Melih AŞIK
Yurt dışındaki vatandaşlarımızın oy kullanması konusunda kararsız davranan Hükümet şimdi de
"vekaletle oy kullandırma" yı düşünüyormuş. Gurbetçi
Mehmet Türkiye'deki anasına, babasına, dayısına vekalet verip kendi adına uy kullandıracak. Olacak şey mi?
Almanya'daki Türk Vatandaşları Konseyi Başkanı Doçent Dr.
Yaşar Bilgin bu parlak fikri nasıl karşıladığı sorusuna:
- Olabilir, diyor,
eğer vekaletle sünnet mümkün olursa, mesela gurbetçi çocuğunun yerine Türkiye'de bir küçüğü sünnet ettirmek aynı işi görürse vekaletle oy kullanılması da mümkündür. Neden olmasın!
1997 Nobel Edebiyat Ödülü'nü İtalyan yazar
Dario Fo kazandı.
Fo'ya bu ödül "Bir Anarşistin Kazara Ölümü" adlı eserinden dolayı verildi.
Aslına bakarsanız Nobel Edebiyat Ödülü bizim
Necmettin Hoca'nın hakkıydı. Fo'nun İtalya'da olay yaratan "Bir Anarşistin Kazara Ölümü" adlı eseri varsa, Hoca'nın da "İki Profesörün Kazara İktidarı" adlı eseri yok mu? Hoca bu eserle yeri yerinden oynatmadı mı? Hatta onunla da kalmayıp koskoca cumhuriyeti yerinden oynatmaya kalkışmadı mı?
Hoca'ya yapılan açık haksızlık... Ne diyelim Hocam. Bir kısım Nobel'in saçmalıkları bunlar..
İçişleri Bakanı
Murat Başesgioğlu, "Kumpasın Böylesi" başlıklı yazımız üzerine aldığı önlemi bir faks notuyla iletti. Sayın
Başesgioğlu diyor ki:
- Mahalli İdareler Derneği Genel Başkanı
Osman Usta imzalı olup bazı Belediye Başkanlarına gönderilen yazı Bakanlığımıza da intikal etmiştir. Adı geçen derneğin 2908 sayılı Dernekler Kanunu'na göre kurulmuş olması nedeniyle konunun incelenmesi ve gerekli yasal işlemin yapılması için tarafımdan Emniyet Genel Müdürlüğüne talimat verilmiştir..."
İçişleri Bakanı
Başesgioğlu, yazımızda adı geçen bakanlık görevlilerinin yalnız Mahalli İdareler Derneği'nin yayınına değil başka kimi dergilere de zaman zaman mesleki yazılar yazdıklarını notunda kaydediyor.
Bu arada Mahalli İdareler Derneği Genel Başkanı
Osman Usta da bir açıklama göndererek, RP'li belediyelere gönderilen ve kendi imzasını taşıyan yazıyla bir ilgisi bulunmadığını, bunun bir komplo olduğunu, altındaki imzanın montaj yoluyla oluşturulduğunu öne sürdü.
Yapılacak soruşturma umarız gerçeği ortaya çıkartır.
Alem FM'in yorum saatinde
Cüneyt Canver RP'nin kapatılmasını irdelerken
Erbakan'ın,
Şevki Yılmaz'ın,
Hasan Hüseyin Ceylan'ın sözlerinin partiyi bağlamadığı görüşünü şöyle değerlendiriyor:
- Yarın Abdullah Öcalan bir açıklama yapar da PKK'lıların işlediği cinayetlerin partiyi bağlamadığını bildirirse şaşmayın...
Eskilerin, nevi şahsına münhasır, dedikleri bir insan... Kimseye hoş görünmek, kimseyle iyi geçinmek gibi bir derdi yok. Kendi ifadesiyle, "Sonucu ne olursa olsun, doğruları söylemek" gibi bir "hastalık"la malul...Kendisine milletvekilliği teklif eden
Mesut Yılmaz' a, "
Benimle geçinmek zordur, bunu göze alabilecek misiniz?" diyecek kadar da gözü kara.. Kimden mi sözediyoruz... Genel Başkanı
Mesut Yılmaz' da dahil olmak üzere hiç kimseden izin ve icazet beklemeden TBMM Başkanlığı'na adaylığını koyan ANAP Kocaeli milletvekili
Hayrettin Uzun 'dan... Soruyoruz:
- Meclis Başkanlığı'na niye aday oldunuz?- Bugün Meclis, kocaman bir KİT haline dönüşmüş durumda...Kimileri için istihdam kapısı, kimileri için vatandaşın işlerinin takip edildiği bir yer. Oysa Meclis'in, dolayısıyla milletvekillerinin esas işi yasama görevini yapmak. Ama bugün yasama görevi, ikinci, hatta üçüncü plana düşmüş durumda...
-
Siz Başkan seçilirseniz neler yapacaksınız?- Birkaç yıl öncesine kadar bu Meclis'te Genel Sekreter Yardımcısı idim. Dünyanın pekçok parlamentosunu inceleme olanağım oldu. Bir kere, hiçbir parlamentoda bu kadar çok personel çalışmaz. Üstelik bu personelin çoğu hizmet gereği değil, istihdam gereği! alınmıştır.
-
Seçilirseniz, bu sayıyı azaltacak mısınız?- Hayır, bunu yapamam. Ama halen çalışanları kurum içi eğitimden geçirip, en verimli olacağı alanlarda çalıştıracağım.
-
Ya bazı savurganlıklar? Örneğin ilaç savurganlığı, örneğin bol bol seyahat harcamaları?
- Dünyada bizim kadar çok seyahat eden parlamenter yok. Hem hiçbir seyahat davetini kaçırmıyoruz, hem de kendi kendimize kafileler halinde seyahatler icad ediyoruz. Çoğunluk yabancı dil bilmediği için de yanlarında bir sürü tercüman götürüyor. Bunu kesinlikle önleyeceğim.
-
Siz bunları, oy istediğiniz milletvekillerine de söylüyor musunuz?- Tabii ki söylüyorum.
-
O zaman siz bu seçimi baştan kaybettiniz!- Bizim millletvekillerimiz de tıpkı milletimiz gibi kötü yönetilmeye alışmış, bazıları bundan menfaat da sağlar olmuş. Seçilirsem, iyi bir yönetimin, sonunda herkese daha büyük menfaatler ve kolaylıklar sağlayacağını göstereceğim.
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr