Mersin'de bir gıda firması Çin'den ithal ettiği sarmısağı 250 gramlık paketler halinde yerli sarmısak diye satıyordu. Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım vatandaştan aldığı ihbar üzerine durumu araştırdı. Firmanın Çin'den ithal ettiği sarmısağı "Taşköprü Sarmısağı" diye paketleyip sattığını kanıtladı. Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Firma yetkilisi, savcılık ifadesinde suçunu kabul etti:
- Çin'deki Sars hastalığı nedeniyle kimse bu ürünü almazdı, o yüzden Taşköprü markası koydum, dedi...
Mahkeme devam ediyor... Çin sarmısağı da piyasada satılıyor olmalı...
Mehmet Yıldırım, ithal Çin sarmısağıyla ilgili bir önemli iddiayı da şöyle dile getiriyor.
"Çin sarmısağı kullanılarak Türkiye üzerinden Avrupa'ya eroin nakli yapılıyor ihbarı aldım... Uzmanlardan aldığım bilgiye göre narkotiğin köpekleri sarmısağın keskin kokusu nedeniyle eroin kokusunu alamıyormuş. Çin'den ithal ettiğimiz sarmısağın büyük bir bölümü Türkiye üzerinden Hollanda'ya gönderiliyor. Hollanda bu kadar sarmısak tüketemeyeceğine göre bu trafiğin bir izahı olsa gerektir. Ben, yapılacak bir araştırmanın bu korkunç gerçeği ortaya çıkaracağından yüzde yüz eminim."
İstanbul'da 1 ton eroin ele geçirilmiş. İyi, bu kez utanmadan "Biz satıcı değiliz, içiciyiz abi" diyemezler.
Başkan Bush, Basbakan Erdoğan'la toplam 1.5 saat görüşmüş.
O sürenin yarısı tercümeyle geçti tabii...
***
Başkan Bush, Tayyip Erdoğan'a, "Tanrı'ya inanan biriyim. Sözlerime güvenin" demiş...
Kitle imha silahı yalanını söylememiş olsa
belki güvenirdik...
Yeni teşvik yasasından dün söz ettik. TBMM'den geçen yasa tam evlere şenlik. Bu yasa ile 1500 doların altında milli gelire sahip 36 ile yatırım teşviki veriliyor. Teşvik kapsamındaki "il"e yeni bir tekstil fabrikası kuruluyor diyelim. Yanında da eskiden kurulmuş bir fabrika var. Yeni fabrika teşvikten yararlanırken eski fabrika yararlanamıyor. Yeni fabrika eskisini eziyor. Daha da önemlisi... Doğu illeriyle birlikte Düzce, Afyon ve Uşak'a da teşvik verildi. Bu üç ilde teşvikli yatırım yapabilen işadamı Doğu ve Güneydoğu illerine gider mi? Bunu bile düşünemedi yasayı çıkaranlar...
Yahudi Ulusal Güvenlik İşleri Enstitüsü JİNSA, Tayyip Erdoğan'a "Cesaret" ödülü verdi... Aynı kuruluş 28 Şubat sürecinde de Orgeneral Çevik Bir'e madalya vermişti. AKP'nin 28 Şubat'a tepki olarak iktidara getirildiğini düşünenler burada bir çelişki görüyor. Eğer AKP'yi 28 Şubat'a tepki olarak görüyorsanız çelişkiden söz edilebilir. Ancak gerçek böyle değil. 28 Şubat, Amerika karşıtı Erbakan'ı yok ederken o ekolün içinden çıkan Amerikan yanlısı ErdoğanGül ikilisinin önünü açmıştı. AKP, 28 Şubat'ın karşıtı değil ürünüdür.
Bürokrasi skandalı
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Beypazarı trona madeninin özel sektöre devri işlemlerinde ihmal ve yolsuzluğu görülen bir dizi Eti Holding yetkilisi hakkında geçen temmuzda dava açtı.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yalçın iddianamesinde sanıkların suçlarını şöyle sıralıyor:
"... yatırımcının yükümlülüklerini yerine getirmesini temin için gerekli denetim ve kontrol görevlerini yapmaktan kaçındıkları, gecikme ve savsama gösterdikleri, bunun sonucunda yer altında amaca uygun gerekli sondajların yapılamadığı, yatırımcıya haksız menfaat sağlandığı ve teşekkül çıkarlarının risk altına sokulduğu, bu nedenle sanıkların görevlerini kötüye kullandıkları..."
Sanıklardan Ahmet Ünsal'ın Türk Ceza Yasası'nın 240 / 1, 80, 240 / son, 39. maddeleri uyarınca cezalandırılması isteniyor. İstenen cezalar arasında 4 yıla kadar hapis ve memuriyetten men de var...
Dava sonuçlanmış değil. Yargılama sürüyor. Ve bu arada ne oluyor biliyor musunuz? Görevini kötüye kullanmaktan yargılanan Ahmet Ünsal 9 Ocak tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan kararname ile Eti Holding Genel Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu üyeliğine getiriliyor.
Ahmet Ünsal hakkında rapor hazırlamış müfettişler, bu davada Eti Holding'in haklarını savunacak avukatlar artık Ahmet Ünsal'ın emrinde.
Böylece suçlama altındaki bürokrat resmen koruma altına alınıyor.
Suç teşvik ediliyor...
Siz bu iktidarın yolsuzlukları önleme niyeti beslediğine gerçekten inanıyor musunuz? Ya Enerji Bakanı Hilmi Güler'in yolsuzluğa karşı demeçlerine?
Boğaz Köprüsü'nün halatlarından birinin kopması "Köprü tehlikede mi, değil mi?" tartışmasını gündeme getirdi!
Bize yakışan bu tartışma değil köprü yıkılınca "Kim suçlu" tartışmasını yapmaktır.
***
AKP'nin İslam Dünyası'na iyi bir örnek olacağı söyleniyor.
İslam Dünyası'na iyi örnek olabilir ama Türkiye Cumhuriyeti'ne pek iyi bir örnek degil.
