Melis Alphan

Melis Alphan

Tüm Yazıları

Hani hep stil ikonlarından konuşuyoruz. Kim stil ikonudur, kim değildir meselesi... Hep söylüyorum; stil ikonu olmanın çok kriteri var. Ama en önemlisi şu: Sokaktaki adam giyimiyle sizi taklit ediyorsa bu anlamda olmuşsunuz demektir.
Yani ne İvana Sert’ler ne Eda Taşpınar’lar... Gerçek stil ikonları dizilerden çıkıyor. Ve Star TV’de yayımlanan “Kurtlar Vadisi” kahramanları diğerlerine bir kilometre fark atıyor.
“Kurtlar Vadisi”nin temel özelliği bir erkek dizisi olması. Ve Türkiye’de erkeklerin moda-ekran ilişkisine bakmak açısından önemli bir hareket noktası.
Beğeniriz, beğenmeyiz ama binlerce erkeğin giyimine esin kaynağı olduğu gerçeğinden yola çıkarak, son yıllarda Türkiye’nin bir numaralı erkek stil ikonunun “Kurtlar Vadisi”nin Polat Alemdar’ı olduğu gerçeğini yadsıyamayız.
Polat bir şey giyiyor, kendini “delikanlı” olarak tanımlayan Türk gençliği o şeyi anında benimsiyor. İnsanların dizi karakterlerini gerçek sandığı, gerçekle kurguyu karıştırdığı bir ülkede favori karakterleri gibi giyinmelerine şaşıramayız tabii.
Türkiye’de erkeklerin hayatına önlük devri kapanır kapanmaz giren, memuriyetin, siyasetin, resmiyetin forması takım elbise televizyon izleyicisi için yeni bir şey değil; alışıldık, hatta tekdüze bir kostüm. Fakat bizde memurların, siyasetçilerin, Anadolulu iş adamlarının takımları genellikle ruhsuz renklerdedir, sakil durur.

Haberin Devamı

Karanlık sokakların modasını tüm sokaklara taşıyan dizi


Mahallenin gençleri de takımlarını çekti

“Kurtlar Vadisi” bu takım elbise konseptini aldı, İtalyan yaka gömlekler, koyu renkli takımlarla başka bir noktaya taşıdı ve gündelik hayatında takım elbise giymesi gerekmeyen mahallenin gençlerine ulaştırdı. Bilinçaltına sızan “Polat gibi giyinirsem Polat olurum” düşüncesiyle bir Kurtlar Vadisi üniforması oluştu. Eskiden sadece Reina müdavimi gece kuşlarının üniforması olan kravatsız İtalyan yaka gömlek, siyah takım, Polat Alemdar ile beraber kitlelere yayıldı.
Kravatın üniformanın bir parçası olmamasının da basit bir nedeni vardı: Sahne estetiği. Aksiyonlu dizilerde, filmlerde çoğunlukla atlayıp zıplayan adamlar kravat takmaz. Rahat kavga etsinler, kravat harekete engel olmasın diye... Burada kravatsızlık bir yandan karakterler ve senaryoyla örtüştü. “Dizideki karakterler sokaktan geliyorlar, dolayısıyla bürokrasiyi temsil eden kravattan da haz etmiyorlar” desek yanlış olmaz.
Ha tabii eşofman giyseler daha da rahat dövüşürler ama ceket de elzem. Kötü adamların ve kötü adamlarla savaşanların en temel giysisi ceket. Zira ceket aynı zamanda silahın kamuflajı. Bu ekranda da böyle, karanlık sokaklarda da. Dolayısıyla kostümde çıkış noktasını karanlık sokaktan bulan “Kurtlar Vadisi” kostümleri sonuçta yine sokağa dönüyor. Ve sadece karanlık olanlarına değil...

“Polat mavisi”
Son dönemde “Polat mavisi” diye bir gömlek rengi çıktı ortaya. Türk genci dükkan dükkan dolaşıp “Sizde Polat mavisi gömlek var mı?” diye soruyor. Veya dükkanlar “Polat mavisi gömlek gelmiştir” diye duyuru yapıyor. Ecevit mavisinden sonra dönemin gömleği de “Polat mavisi” anlayacağınız.
Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıllarda Polat’ın giydiği siyah palto da “Polat paltosu” olarak çok satan mallar listelerine girmişti.

Karanlık sokakların modasını tüm sokaklara taşıyan dizi
Güçlü kadınların romantik kılıkları
“Kurtlar Vadisi” kadınları güçlü erkek dünyasının içinde yaşadıkları için güçlüler, güçlü olmak zorundalar. Biri Polat Alemdar’ın karısı. Biri Türkiye’nin en zengin adamının kızı ve dizinin en güçlü kötü karakterlerinden birinin, İskender Büyük’ün sevgilisi. Güçlü, yalnız ve hüzünlü kadınlar bunlar.
O güçlü ifadenin arkasında kadınsı ve romantik yanlarını yüksek yakalı, fırfırlı ve dantelli kostümlerinde görüyoruz.

Haberin Devamı

Güneş gözlüğünün yeni müşterisi çocuklar
Bizim zamanımızda ebeveynler çocuklarına güneş gözlüğü takmayı akıl etmezdi. Akıl etseler de çocuk gözlüğü bulabilecekleri bir yer var mıydı, emin değilim. O uyduruk plastik çerçeveli şeyler satılmasına satılırdı ama bugünkü anlamda “çocuk güneş gözlüğü” furyasından asla söz etmek mümkün değildi.
Şimdilerde dünyanın hangi şehrinde olursanız olun, sokaklarda bütün çocukların havalı marka gözlüklerle dolaştığına şahit oluyorsunuz. Aynı manzara Londra’da da hakim, İstanbul’da da...
Çocukların gözlük takmasını desteklemeyip ne yapacağız? Bir kere, çocukların gözleri güneşe daha hassas. Bir çocuğun hiç gözlük kullanmaması taklit veya kalitesiz gözlük kullanmasından daha iyi çünkü taklitlerde kullanılan camlar göz kuruluğu, gözlük numarasının artması, göz tansiyonu gibi ciddi hasarlara yol açıyor. Buna uyanan yetişkinler çocuklarına işportadan gözlük almaktan vazgeçti.

Çizgi karakterlerle başladı
Fakat hepsinden ötesi çocuklar da modaya kendini kaptırdı. Barbie, Örümcek Adam, Batman gibi çizgi karakterler aksesuar sektöründe de yeni moda akımları yarattı. Çanta, saat, şapka, ayakkabı derken bu popüler çizgi karakterlerin süslediği gözlükler de ortaya çıktı. Aslında Ray-Ban ve Topten gibi markalar yıllardır çocuk gözlükleri yapıyor. Ama tabii bu son dalganın katkısı büyük oldu ve satışları arttı. Vogue gibi bu furyayla beraber çocuk gözlüğü yapmaya başlayanlar da oldu.
Baktılar çocuklardan talep var, firmalar arz etti.