Nilüfer Kas
Tüm Yazıları
Zaman zaman ‘Bizim ev şurada olsaydı ne para ederdi’ diye hayıflananları, fiyat farkına isyan ve itiraz edenleri duymuşsunuzdur. İtirazlarında bir nebze haklılar ama bu kişiler uygulamada fiyat farkının kendi içinde bir mantığı olduğu gerçeğini atlıyorlar.
Bir konutun fiyatını belirlerken maliyet kalemlerini iyi anlamak lazım. Burada en önemli kalem arsadır. Arsa değerini ise konum etkiler. Eğer dünün dutluğunda bugün residence yapılmadıysa sizin dutluk hala dutluktur, fiyatı yükselmemiştir. Boğazı gören bir arsa ile şehrin merkezinden kilometrelerce uzak, İstanbul’dan çok komşu kente daha yakın sınırdaki bir arsanın değer farkı büyüktür. Arsanın imar durumu, emsali, bitişik nizam mı ayrık nizam mı, köşe konum mu, yasal yükseklik sınırı, ana arter üzerinde mi, ara sokakta mı olup olmadığına da bakmak lazım.
İnşaatta kullanılan malzemelerin maliyeti fiyat belirlerken ikinci büyük kalem olarak karşımıza çıkar. Her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı inşaat maliyetlerini ilan eder. Lüks inşatta maliyetler daha yüksekken 1’inci, 2’nci, 3’üncü sınıf inşaatlarda maliyetler daha da düşer. Yapının çelik, betonarme, kagir, ahşap, taş olmasına göre de inşaat maliyetlerinde değişikler görülür.
Hele kullanılan malzemeler özellikli ise fiyatlar bir anda yukarı çıkar. Bazı inşaatlarda bir mutfak 5 bin TL imal edilirken, kimi konutlarda seçilen malzeme nedeniyle 250 bin TL’nin üzerinde bir para mutfağa gömülür. Ya da bazı konutlarda döşeme olarak m2’si 30 TL’den parke tercih edilirken bazılarında ithal parkenin m2’si binlerce lira tutar.
İşin içine akıllı ev sistemi dahil olunca işin rengi daha da değişir. Kumandalı ve uzaktan kontrol edilebilen ısıtma soğutma sistemleri, aydınlatma, panjur, beyaz eşya, ısıtmalı klozet… Anlayacağınız lüksün, zevkin, isteğin, ihtiyacın, paranın sınırı yok.
Aynı metrekareye sahip iki ayrı sıfır konutun fiyatının neden farklı olduğunu bütün açıklığıyla ifşa ettiğime inanıyorum. Sorusu olan?