya geldiği gün hemen ameliyat etmeleri acil durumlar dışında birçok Avrupa ülkesinde yasak.

Hastaya düşünmek için en az bir gün vakit verilmeli. Almanlar, “Önemli bir

Amerika’da doktorlar hastalarına artık yüz germe ameliyatları gibi el germe de öneriyorlar ama ameliyatsız...

Önceleri bilezik şeklinde bilekten yapılan bir kesiyle el derisi gerilmekteydi ancak oluşan ameliyat izi estetik değildi ve tendonlar kesilirse parmak hareketleri engellenmekteydi. Ameliyatla el derisini germek başarılı

olmadı, bu nedenle artık el germe ameliyatlarından vazgeçildi ve hastaya zarar vermeyen ameliyatsız yöntemler yaygınlaştı. Avantajı, uygulama sonrası kısa sürede

işinize devam edebiliyorsunuz.

Uygulamalar yaygınlaşıyor

Hasta geldiğinde yaşlanmış olan el derisi önce elmasla zımparalanıyor, zayıf asitlerle veya lazerle deri yakılarak yeni deri oluşumu sağlanıyor. Yanık doktorları, el yanıklarından sonra ellerin gençleştiğini fark etmiş ve bize elleri uygulama öncesi yakmayı öneriyorlar.

Uygulama sayesinde yaşlı deri gidip yerine genç deri gelince deri tekrar kısmen de olsa elastikiyet kazanıyor. Ancak bir defada derin bir yanıktan kaçılıp el derisi 5 - 6 defada azar azar yakılıyor. Buna Amerikalılar yemeği kısık ateşte pişirmek gibi diyorlar. Bu esnada elden kaybolan hacmin yani yağ dokusunun yerine konması gerekiyor. Bu amaçla kendi yağınız kullanılabileceği

Fransızlar, “Bir kadının saçları onun başında taşıdığı tacıdır” der.
Kadınlarda saç dökülmesi her zaman hastalık belirtisi değildir. Mensturasyon günleri, hamilelik, kilo alma ve menopoz gibi dönemlerde saç dökülmesi yoğunlaşır. Menopoz sonrasıysa kadınlık hormonları azalıp, yerine kanda erkeklik hormonları artacağından kadınlarda erkek tipi saç kaybı görülür.
Günde 100 adet kadar saç dökülebilir ama uzun süre saç dökülüyorsa önlem almanız gerekir.
Stres hormonları saçları döker, bu nedenle sıkıntılı ve stresli kadınların saçları daha azdır.
Yönetici kadınlarda saç kaybı çok yaygındır. Saçlarına iyi bakmayan kadınların saçları kırılır ve eksilmiş gibi görünür ama gerçekte bu sadece saç kalitesinin azalmasıdır. Kadın tipi saç dökülmesinde saçlar tepede eksilir. Erkek tipi saç dökülmesindeyse sadece şakaklar açılır.
Saçları sık yıkamanızın hiçbir sakıncası yok. Sadece sabun saçlara zararlı.
Diyet sırasında saçlar azalır, bu durum diyet sonrası kendiliğinden düzelir. Guatr hastalığında, demir eksikliğinde, depresyon ilaçları alımında ve ucuz şampuan kullanımında saçlar dökülür. Sıcak havayla saçları fönlemek de zararlı. 60 derecenin üzerindeki ısı, saç köklerini

İnsanlar hastalanır, hastalığı ilaçlar yener... Zarar gören organlarıysa kök hücreler onarır.
Bu yıl ‘Harvard Üniversitesi Kök Hücre Toplantısı’na (Stem Cell Summit 2015) kaydımı yaptırırken, acaba bu sene yeni şeyler öğrenebilecek miyim diye kendime boşuna sormuşum. Toplantı geçen hafta Boston’da yapıldı ve korkunç gelişmelere şahit oldum.
KOAH, diyabet, otizm ve alzheimer hastalıkları kök hücre sayesinde düzeltilecek. Şeker hastaları genelde her gün defalarca uyguladıkları insülin iğnelerinden şikayet eder. Ancak damardan verilen kök hücreler, zarar görmüş pankreas dokularını onarır ve insülin iğneleri yerine ağızdan alınan şeker ilaçlarıyla kan şekeri ayarlanabilir.

İtfaiye hücreleri işbaşında
Eskiden kök hücreler doğrudan pankreas içine enjekte edilir ve kanamalar olabilirmiş. Günümüzde damardan verilen kök hücreler, vücuttaki bozuk organları daha doğrusu iyi oksijenlenmeyen dokuları (hipoksi fenomeni) bulup tamir ediyor. Amerikalılar bu tür kök hücrelere “İtfaiye” diyor ve yangını bu hücrelerin söndürdüğüne inanıyorlar.
Kanser hastalarında kök hücreler, ilaçları metastazların içine kadar taşır. Kök hücre sayesinde kanser ilaçları doğrudan karaciğer,

İnsanlar hastalanır, hastalığı ilaçlar yener... Zarar gören organlarıysa kök hücreler onarır.
Bu yıl ‘Harvard Üniversitesi Kök Hücre Toplantısı’na (Stem Cell Summit 2015) kaydımı yaptırırken, acaba bu sene yeni şeyler öğrenebilecek miyim diye kendime boşuna sormuşum. Toplantı geçen hafta Boston’da yapıldı ve korkunç gelişmelere şahit oldum.
KOAH, diyabet, otizm ve alzheimer hastalıkları kök hücre sayesinde düzeltilecek. Şeker hastaları genelde her gün defalarca uyguladıkları insülin iğnelerinden şikayet eder. Ancak damardan verilen kök hücreler, zarar görmüş pankreas dokularını onarır ve insülin iğneleri yerine ağızdan alınan şeker ilaçlarıyla kan şekeri ayarlanabilir.

İtfaiye hücreleri işbaşında
Eskiden kök hücreler doğrudan pankreas içine enjekte edilir ve kanamalar olabilirmiş. Günümüzde damardan verilen kök hücreler, vücuttaki bozuk organları daha doğrusu iyi oksijenlenmeyen dokuları (hipoksi fenomeni) bulup tamir ediyor. Amerikalılar bu tür kök hücrelere “İtfaiye” diyor ve yangını bu hücrelerin söndürdüğüne inanıyorlar.
Kanser hastalarında kök hücreler, ilaçları metastazların içine kadar taşır. Kök hücre sayesinde kanser ilaçları doğrudan karaciğer,