Türkücü Ferhat Tunç, Doğubeyazıt konserinde izleyicilere, "Tekrar merhaba" diye sesleniyor. Bu sözler polis tutanağına "Merhaba PKK" diye geçirilince Ferhat Tunç hakkında tutuklama kararı çıkartılıp cezaevine konuyor. Elde video bant olduğu halde sanatçı 8 gün hapis yatıyor. Bu nasıl oluyor? Avukatı Ercan Demir anlatıyor:
- Polis memurlarının tutanağı teslim ettikleri Doğubeyazıt’taki savcı CD’ye aktarılan görüntüleri izleme gereği duymadan tutuklama kararı istiyor. Yargıç da görüntüleri izlemeden tutuklama kararı veriyor. Doğubeyazıt’ta itiraz dilekçesi verdiğimiz Asliye Ceza Mahkemesi yargıcı da görüntüleri izlemeden, itirazın reddi, tutuklamanın devamı yönünde karar aldı. Dosya, iki gün sonra Erzurum DGM’ye intikal ettiriliyor. Ben Erzurum’a vardığımda 3 kişiden oluşan DGM yargıçları da görüntüleri izlemeden tutuklamanın devamı kararını çoktan vermişlerdi. Tabii ertesi gün talebimiz üzerine görüntüler izlendi ve 8 gün aradan sonra tahliye kararı verildi...
Dünyayı yönetmek istiyorsak onun nerede olduğunu bilmek zorundayız.
"Şu dünyada üç beş günlük ömrüm var,
Ne olacak bu dükkânlar, konaklar,
Kasırganın ortasında mum yakmışsın,
Sel yatağına ev kurmuşsun, ne çıkar!"
YÖK Genel Kurulu’nda boş bulunan üyeliğe hükümetçe, Marmara Üniversitesi eski rektörü Prof. Ömer Faruk Batırel atandı.
Prof. Batırel geçen dönemde irticai faaliyetleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in isteği üzerine YÖK Başkanı Kemal Gürüz tarafından istifaya davet edilmiş, görevden bu şekilde ayrılmıştı.
Hükümet üniversite ile ilgili ne gibi niyetler besliyor? Anlamak istemeyenlere yeni bir mesaj daha işte...
Almanya’daki Türk - Alman Dostluk Federasyonu 23 Ağustos 2003 tarihinde Aspendos Tiyatrosu’nda Türk - Alman Dostluk Gecesi düzenlemeyi planlıyor. Konstantin Wecker, Bruno Jonas, Klaus Kreuzeder, Django Asuel gibi Almanya’nın saygın sanatçılarından söz alıyor. Gecenin geliri son depremden zarar gören Pülümür Yatılı Bölge Okulu’nun onarımına harcanacak. Ne var ki TDF geçen mart ayından bu yana Kültür Bakanlığı’nda ne bakana ne Mustafa İsen, Nadir Avcı, İlhan Kaymaz gibi yetkililere ulaşabiliyor. Telefonlar "Özel kalemölere takılıyor... Sonunda gece iptal. Kültür Bakanlığı’na teşekkür..!
Ülkenin doğal zenginliklerini üç beş kuruşa satıp günü kurtarmak ya da yandaşlara peşkeş çekmek mevcut iktidarın ana politikası adeta...
Ormanlar tabii ki yağmanın öncelikle kapsama alanında...
Geçen hafta TBMM Tarım Komisyonu’ndan sessiz sedasız bir yasa geçti...
Tasarı "Aşılı kestane ve kızılağaç dikili arazilerin orman arazisi sayılmamasını" öngörüyordu.
Nedir bunun anlamı?
Ziraat Mühendisi ve CHP Milletvekili Prof. Gürol Ergin Hürriyet’e anlatıyor:
- Karadeniz’de ormanların büyük bölümü "kızılağaçötan oluşmaktadır. Bu yasa için Karadeniz’de kereste ticareti yapan çevrelerin kulis yaptığını biliyoruz... Bu yasa Meclis’ten geçerse 10 yıl içinde Karadeniz ormanları yok olur.
Kimdir bu kereste ticareti yapan çevreler? TBMM’yi nasıl etkiliyor?
Yanıt Cumhuriyet’in dünkü manşetinde:
"Bir şirket için yasa değişiyor"
Erdoğan Erişen’in haberine göre MDF (sıkıştırılmış yonga lif levha) işleyen ÇAMSAN şirketi Ukrayna ve Rusya’dan odun ithal etmek yerine hammeddeyi iç kaynaklardan karşılamak isteğindedir. Sözü geçen yasa ÇAMSAN için çıkartılmaktadır. Yasanın çıkması için ÇAMSAN’ın eski yöneticilerinden olup halen Enerji Bakanlığı koltuğunda oturan Ordu milletvekili Hilmi Güler çaba sarf etmektedir. AKP Grup Başkan Vekili Eyüp Fatsa ve Divan Kâtibi Enver Yılmaz da yasa değişikliği için mücadele vermektedir.
Orman Bakanı Osman Pepe, Ordu’ya gelişlerinde orman teşkilatından önce Çamsan’ı ziyaret etmekte, bu firma ile daha çok ilgilenmektedir.
Yasa çıkarsa özel mülkiyete dahil arazilerden başlanarak kızılçam ve kestanelere balta vurulacak... Karadeniz dağları tıraşlanacaktır...
Ormanlara zaman zaman zararlı böcekler musallat olur. Görüldüğü kadarıyla AKP kadar zararlı hiçbir şey musallat olmadı bugüne kadar...
Bu yıl ÖSS’ye katılan öğrencilerden 26 bin 448’i sıfır puan almış. Bilgisizlik bir yana... Bu kadar da şanssızlık olur mu yahu...