- Türk Ordusu, bütün dünyayla birlikte bize de dayatılan hem küreselleşmenin... Hem de Amerika'nın Ortadoğu'ya ilişkin hesaplarının önündeki en büyük engel. ABD ve AB için her fırsatta yıpratılması, zayıflatılması gereken bir güç... Süleymaniye'deki olayda tek amaç TSK'yı Kuzey Irak'tan çıkarmak değil, asıl amaç onu yıpratmak. "Dışarı"nın, son yıllarda Türkiye'yle mücadelesinde Cumhuriyetin temel kurumlarının tasfiyesi ve ordunun zayıflatılması ağırlıklı yer tutuyor...- Tezkere geçseydi Süleymaniye'deki olay yaşanmazdı, deniyor.- Doğru değil. Amerika, Kuzey Irak'ta Türk askeri görmek istemediğini tezkereden çok önce açıkladı.- Ya AKP'nin Süleymaniye'deki olayda takındığı pasif tutum? - Aksi zaten söz konusu olamazdı. Çünkü kurulmak istenen ümmet düzeninin karşısındaki en büyük engel yine Türk Ordusu. Yani, hedefler birbirine tıpatıp uymasa da "dışarısı" ve "içerisi" Türk Ordusu'nun zayıflatılmasında hemfikir. Dikkat edin, "dışarı" ne zaman TSK'yı eleştirse, ya sessiz kalıyorlar ya da açıkça destek veriyorlar. Amerikalılar 11 askerimizi neden kaçırdı? Bu olayla ilgili hükümet, Amerika'ya niçin bir protesto notası dahi veremedi? Eski Dışişleri Bakanı Prof. Şükrü Sina Gürel konuyu şöyle irdeliyor: New York'ta fuhuş çetesi patronu Türk kadın 1 milyon dolarla yakalanmış. Eh, bu da Mama Turca. Akif Kökçe Deprem korkusu İyi de o zaman neden önlemler konusunda duyarsız?Neden depreme karşı önlem alınması için hükümetleri zorlamıyor. Neden alınan önlemleri izlemiyor? Neden kendisi önlem almıyor?Bunlar zor geliyor anlaşılan... Bilime ayak uyduramamış bir toplum için geleceğe hâkim olmaktansa kadere teslim olmak daha kolay... Korkmayın.. Korkunun ecele faydası yok... Alg adlı gözle görünmeyen su bitkilerinin aşırı çoğalması yüzünden Küçükçekmece Gölü'nün rengi yeşile dönüşüyor. İstanbul'da deprem paniği başlıyor. Anlıyoruz ki, İstanbullu depremden korkuyor. Teklif mi, emir mi? Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in eski bir bankacıyı İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezi Başkanlığı'na atamak istemesi eleştiri konusu olmuştu. Sayın Şahin, basın müşavirliği aracılığıyla açıklama gönderdi. Adı geçen bankacı Yılmaz Yıldırım'la ilgili "Daire Başkanlığı'na denk bir göreve atanması" konusunda İdare Mahkemesi kararı bulunduğunu, sözü geçen İÜ Kütüphane Başkanlığı kadrosu boş bulunduğundan Yıldırım'ın bu göreve "teklif" edildiğini bildirildi. Gönderilen yazıyı gördük. "Teklif" değil "emir" tonundaydı. İÜ'nün tepki sebebi bu... PKK bahane mi? İyi de bu yasa bir işe yarayacak mı? Eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan'ın soruya yanıtı;- Önce şunu sormak gerekir; Tasarının hedef aldığı teröristlerin gerçekten eve dönmek istedikleri saptanmış mı? PKK'lıların pişmanlığı saptanmış mı? Saptanmışsa kim, nasıl saptamış? Eğer saptanmışsa, o zaman geçen gün Tunceli Valisi'ne yapılan saldırı nasıl izah edilecek?Bir diğer soru da şu; bu yasa, bir af yasası ve öyle sanıldığı gibi dar kapsamlı değil. Türk Ceza Yasası'nın 125, 146 ve 168. maddelerinde belirtilen suçları kapsıyor. Yani, kamuoyunun zannettiği gibi yalnızca PKK'lıları değil, içerideki - dışarıdaki Hizbullahçıları da kapsıyor. Acaba diyorum asıl amaç Hizbullahçıları affetmek mi? PKK işin bahanesi mi? Toplum, böylesine geniş kapsamlı bir af yasasına hazır mı? Hazırlandı mı? Kapalı kapılar ardında hazırlanan ve son ana kadar toplumdan gizlenen bu tasarı öncesinde toplumun hazırlandığını ben hiç sanmıyorum. Bana göre tasarı af değil, ceza ertelemesi şeklinde düzenlenseydi daha doğru olurdu. Af yasası olduğu için Meclis'ten nitelikli çoğunlukla, yani beşte üç çoğunlukla geçmek zorunda. Bu da çok zor.***Not: Türkiye'nin Kuzey Irak'tan çekilme vakti geldi gibi görünüyor. İşgalci ABD orada gölge etmemizi istemiyor. Bu er geç olacaktı. Bizim Amerikancıların iddia ettiğinin aksine, TBMM tezkereyi kabul etse de sonuç değişmeyecekti. Tezkereyi kabul ettik diye herhalde ABD global politikasını değiştirmeyecekti. Bize düşen belli... Kürt kökenli yurttaşlardan demokrasi ve hukuku esirgememek, herkese eşit davranmak, kendi sınırlarımız içinde sağlam durmak... O zaman bizi yıkamazlar... Geçmiş iktidarların PKK için çıkardıkları "Pişmanlık Yasaları"na ek olarak AKP de kendi pişmanlık yasasını çıkarmaya hazırlanıyor. Meclis'e sunulan son tasarının adı; Eve Dönüş Yasası. Bunu 6 bin Iraklıyı öldürüp Irak'ı işgal eden devlet söylüyor... Türk askerleri Irak'ta "yasadışı faaliyetlerde" bulundukları için gözaltına alınmış... Arkadaşımıza ve yakınlarına başsağlığı ve uzun ömür diliyoruz. Arkadaşımız Ercan Akyol bir süredir tedavi görmekte olan babası Cahit Akyol'u dün kaybetti. m.asik@milliyet.com.tr