Melih AŞIK
Konuşurken çok inandırıcı olabilen, teatral yeteneklere sahip bir kişilikti
Gülay Aslıtürk... Bu haliyle 4 yıl boyunca kendisiyle ilgili pek çok söylentiyi halının altına süpürmeyi becerdi. Ancak yaptığı evliliği aynı halının altına gizleyemedi. Evlendiği kişi
Turgut Özal döneminde hayali ihracattan büyük paralar vurmuş, ancak sabırla alçak profil vererek kendini unutturmayı başarmış bir isimdi. Evlilikle birlikte halıların altındaki tozlar ortaya savruldu. Medya maziyi yakaladı... Mutlu bir evlilik mutsuz sonun başlangıcı oldu.
Gülay Aslıtürk gitti (veya kaçtı) ama mesele bitti mi?
Gülay Hanım'ı son aylarda çok yakından izleyen CHP Şişli İlçe Başkanı
Dursun Çaltı bakınız ne diyor:
"ANAP, Aslıtürk'
ün bugüne kadar işlediği bütün suçlardan, usulsüzlük ve hukuk dışı uygulamalarından birinci derecede sorumludur...
Mesut Yılmaz'
ın yakın akrabası olan Şişli ANAP İlçe Başkanı'na ve bütün ANAP yöneticilerine sormak istiyoruz:
- Kaçak inşaatlardan toplanan paralarla ANAP Şişli İlçe Binası satın alınırken neredeydiniz?..
- Çağlayan'dan Kasımpaşa'ya inen otoban üzeri 3100 metrekare arsa, 13 milyar gibi komik bir rakam karşılığında ANAP'lı Mustafa Duran'
a satılırken neredeydiniz?..
- Ermeni Karagözyan Vakfı'na ait 6500 metrekare arsa birilerine peşkeş çekilirken neredeydiniz?..
- Ümit Utku'
ya plan değişikliği yapılarak rant sağlanırken neredeydiniz?..
Gülay Aslıtürk'
ün Şişli'yi yağmalama çabaları yeni değil tam 4 yıllıktır. Şişli için kayıplarla dolu olan bu 4 yıl boyunca neredeydiniz?.."
Boris Mihailoviç Gunko, Rusya Komünist Partisi'nin son dönem liderlerinden... 1993 ve 1996'da İstanbul ve Ankara'da İşçi Partisi'nce düzenlenen toplantılara partisini temsilen katılmış... Bu ziyaretlerle ilgili izlenimlerini Teori Dergisi'ne yazan
Gunko'nun özellikle AEROFLOT'un
"İstanbul - Moskova" uçağındaki genel manzaraya ilişkin gözlemleri ilginç:
"...Arkamda, yanımda dolarları üzerine çığlıklar atarak bağırışıyor benim köylülerim... Uçak kadınlarımız tarafından istila edilmiş.. Fakat o da nesi!.. Bunlar
Nekrasov'un kadınları değil,
Turgenyev'inkiler de değil... Onlar da hemen hemen benimle aynı süre Türkiye'de bulundular, ne var ki dükkanlar dışında hiçbir şeyi görmediler, hiçbir şeyi tanımadılar. İnanılmaz büyüklükteki bavulları uçağa sürüklüyorlar. Etrafta oturanlar alaylı gözlerle ama gerçekte aşağılayarak bakıyor bu robotlara... Nasıl oldu da
Çaykovski ve
Rahmaninof'un,
Puşkin ve
Dostoyevski'nin halkı kendi saf ulusal gururunu bile kaybedebildi?.."
***
Liberalizm aşkı bu..
Dostoyovski mi dinler?..
Davayı açan savcıya göre 300 trilyonluk... CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin'e göre en az 500 trilyonluk bir yolsuzluk olayı... Davaya müdahil olarak katılmak isteyen Kamu-Sen Başkanı
Resul Akay' a göre ise yolsuzluğun boyutu en az 1 katrilyon... Aynı zamanda Türkiye Haber İş Genel Başkanı olan
Resul Akay' yla "Telekom yolsuzluğu"nu konuşuyoruz.
-
Davaya niçin mühahil olmak istediniz? - Yapılan yolsuzluklarla bu denli büyük zarara uğratılan yerler kamu kuruluşları...Yani halkın, yani sizin, bizim paramız çarçur edilmiş, hırsızlanmış...Bu nedenle müdahil olmak istedik, ancak mahkeme inandırıcı bir gerekçe göstermeden istemimizi reddetti. Önümüzdeki duruşmada, yeni belgeler açıklayarak bu istemimizi tekrarlayacağız.
-
Örneğin ne gibi belgeler?- Savcının iddianamesinde yer almayan belgeler...Örneğin, bu kuruluşların yöneticileri, 1992 yılında tanesi 40 bin dolardan milyonlarca dolarlık klima cihazları almışlar. Aynı aynı cihazlar, aynı firmadan dört yıl sonra 10 bin dolara alınabilmiş. Bunun bir izahı olsa gerek.
- Başka?
- Aynı olay akü alımında da yaşanmış ve zarar bir trilyon lira... Bugün, 33 kişinin yargılandığı bu davada, 2 kişi dışında diğer bürokratların hepsi yerinde duruyor. Bu nedenle de, buralarda çalışan üyelerimiz bize bilgi ve belge aktarmaya korkuyor.
-
Bu kişilerin görevlerinden uzaklaştırılması için girişimde bulundunuz mu?-23 Ağustos'ta Ulaştırma Bakanı
Necdet Menzir' e, 18 Eylül'de de Başbakan
Mesut Yılmaz' a mektup yazdım. Yanıt bile vermediler. Bunun üzerine Cumhurbaşkanımıza mektup gönderdim. Sayın
Demirel, durumu DTP Genel Başkanı
Cindoruk'a iletti. Ve nihayet 33 sanıktan ikisi, Posta İdaresi Genel Müdürü ile Telekom Genel Müdürü görevlerinden uzaklaştırılabildi. Oysa bunlar bir ekip ve ekibin diğerleri işbaşında kaldığı sürece iki kişinin görevden uzaklaştırılmış olması sadece göz boyama anlamını taşır.
-
Sizce, büyüklerimiz! neden ilgisiz kaldılar bu şikayetlerinize?- Çünkü zamanın Ulaştırma Bakanı ve daha üstündekiler bu skandalla içli dışlı... Yolsuzluk çok tepelerden koruma altına alınmış durumda...
Mahkemeye müdahil olarak katılması kabul edilmeyen
Resul Akay bunları söylüyor... Bu iddialar havada kalmamalı, yanıt bulmalıdır.
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr