Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Amerikan İşgal Gücü Uday ile Kusay'ı canlı ele geçirip yargılayamaz mıydı? Elinde 4 tane AK - 47 silahından başka bir şey olmayan 4 kişi pekâlâ canlı yakalanabilirdi. Yapılacak sorguda çok değerli istihbarat alınabilirdi kendilerinden. Hem de suçları kanıtlanırdı.
Ancak yargısız infaz tercih edildi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman savaş suçlularının yargısız idamına Amerika karşı çıkmış, Nürnberg mahkemeleri ABD'nin isteği üzerine kurulmuştu.
Milyonlarca masumun ölümünden sanık Nazi generalleri önce yargılandı sonra cezalandırıldı.
Uday ile Kusay'a ise yargısız infaz uygulandı.
Hukuksuzluğu alkışlarsak, Süleymaniye'de 11 askerimize yapılan muameleyi de dolaylı olarak alkışlamış oluruz...

Bencil insan, kendi istediği gibi yaşayan değil, başkalarının kendi isteği doğrultusunda yaşamasını isteyen kimsedir.


İşgalci stratejik ortağımıza askeri destek vermemiz mutlaka
gerekiyorsa, Irak'a "aç! aç!" yollayarak moral desteği verebiliriz.


Manisa Alaşehir Bakkallar Odası Başkanı Halil Günay'ın ilçelerindeki "Sümer Oral Çıraklık Eğitim Merkezi"nin adının değiştirilmesi için harekete geçtiğini yazmıştık. Halil Günay, dün telefonda Sümer Oral'a büyük saygıları olduğunu, haberin aslı bulunmadığını ve eski bir milletvekili tarafından uydurulduğunu söyledi.

Eski ABD Başkanı Jimmy Carter, yıllar önce Kenan Evren için şöyle demişti:
- Sayın Evren yalnızca kendi ülkesinin çıkarlarını düşünmeyecek kadar iyi bir devlet adamıdır...
Liderler kendi ülkelerinin çıkarlarını daha az düşündükçe Amerika'ya göre daha iyi devlet adamıdır.
Dolayısıyla Tayyip Erdoğan - Abdullah Gül ikilisi "gelmiş geçmiş en iyi devlet adamı" unvanına adaydırlar. Tabii Türk halkı Irak'a asker gönderme enayiliğine onay verirse...

Adam, tıklım tıklım dolu bir hipermarketteymiş. Alışveriş eden çok güzel bir kadının yanına sokulmuş:
- Affedersiniz hanımefendi, karımı kaybettim bulamıyorum, benimle biraz konuşur musunuz?
Güzel kadın tepkili:
- Karınızı kaybetmenizle, benim sizinle konuşmam arasında ne ilişki var?
Adam izah etmiş:
- Ne zaman güzel bir kadınla iki çift laf etmeye kalkışsam karım şıp diye damlar da...
(Fıkra Şakir Süter'den)

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 52 dönümlük orman arazisi için, "Evet tapusu yok ama zilyetlik var. Parasını verdim, aldım. Kimseden de orayı gasp etmedim" diyor ya... Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nde çalışan bir dostumuz bu savunmaya bakınız nasıl itiraz ediyor.
"Bakan Bey'in söylediklerinin hukuki hiçbir geçerliliği yok. Bir kere zilyetlik yoluyla satın aldığını söylediği arazi, kendisinin de kabul ettiği gibi orman arazisi... Orman arazilerinin mülkiyetinin zilyetlik yoluyla ele geçirilmesi hukuken mümkün değil. Zilyetlik yoluyla mülkiyet edinme ancak şöyle mümkündür; üzerinde niza olmayan, yani bir başka özel ya da tüzel kişilerin hak iddia etmediği bir araziyi baban - deden yıllarca kullanmış, sana onlardan geçmiş olacak... Ya da sen yine orman ve Hazine'ye ait olmamak koşuluyla nizasız bir araziyi 20 yıl boyunca kesintisiz kullanacaksın, ekip biçeceksin... Bakan Bey'in arazisi orman arazisi... Birisi, sanki orman köylüsüymüş gibi orman arazisine el koymuş, sonra da bunu Bakan Bey'e satmış. Bakan Bey, ben bu araziyi orman köylüsünden aldım diyebiliyor mu? Diyemez. Çünkü o bölgede orman köylüsü falan bulunmaz. Arazinin mafyadan veya bir açıkgözden alınmış olduğu çok açık. Medeni Kanun'un 973. maddesine bakılırsa Sayın Bakan'ın nasıl hukuka aykırı iş yaptığı açıkça görülür."

Tayyip Erdoğan "Türkiye'yi AB'ye almazlarsa Kopenhag kriterlerinin adını Ankara Kriterleri koyarız" demiş.
Uygulamadıktan sonra adı ne fark eder ki!..


Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, İl Müftüsü Kadir Çetin'den, camilerde ormanların korunmasıyla ilgili hutbe okutulmasını istemiş. Ankaralı okurumuz Necati Bey dedi ki: - Bence o hutbe Bakanlar Kurulu ve Meclis Genel Kurulu'nda okutulmalıdır. Çünkü ormanlarımızı yok etmeye yönelik kararlar bu iki yerde alınıyor. Boşu boşuna yüzlerce imama iş çıkarmayın, iki imam kâfi...

Kızılay Başkanı Gönen "İstanbul'da deprem olsa çadır ihtiyacını karşılayamayız" demiş!
- Çok tasalanmayın! Yeterli çadır olsa da çadırı kuracak yer yok zaten.