Davutoğlu kabinesinin yeni isimleri

10 Ağustos’ta beklenen oldu. Recep Tayyip Erdoğan artık Türkiye’nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı. Bundan sonra önümüzde 27 Ağustos var. 27 Ağustos’ta kongre yapılacak ve AK Parti’nin yeni genel başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu olacak. AK Parti’nin üst düzey isimleri, ‘partinin lideri Tayyip Erdoğan, genel başkanı ise Ahmet Davutoğlu’dur çizgisinde uzlaşmış durumdalar. Şimdi önümüzde şu soru var: Davutoğlu kabinesinde yeni isimler kim
olacak?

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş:
Yeni kabinede yer alacak isimlerden biri Numan Kurtulmuş. Başbakan Yardımcısı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Numan Bey, Türkiye’nin geleceğinde önemli görevler alabilecek bir siyaset adamı. Fethullah Gülen Şubat 2012’de elindeki tüm devlet ve medya imkânlarını Kurtulmuş’un emrine sokmaya hazırdı. O dönem cemaat Kurtulmuş’a Erdoğan karşıtı ittifak teklif etti. Pensilvanya tüm gücüyle Kurtulmuş’u alternatif lider olarak pazarlayacaktı. Numan Bey bu vesayetçi teklifi elinin tersiyle itti ve bilakis o zor süreçte Tayyip Erdoğan’ın yanında durdu. Nefsini değil, demokrasinin tarafını tuttu. Paralel yapı önce bir süre Kurtulmuş’u yok saydı sonra da o çirkin kaset komplosunu düzenledi. Böyle bir siyasetçinin yeni kabinede olması bence de çok gereklidir...



Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan:
Yalçın Akdoğan’ın Başbakan Yardımcısı olmasına da kesin gözüyle bakılıyor. Akdoğan da 17-25 Aralık sürecinde çok dik duran ve bu nedenle saldırılara uğramış ama asla yılmamış bir siyaset adamı. Şimdi de yeni kabinede yer alma ihtimali çok kuvvetli. Kanaatim, bunun son derece doğru bir tercih olacağı...

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan:
Türkiye tarihinde hakkında en çok konuşulan MİT Müsteşarı olan Hakan Fidan’ın durumu çok önemli... Fidan bir yandan Dışişleri politikasının fiili yürütücüsü konumunda ve şu anda da Davutoğlu’nun boşluğunu doldurabilecek yüksek karizmaya sahip yegâne şahsiyet. Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’ndan ayrılmasını da devlet içinde kimse istemiyor. Hem MİT hem Genelkurmay hem Hariciye bürokrasisi Hakan Fidan’a çok değer veriyor. Böyle olunca iki ihtimal var: Fidan ya MİT Müsteşarlığı’ndaki güçlü konumunu aynen sürdürecek ya da MİT’ten sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı konumuna getirilecek. Çözüm sürecinin tüm koordinasyonu da Fidan’da olacak. Bir anlamda yeni hükümetin iki numarası demek bu.
Bana göre ikinci seçenek daha kuvvetli ihtimal...
Bunlar kabinedeki yeni isimler. Peki, gidenler olacak mı?



Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı:
Hayati Yazıcı’nın yeni kabinede olma ihtimali yok denecek kadar az. Yazıcı paralel örgütle mücadele noktasında inanılmaz zayıf davrandı. Hatta böyle bir yapıya inanmadığını bile söyledi. Bence Yazıcı’nın konumunu koruma ihtimali bulunmuyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik‘in de şu ana kadar Pensilvanya ve paralel yapıyı eleştiren tek cümle etmemiş olması hem Erdoğan nezdinde hem de AK Parti üst düzey çevrelerinde yadırganıyor ve ayıplanıyor.

Beşir Atalay kendi ayrılabilir:
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Abdullah Gül’ün Erdoğan’dan sonra hemen başbakan olması gerektiğini ısrarla ve en çok savunan isimdi. Oysa Abdullah Gül’ün başbakan olma ihtimali yeni seçimlere kadar teknik olarak yok. Genel seçimlere kadar Bayburt formülü ile Gül’ün başbakanlığını istemek Gül’ün etik çizgisine de yakışan bir şey değil. (Zaten Abdullah Bey de buna hiçbir zaman sıcak bakmadı). Atalay öyle bir noktaya geldi ki Gül başbakan olmazsa kabinede yer almam demeye getirdiği söyleniyor. Bu durumda Beşir Atalay yeni kabinede kendi isteğiyle yer almayabilir...



Ali Babacan devam edecek:
Ali Babacan AK Parti’nin iktidara geldiği ilk günden beri makam sahibi olan nadir insanlardan biri. Dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile öne çıkıyor. Son dönemde Başbakan Erdoğan’ın ekonomi perspektifi ile Babacan arasında makas açıldı. Ancak ne olursa olsun hem Erdoğan hem de tüm iş dünyası nezdinde hâlâ büyük kredisi var. Dünyada da çok itibarlı bir isim. Ekonomi yönetiminden ayrılması birçok açıdan problem yaratacağı için Babacan bu kabinede konumunu kaybetmeyecek. Fakat Babacan’ın yeni dönemde Erdoğan’ın kafasındaki ekonomi politikasıyla uyumlu olması gerekiyor. Erdoğan faizlerin düşürülmesini istiyor. Buna karşılık doların 2.40 hatta 2.50 seviyesine çıkmasında sakınca görmüyor. Bilakis cari açığın düşmesi ve ihracatın artması açısından da bunu yararlı buluyor. Ekonominin canlanması ve yatırımların artmasını öne alan bir politika güdüyor. Babacan bu politikayla uyumlu oldukça hakkında çirkin kulisler yapanların inadına Türk ekonomisine önümüzdeki 5 yıl daha hâkim kalır.