Her sene kış ayları gelince özellikle aralık ayından başlayarak bir heves kaplar içimizi, kar yağışını izlemek, sevdiklerimizle oyunlar oynamak için o kar tanelerinin düşeceği günü büyük umutla bekleriz.
İstanbul’da bu umut her geçen gün biraz daha düşüyor olsa da ülkemizin doğal güzellikleri, lüks otelleri, profesyonel pistleri ile bize bu mutluluğu yaşatabilen en özel yerlerinden olan Uludağ’dan gelir gelmez sizlerle bu deneyimi paylaşmak istedik.
Uludağ, Türkiye’nin ilk kayak sporlarına açılan dağı olma özelliğini taşıdığı için her konuda ilk yenilik doğal olarak burada yapılıyor. Birçokları tarafından kış sporlarının ve kar tatilinin sadece belli bir kesime özel olduğu düşünülse de aslında her bütçeye uygun olacak şekilde dağılmış olan oteller ve pistlerde 7’den 70’e herkes yağan karın ve kış sporlarının tadını çıkarabilir.
Uludağ’ın zirvesine ve 3 pistin tam ortasına yeni açılan Oksijen Zone Hotel Uludağ, mimarisi, yenilikçi hizmet anlayışı, güler yüzlü personeli ve size sunduklarıyla kısa sürede bölgenin parlayan yıldızı olmuş durumda. Otel’in sahibi Ömer Faruk Kamburoğlu yıllardır Uludağ’a turlar düzenleyen Oksijen Travel’ın da sahibi olması sebebiyle bölgeye uzun zamandır hâkim ve otel için en doğru noktayı uzun gözlemler sonucu çok doğru belirlemiş.
Sizi sıcak havlular ve hijyen setiyle karşılayan otelin güler yüzlü personeli, check-in işlemleri sırasında sizlere sıcacık taptaze kestane ikram ediyor. Çeşitli ülkelerde birçok otel deneyimi yaşadık ama çok azında kendimizi bu kadar özel hissetmiştik diyebiliriz.
Sabah uyanıp kahvenizi yudumlarken pencerenizden hemen önünüzdeki pisti izleyebilirsiniz. Hijyen kurallarına uygun hazırlanmış kahvaltı salonunda büfeden konusunda deneyimli ustaların hazırladığı yiyeceklerin tadına baktıktan sonra hemen lobby de bulunan kayak odasından takımlarınızı giyebilir ve hemen önünüzdeki telesiyeje binebilirsiniz.
Bırakın Uludağ’ı dünyanın birçok kayak merkezinde böylesi hızlı ve pratik bir anlayış yok. İsterseniz de pistten kayarak otele girebilir tekrar giyinip odanıza çıkabilirsiniz.
Otelin tam pansiyon olması ve ilginin en üst seviyede olması size bir aile hissi yaşatıyor. İhtiyacınız olan her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş.
Yedi farklı oda türü olan otelin jakuziden şömineye birçok farklı özellik barındıran oda tipleri mevcut, bizim en sevdiğimiz yenilikçi özelliklerinden biri de her odada Netflix olmasıydı. Böylece akşam konforlu yatağınıza uzanıp izlediğiniz dizinin kaldığınız bölümünden devam edebilirsiniz. Bir tarafta yanan şömine ile birlikte Netflix diğer tarafta kar yağışıyla izlediğiniz pist ve dağ manzarası, emin olun anlatılmaz yaşanır dedikleri bu olsa gerek.
Otelin diğer bir yenilikçi imkânı ise İskandinav esintisi taşıyan ve ismini de kayak tanrıçasından alan alakart restoranı Skadi Chalet. Restoranın otel içerisinde bulunan kısmında ister muhteşem dekore edilmiş masalarda dünya mutfağının seçkin örneklerini tadabilir ya da şömine önünde kahvenizi yudumlayabilirsiniz. İsterseniz de restoranın dışarıda bulunan kısmında kar yağışını ve kayanları izleyerek sıcak içeceğinizin tadını çıkarabilirsiniz. En keyiflisi de kayarken hiç kayak ekipmanlarınızı çıkarmadan restorana ulaşabiliyor olmanız. Sıcak çikolatanızı içip kaymaya devam edebiliyorsunuz.
Otelin Genel Müdürü Osman Uğraş hem yurtiçinde hem yurtdışında uluslararası firmalarda yöneticiliğinden edindiği deneyimi ve tecrübeyi personele o kadar güzel aktarmış ki bütün personel her saniye sizinle alakalı.
Kısacası Oksjien Zone ile eski dağa yeni adet gelmiş, iyi ki de gelmiş.