İzmir Anakent Belediye Başkanlığı yarışını anlatırken CHP İzmir Milletvekili ve yerel yönetimlerle ilgili Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Baratalı'nın da adı geçmişti. Baratalı ile dün İzmir ve diğer merkezlerdeki yerel seçimler üzerine konuştuk... Kendisi de Urla'da 4 dönem üst üste belediye başkanı seçilmiş başarılı bir yerel yönetici ve siyasetçi olan Baratalı İzmir'de sorun olmadığını söyledi:
- Ahmet Piriştina partimizin Genel Merkezi'nce İzmir Belediye Başkan adaylığına uygun görülmüştür. Piriştina'nın adaylığının kesinleşmesiyle İzmir'in sol demokrat kamuoyunda bir gerilim boşalması olmuştur. Bu olumludur. Eminim Piriştina seçimi rahatça kazanacaktır...
***
2004 yılı 18 Nisan'ında Türkiye'de 3215 merkezde yerel seçim yapılacak. CHP ve AKP açısından çok önemli bu seçime 9 aydan az zaman kaldı. Adaylar henüz belli değil. Kimi merkezlerde adaylar ancak seçime 2 - 3 ay kala belirlenecek.
Oysa özellikle büyük merkezlerde adayların şimdiden belli olması, projeler üzerinde çalışmaları, seçim meydanlarına olgunlaşmış projelerle çıkmaları gerekirdi. Seçime iki üç ay kala adı belli olacak adayın kendini tanıtması, sevdirmesi, inandırıcı projeler hazırlayıp seçmen önünde savunması mümkün olabilir mi?
Bir geleceği olan adamları ve bir geçmişi olan kadınları severim.
RTE ve Gül'ün gayet belirgin ve net bir dış politikası var:
"ABD'ye kesin teslimiyet"
Çuval da geçirse ABD'ye tepki gösterilmediği gibi asker, toprak, liman, üs, ne istenirse derhal emre amade bir tavır alınıyor. Ve Cumhurbaşkanı, TBMM, Genelkurmay, CHP, yurtsever demokratlar anlaşmazlık suçlusu olarak hedef tahtasına konuluyor. Türkiye, böylece ulusal bir tavır ve birliktelik sergileyemezken bu tavrı sergileyenler de "ilişkileri bozan", "sorun çıkaran", unsurlar olarak karşı tarafın yıpratma markajına sokuluyor.
Erdoğan ve Gül'ün izlediği, bir politika mıdır? Yoksa ülkemize karşı bir komplo mu, siz karar verin?
Okurumuz İsmail Turunçoğlu:
- Bunca kötü haber arasında bir de iyi haber, diyor. Fenerbahçe'de oturuyorum. Geçen gece yarısı köpeklerin kavgalarından uyuyamaz olduk. 155'i aradım. Aradan üç dakika geçmeden ekip geldi, ne yaptı etti, sesi kesti. Teşekkür ediyorum.
Genel Başkan Erdoğan'ın katılmadığı AKP'nin son MYK toplantısında fındık fiyatları da ele alınmış... Genel Başkan yardımcılarından Nurettin Canikli, hâlâ belirlenemeyen taban fiyatlardan dolayı fındık üreticilerinin zor durumda olduğunu, belirsizliğin spekülatörlere yaradığını söyledikten sonra şöyle devam etmiş:
"Bu spekülatörlerin en büyüğü ve güçlüsü bizim Genel Başkan'ın çok yetkili danışmanı Cüneyt Zapsu'dur. Sezon açılmadan alivre satış denilen metotla 1 milyon 400 bin liradan ihracat bağlantısı yaptı, ancak sezon açılıp fiyatlar 2 milyon liranın üzerine çıkınca paniğe kapıldı. Bu noktada ağırlığını koyup Fiskobirlik'e elindeki tüm fındığı 1 milyon 400 bin liranın altında sattırdı. Zapsu çok kazansın diye fındık üreticisi heba ediliyor. Bunun hesabını Ordu'da veremeyiz."
Aynı toplantıda diğer Genel Başkan Yardımcısı İdris Naim Şahin de, "Bu hadise çok üzücü. Yolsuzluk Komisyonu devletteki yolsuzluk, hırsızlık olaylarını sorgularken biz nasıl olur da böyle bir şeye alet oluruz. Başbakan'ın buna bir an önce müdahale etmesi gerekiyor" diye konuşmuş.
Vatan'da haberi yazan Faruk Mangırcı'ya, dün öğle saatlerinde haberine herhangi bir yalanlama gelip gelmediğini sorduk. Gelmemiş, gelemezmiş de... Çünkü haberini gerek Canikli gerekse Şahin'e doğrulattıktan sonra yazmış. "Sen zaten içerideki konuşmalarımızı öğrenmişsin, daha ne söyleyelim ki?" demişler.
Her ağzını açtığında, "Hortumcuların hortumunu kestik, yolsuzlukların damarına indik" diye nutuklar atan Recep Tayyip Erdoğan, fındıktaki bu Zap'lamanın üzerine gidebilir mi? Ne dersiniz?
Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden ünlü aktör Bob Hope'a sormuşlar:
- Bu kadar güzel dans etmenizi neye borçlusunuz?
Hope: "Ben aynı evde 6 kardeşimle birlikte büyüdüm, dans etmeyi tuvalet sırası beklerken öğrendim" demiş...
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Grossman "Türkiye ile bağrımıza bastığımız ve çok önem verdiğimiz bir ilişki var" demiş.
Tercümenin tercümesi: "Türkiye ile kucağımıza oturttuğumuz ve işimize geldiği zaman
çok önem verdiğimiz bir ilişki var."