Melih AŞIK
Aptalca işler yapan, en basit şeyleri anlamakta güçlük çeken insanlara kızdığımızda
"Kaz kafalı" deriz. Acaba kazlar, sonuçta kendilerine atfetmiş olduğumuz bu deyime layık yaratıklar mıdır?..
Sorunun yanıtını, İş Bankası'nın
"İş Günü" bülteninde çıkan yaban kazlarıyla ilgili ilginç yazıdan alıntılarla vermeye çalışalım:
..Doğa bilimcilerin
"en doğru yere, en kısa sürede, en az fire vererek göç eden kuşlar" diye tanımladığı yaban kazlarının özellikleri ve insanların bu özelliklerden çıkarabileceği dersler şöyle sıralanıyor:
* Her kaz, kanat çırparken hemen arkasında, kendisini izleyen kuşu yukarı kaldıran bir güç oluşturur. Bütün sürü,
"V" formu içinde uçarken, tek bir kuşun uçabileceğinden en az yüzde 71 oranında daha uzun uçuş mesafesi kat eder.
(Ortak bir hedefi paylaşan insanlar, gittikleri yere daha çabuk ve kolay varırlar.)
* Bir kaz, formun dışına düştüğü zaman havanın sürtünme kuvveti ve direncini hisseder. Hemen önündeki kuşun kaldırma kuvvetinden yararlanabilmek için formun içine dönerek tempoyu yeniden yakalar.
(Eğer bir kaz kadar duyarlıysak, bizimle aynı hedefe doğru yol alan insanlarla aynı grubun içinde kalmalıyız.)
* Önde uçan kazlar yorulduklarında grubun arkasına geçerler. Arkadaki kazlar da öne. Bu rotasyon sayesinde çok kanat çırpan kazlar dinlenme şansı elde ederler.
(Kazlar gibi, çalışan insanların da işin gerektirdiği koşullara göre rotasyon yapmaları akıllıca olur.)
* Arkadaki kazlar, öndekileri, hızlarını korumaları için yüreklendirmek amacıyla öterler.
(Ya biz insanlar? Arkalarda yol alırken önümüzdekilere ne mesajlar iletiriz acaba?)
* Bir kaz hastalanıp veya mermi ile yaralanıp
"V" formunun dışında düştüğünde diğer iki kaz onunla birlikte gruptan ayrılır ve onu havalanmasına yardım edip korumak için aşağı doğru takibe başlar. Düşen kaz uçabilecek gücü buluncaya veya ölünceye kadar onunla kalır; ancak ondan sonra havalanırlar.
(Bizler de kazlar gibi birbirimize destek olmalıyız...)
Yaşadığımız günlere dair çarpıcı tespitleriyle tanınan sosyal tarihçi Profesör
F. Fukuyama, son kitabı
"Düzenin Sonu"nda
"kadın"ın Batı toplumundaki
"rolü"nü tartışıyor. Ve bizim muhafazakarları sevindirecek bir tez ortaya atıyor:
"Japonya ve diğer Asya toplumlarında sosyal sorunların Avrupa ve Amerika'daki kadar yoğun olmamasının sebebi, Asya'da kadın eşitliğine direnilmesidir..."
Ünlü düşünür şöyle devam ediyor:
"Batı toplumları çalışma hayatına kadın - erkek ayrımcılığını yeniden getirebilseler, kadını çalışma hayatından dışlasalar ve ona erkekten daha az ücret verseler... kadının bu şekilde erkeğe bağımlı hale gelmesi, muhtemelen "analı - babalı"
aile düzenini yeniden geri getirecektir...
Fukuyama'nın bu görüşleri önümüzdeki günlerde sıcak tartışmaları gündeme getirecek gibi görünüyor...
Sayısal Loto'da büyük ikramiye, müthiş bir hızla tırmanıp
"750 - 800 milyar" düzeyine vurdu. Bu
"müthiş" ikramiye, size değil de
"onlara" çıksaydı, ilk tepkileri - ağızlarından çıkan ilk sözler ne olurdu?.. Düşünür gazeteci
Fahrettin Fidan uzun uzun düşündü ve buldu... Buyrun...
BABA: "Bu akşam televizyonlardan yapacağım canlı gonuşmayı eyi dinle
Nazmiye!.. Bak
Tansu için neler diyecem!..
NAZMİYE DEMİREL: "Tamam da, lütfen biraz ölçülü ol
Süleyman! Paranın hepsi tazminata gitmesin..."
TANSU ÇİLLER: "Neee?.. Yarısını sana vermezsem büyük ikramiyenin bana çıktığını herkese açıklar mısın?.. Demek öyle?.. O zaman ben de bu ikramiyenin bana kimin tezgahladığı oyunla çıktığını açıklar, seni de yakarım
Özer, bilmiş ol..."
MESUT YILMAZ: "Yoğurt çanağını alıyorsun.. Eeeee.. O sarı suratın tam ortasına çalıyorsun!.. Eeee.. Gerisini bana bırakıyorsun.. Mımmm... Mahkeme işini hiç düşünmüyorsun..."
BÜLENT ECEVİT: "Size Hawai Adaları'nda saray gibi bir villa, istediğiniz kadar da para... Tek şart; Türkiye'yi unutacaksınız... Ne dersiniz Sayın
Baykal?.."
DENİZ BAYKAL: "İki villa, iki katı para... Siz ne dersiniz Sayın
Ecevit?..
MEHMET AĞAR: "Önemli bir operasyon için 3 tank, 5 helikopter, 100 kadar da suikast silahına ihtiyacımız var efendim, parasını dert etmeyin..."
HAKAN ŞÜKÜR: "Kalecilik hayatınız belki bitecek, ama kazanacağınız parayla yeni bir hayat kurarsınız. Topu sağa atarsam sola, sola atarsam sağa yatacaksınız, okey mi beyler?.."
ALİ ŞEN: "Merkez Hakem Kurulu'yla pazarlığı sen yapacaksın
Vefa'cığım, ne kadar isterlerse ver..."
ÖZER ÇİLLER: "Bu parayı vallahi de billahi de Sayısal Loto'dan kazandım hayatım. Ne yani, ben hiç normal yoldan para kazanamaz mıyım?..
Necmettin Erbakan: "Bu parayı da altına yatırsak.. Eldekilerle birlikte toplam kaç kilo altınımız oluyor
Nermin?..
SERGEN YALÇIN: "Öteki atları siz ayarlarsınız, seyisleri de ben... 800 koyup 3 katı götürücez..."
FAHRETTİN FİDAN: "Neee!.. Yazının yarısı yok mu?.. Bi zahmet siz tamamlayın
Melih Abi... Acelem var; Brezilya uçağı kalkıyor da...
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr