Nagehan Alçı

Nagehan Alçı

nagehan.alci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

2014 yerel seçimlerine yaklaşıyoruz. Bu seçimlerle
ilgili siyaset kulislerinde
en çok konuşulan konu İstanbul adayları. Herkes fısıldıyor: ‘İstanbul’u kim alacak?’
‘Başkanlık koltuğuna kim oturacak?’

Ankara’ya Gökçek, İzmir’e Kocaoğlu
Objektif olalım: Ankara ve İzmir’de sonuç belli gibi. Ankara’da AK Parti’nin adayı yine Melih Gökçek olacak. Dün konuştuğum, tespitleri isabetli bir araştırmacı, Gökçek‘in oylarının %49 civarında olduğunu söylüyor. Ankara seçimlerini yine büyük bir olasılıkla Gökçek alacak. Aynı şey İzmir için de geçerli. İzmir’in de önümüzdeki dönemki başkanı büyük bir sürpriz olmazsa yine Aziz Kocaoğlu. Kocaoğlu‘nun oylarının da %47 civarında olduğunu söylüyor anketler. Kısacası Ankara ve İzmir’in siyaset kulisleri açısından cazip bir tarafı yok...

4. aday kim?
Peki İstanbul’da ne olacak? Daha evvel muhtemel üç AK Parti adayından bahsetmiştim: Şu anki Başkan Kadir Topbaş, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve AB Bakanı Egemen Bağış... Ancak Başbakanlık kaynaklarıyla konuştuğumda bir dördüncü aday olasılığından daha bahsettiler: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş...
***
Elbette İstanbul halkındaki tanınma oranında şu an Kadir Topbaş diğer üç isimden önde ama bu fark çok büyük değil. Başbakanlık çevresi “Bu dört adaydan hangisiyle girersek girelim seçimi alırız” düşüncesinde... Öte yandan Binali Yıldırım’ın 2015 sonrası milletvekili olmadan tüm Türkiye’nin kalkınmasını koordine eden güçlü yetkilerle donatılmış Başbakan Yardımcılığı makamına getirileceği ve bu konumu da istediği konuşuluyor. Binali Bey İzmir milletvekili. Başbakan Erdoğan, Yıldırım’ı İzmir büyükşehir adayı olarak düşünüyordu. Fakat
Yıldırım bu fikre pek sıcak yaklaşmadı. İstanbul için de çok hevesli olmadığı, tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir makamdan daha hoşnut olacağını Başbakan’a
ilettiği konuşuluyor...

Kurtulmuş denklemi değiştirebilir
Numan Kurtulmuş’un hem İstanbul halkında hem de dindar tabanda çok saygın bir algısı var. Eğer İstanbul adaylığını istediğini Başbakan’a iletirse gerçekten denklem değişebilir... Kadir Topbaş da İstanbul halkındaki güvenilirlik araştırmalarında %55 gibi rakamlara ulaşıyor. Topbaş ılımlı ve yumuşak bir kişilik olduğu için ona oy vermeyenler de Başkan’ı güvenilir buluyor. En büyük avantajı bu...

Gezi dindarların Bağış’a desteğini artırdı
Egemen Bağış’ın bundan 6 ay önceki algısı İstanbul’un laik semtlerinden de iyi oy alabileceği yönündeydi. Dindar taban nazarında ise Topbaş ve Kurtulmuş kadar gücü yoktu. Oysa şimdi, yani Gezi olaylarındaki tutumundan sonra dindar tabandaki sevgisi ve desteği artmış gözüküyor. Laik tabanda ise tepki çekti. 2014 seçimlerinin yüksek tansiyonunda “Mücadeleci Başkan Adayı” algısı ile Bağış‘ın büyük avantajı var. Sonuç olarak adaylığı bu üç isimden biri göğüsleyecek gibi görünüyor: Topbaş, Kurtulmuş ya da Bağış...

CHP’de 2 aday
CHP’de ise bilindiği gibi İstanbul için iki aday var: Mustafa Sarıgül ve Gürsel Tekin. Sarıgül‘ün İstanbul adaylığını en az 300 arkadaşıyla CHP’ye dönme karşılığı istediği malum. Daha evvel de yazmıştım: Sarıgül İstanbul’dan sonra CHP Genel Başkanlığı’na yürümek istiyor. Gürsel Tekin ise CHP teşkilat üyelerince daha çok seviliyor. Öte yandan Sarıgül’ün İstanbul’daki tanınma oranı Gürsel Tekin’den çok daha yüksek çıkıyordu anketlerde. Fakat dün konuştuğum bilinir bir araştırmacı Gürsel Tekin’in hızla bu arayı kapattığını söylüyor. Gürsel Tekin’in klasik CHP’li seçmenin yanında Kürt ve dindar seçmen nazarında da bir itibarı olduğu iddia ediliyor. Kısacası hem Sarıgül hem de Tekin güçlü adaylar...
***
Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönlü Gürsel Tekin’den yana ama Sarıgül konusunda özellikle iş dünyasından yoğun baskı görüyor. Sarıgül ise “İstanbul adaylığı için kendimden taviz vermem. Arkadaşlarımı satmam. Ya hep beraber partiye yeniden kaydoluruz ya da böyle devam ederiz” diyor.
***
Önümüzde İstanbul konusunda epey çekişmeli bir maç yaşanacağa benziyor...

Haberin Devamı

Yeni bir maraton

Haberin Devamı

Yarın benim için yeni bir yolculuk başlıyor. Bundan böyle hafta içleri her sabah saat 10’da Kanal D’de toplumun her kesiminden insanları dinleyeceğim, dertlerine ortak olacağım, onlara çözüm üretmeye çalışacağım. Elbette tek başına değil, uzmanlar ve arkamda müthiş bir ekiple... Kısacası siyaseti Ankara’dan anlamaya çalışırken bu defa bir de kaynağına, toplumun merkezine gideceğim. Heyecanlıyım...