Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Melih AŞIK

Civardaki fırınların 30 bin liradan sattığı ekmeği... Ankara Yeşilyurt sokaktaki bir marketin 25 bin liraya sattığını... Bu fiyatla sattığı halde bile ekmek başına 4 bin lira kar ettiğini... Bu durumda... Aynı ekmeği fırıncıların hiç olmazsa marketteki fiyattan satabileceğini yazmıştık.
İlgilenmişler... Hükümet değil tabii... Onların vatandaşın ekmeğiyle ilgileri yok. Mafya ilgilenmiş.
Anımsayacaksınız, marketin adı Kızılırmak'tı...
Kızılırmak Market'te ekmek 30 bin liraya yükselmiş..
Nasıl ve neden?..
Soruya marketin sahibi Mustafa Kızılırmak yanıt veriyor:
- Ekmek mafyası, benim fırıncıyı tehdit etti. Adam da korktuğu için birkaç gündür ekmeği bana 21 bin lira yerine 24 bin liradan satıyor.
- Peki, siz birşey yapmadınız mı?
- Vallahi bana tehdit mehdit vız gelir. 21 bin liradan verecek bir fırın bulun, yine 25 bin liradan satayım. İsterlerse dükkanımı bombalasınlar!
- Bomba lafı da nereden çıktı şimdi?
- Tecrübe konuşuyor beyefendi, tecrübe... 6 - 7 yıl önce, Akyurt kasabasında, ucuz ekmek veren bir fırıncı bulmuştum. Önce tehdit ettiler. Baktılar ki aldırmıyoruz, kamyonetimizi takip etmeye başladılar ve birgün bombaladılar.
- Bu son olayda fırıncılardan size bir uyarı, bir tehdit geldi mi?
- Güvenlik Caddesi'ndeki Nimet Ekmek Fırını'nın sahibi geldi: "İstemezsen ekmeği benden alma, ama bu fiyata da satma" dedi. Hatta kafamızı kızdırırsan, getiririm ekmeği fırınımdan dükkanının önüne, 15 bin liraya satarım, diye de tehdit etti. "Aman ne iyi olur, satın o zaman" dedim, gitti. Bana diş geçiremeyince fırıncıma gittiler. Sonuçta onlar kazandı!
- Durumu Bakkallar Derneği'ne ilettiniz mi peki?
- Geçmişte ettim... Bana "Memlekette serbest rekabet var, isteyen istediği fiyattan satar kardeşim" diye cevap verdiler. Oysa serbest olan sadece tekelcilik...

Önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadenin bir bölümünde;
"...Cem Ersever'in öldürülmesi olayının o zamanki Habur Gümrük Müdürü Ali BALKAN'ın Şoförü KEMAL'in yakalanması halinde aydınlatılabileceğini..." söylüyor.
Ardından Radikal Gazetesi'nde yayınlanan Yüksekova Çetesi'yle ilgili dizinin Perşembe günü çıkan bölümünden bir cümle:
"...Adı, cinayetten kaçakçılığa kadar pek çok olaya karıştığı iddia edilen Habur Gümrük Müdürü Ali Balkan, aynı yıl Sinop'a Gümrük Muhafaza Başmüdürü olarak atandı..."
Ve şimdi de önceki günkü Resmi Gazete'den bir cümle:
"Ali Balkan, İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü'ne atandı..."
Kimdir Ali Balkan?.. Tanımayız etmeyiz... Ancak adı Susurluk ve Yüksekova soruşturmalarında geçmiş. Belki en küçük kabahati olmayan tertemiz bir isim. Ama adının üzerinde ister istemez kuşkular uyanmış. Yeni görevine adının üzerindeki bu kuşkularla başlamak zorunda kalıyor...
Susurluk ve benzeri davalarda adı geçen bürokratlar hakkında titiz bir müfettiş soruşturması başlatılsa ve atamaları soruşturma sonucunda aklandıkları takdirde ve bu durum açıklanarak yapılsa çok daha iyi olmayacak mı?...

Mizahçı arkadaşımız Metin Çakmak'ı kaybedişimizin bugün üçüncü yılı... Kısa fıkranın ülkemizdeki en büyük ustalarından biri olan Metin'i bugün bir tutam "çakmak"la anıyoruz... 1987 yılında, bundan tam 10 yıl önce yazdıklarından seçtik aşağıdaki satırları... Aynı zamanda aradan geçen 10 yılda Türkiye'de nelerin değiştiğini, nelerin değişmediğini anlamak için...
***
Özal, "Kötümserliğe gerek yok" demiş.
Yerinde konuşmuş.. TÜSİAD'da...
***
Liselerde "Mantık" dersi kalkıyormuş.
Çok çok iyi... Liseler toplumdan soyutlanıyordu...
***
Çin'de liberaller topun ağzındaymış.
Bizimkiler topun gerisinde... Devamlı gol atıyorlar...
***
Amerika'dan 500 cins inek daha getirilecekmiş... Talihin ve tarihin cilvesine bak...
"Amerikan mandası"nı kabul etme, "Amerikan ineği"ni kabul et...
***
Reagan, Özal'dan arabulucu olmasını istemiş. Oysa bizimki yalnızca "parabulucu..."
***
İstanbul plansız biçimde kentleşiyormuş.
Planlı biçimde köyleşiyor demek daha doğru...
***
Özal, "Amerikan yardımından hoşlanmıyorum" demiş.
Doğru.. Amerika'ya yardımdan hoşlanıyorsunuz!..
***
Özal ipin ucunu kaçırmış.
Farketmez; öbür uç ABD'de nasıl olsa...
***
Anadolu Bankası'nın 150 milyar, TEK'in ise 250 milyar tutarında "tahsili gecikmiş" alacağı varmış. Bu paranın üstüne yatan kimler?..
Tahsili gecikmiş, yani okuyamamış, fakat iktidarla işi pişirmiş bazı işadamları...
***
İnönü, "Laiklik için endişedeyiz" demiş.
Endişelenmeye gerek yok. Rafta duruyor...
***
Demirel, "ANAP'ı sileriz" demiş.
Elinizi çabuk tutun; yoksa silmekle temizleyemeyeceksiniz...
***
Öğrenciler yürütülmüyor, işçiler yürütülmüyor...
ANAP iktidarında yürütülen tek şey var: Para...
***
Einstein'ın yeni bulunan aşk mektuplarında sevgilisine "İzafiyet Teorisi"ni anlattığı görülmüş.
Bizim politikacılar da benzer teorileri anlatıyor: İnönü "Zafiyet Teorisi"ni... Özal "Afiyet Teorisi"ni...
***
Erzurum'da 5 bin lira rüşvet alan tapu sicil muhafızı tutuklanmış.
Oh olsun... Piyasayı düşürür mü?..
***
Bugüne kadar 3 padişah, 1 halife, 7 cumhurbaşkanı gören Çağlayangil, "Ömrümde bu kadar rüşvet görmedim" demiş.
Zamane rüşvetçilerinin suçu yok efendim. Paranın değeri düşüyor...
***
Gazetelerin referandumla ilgili anketleri birbirini tutmuyor.
Doğal tabii... Anketler birkaç saat arayla yapılıyor. Bizim ise bir dakikamız bir dakikamızı tutmaz ki...


Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr