Şarkıcı Sibel Can'ın ölümcül perhize karar vermesi Azerbaycan'ın Yeni Müsavat gazetesini de endişeye sevk etmiş. Gazete "Sibel Can'ın heyatı tehlükededir" başlığı altında şunu yazdı:
"Türkiyenin meşhur müğennisi Sibel Can son vaxtlar çox kökeldiyinden, arıqlamaq uğrunda mübarize aparmağa başlayıb. Hekimleri ise ona bele risqe getmeyi meslehet bilmirler. Çünki iri sümüklü (kemikli) olan ve ona göre tez kökelen, hem de iştahası yerinde olan Sibel Can pehriz yolu ile arıqlayandan bir müddet sonra evvelkinden de pis kökelir (şişmanlar). Hekimler ise tez - tez pehriz saxlamaqla ani kilo deyişikliklerine nail olmağın çox pis üsul olduğunu bildirirler. Son albomunu satışa çıxarmaq erefesinde quru pehriz saxlayan Sibel Can bir hefte erzinde çekisini 67 kilodan 60 kiloya kimi endire bilmişdi. Amma hemin vaxt müğenninin tezyiqi düşmüş ve üreyinde de müeyyen problemler yaranmışdı. Odur ki, hekimler üç uşaq anası olan Sibelin yeniden ölümcül pehrize başlaması haqda fikrini beyenmirler. Onlar müğenniye öz heyatını tehlüke altına atmağa icaze vermirler."
İsteklerimize sahip olursak zengin, sahip olamadan yaşayabilirsek güçlüyüz demektir.
Meclis eylülde olağanüstü toplantıya çağrılacak, orman arazileriyle ilgili Anayasa değişikliği (2B) ve Irak'la ilgili tezkere oylanacaktı.
Eylül toplantısından vazgeçildi.
Orman yasası yeniden çıkarsa Cumhurbaşkanı referanduma götürecek, referandum AKP ile ilgili güven-oylamasına dönüşecek, yüzde 35'in altında bir sonuç AKP'yi güç duruma düşürecekti. Belli ki bu sonucu göze alamadılar...
***
Tezkere'ye gelince... AKP o konuda da frene bastı.
Irak'a asker gönderme işini askıya aldı.
Neden? Irak'ta kan gövdeyi götürüyor da ondan.
Peki hani "Çıkarlarımız Anadolu'ya hapsedilemez" idi.
Hani "Asker göndermemiz Türkiye'nin çıkarına" idi...
Sıkıyı görünce çıkarlarımızı korumaktan vaz mı geçtik?
Yoksa Amerikan çıkarları için dövüşmenin kılıfını mı bulamadık?
Galiba sonuncusu...
Bizim Amerikancılar usta demagog ama Türk askerinin Irak'a gönderilmesini mantıklı gösterecek bahane ve yalanları uydurmakta başarısız kaldılar.
Orgeneral Çetin Doğan ve peşinden Orgeneral Tuncer Kılınç'ın uyarıları da yararlı oldu. TSK içinde herkesin Genelkurmay'ca ifade edilen resmi görüşleri paylaşmadığı, "asker göndermeyelim" yönündeki görüşlerin TSK içinde askeri disipline sığmayacak yoğunluğa ulaştığı anlaşıldı.
Usta gazeteci Cüneyt Arcayürek AKP Genel Merkezi'nin her ay anket yaptırdığını, son ankete katılanların yüzde 64'ünün hükümetin Irak politikasını benimsemediğini yazdı. Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın sahibi olduğu ANAR şirketinin anketinde de halkın yüzde 68'i Irak'a asker gönderilmemesi düşüncesinde...
Amerika kendi yarattığı bataklığa gömüldükçe gömülüyor. Öyle bir noktaya geldi ki, uzattığı eli tutanı da batıracak...
Amerikan Büyükelçisi Edelman
Dışişleri Bakanı Abdulah Gül ile görüşmüş.
Aralarında hiçbir görüş ayrılığı bulunmadığını
memnuniyetle kaydetmişlerdir.