Soru: Amerika Irak'ta işgalci güç mü? Soruya Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün geçen gün Milliyet'te yer alan yanıtı: Amerika ne yazık ki savaştan sonra işgalci durumuna düştü.
Soru: Bizim Irak'a asker göndermemizi isteyen kim?
Yanıt: Cümle âlemin bildiği gibi, Abdullah Gül' ün bile "işgalci" olduğunu itiraf etmek zorunda kaldığı Amerika.
Soru: İşgalci ülkenin isteğiyle işgal edilen ülke topraklarına asker gönderen ülke de işgalci olmaz mı?
Soruya, aynı Abdullah Gül' ün aynı röportajından: Şayet biz Irak'a gidersek işgalci hüviyetimiz kesinlikle olmaz.
Bu sözlere çatışmaların en yoğun yaşandığı Felluce'deki cemaat liderleriyle Iraklı Sünnilerin kurduğu Alimler Heyeti başkanı Prof. Muhammed El Kubeysi' nin dünkü gazetelerde yer alan tepkisi:
- Sakın ha! Gelirseniz sonunuz ABD askeri gibi olur.
***
Türkmen Cephesi dün Kerkük'te Türkmenlerin kurşunlanmasından ABD'yi sorumlu tuttu. ABD Kuzey Irak'ta Türkiye ve Türkmenler aleyhinde politikalar izliyor. İki gün önce Helgurd dağı zirvesine Kürt ve Amerikan bayrakları çekildi. Kendi çıkar bölgesine sokulmayan Türkiye'nin Amerikalıları bataktan kurtarmak için Bağdat'a asker göndermeye çalışması hangi ülke çıkarıyla bağdaşır?
"Bozulduğu zaman insandan daha korkunç yaratık yoktur."
ÖSS'de devlet okulları bu yıl da özel okullardan daha başarılı oldu. Devlete ait Anadolu lisesi mezunlarının yüzde 47'si, öğretmen lisesi mezunlarının yüzde 48'i, fen lisesi mezunlarının yüzde 66'sı bir ön lisans programına yerleşirken, özel liseler geride kaldı.
Bu durumda... Devlet okullarındaki başarılı ama yoksul 10 bin çocuğu özel okullara nakletmek yerine özel okullardaki başarılı çocuları devlet okullarına nakletmek daha akılcı değil mi? Ne dersiniz Sayın Hüseyin Çelik...
Bir toplantıda ayağa kalkıp kendisini eleştiren gençler için:
- Sicili bozuk, demişti.
Bir ara sokağa dökülen emekçiler için:
- Nereye dökülürlerse dökülsünler, diye gürledi...
Bu hafta da memur eylemini "anti demokratik" olarak niteledi. Uyum paketlerinin MGK'yi kaldıran maddesini çok sevmişti. Özellikle MGK Genel Sekreterliği'nin tarikatları izleyen bir organ olmaktan çıkması onu mutlu etti. Uyum paketlerinin emekçi kesimlere söz hakkı vermesi ise onu rahatsız ediyor. Böylelerine "Kendine Müslüman" veya "kendine demokrat" denir.
AKP iktidarı, Uzanların üzerine halkın çıkarlarını korumak, hortumculuk ve yolsuzlukları bitirmek için mi gidiyor? İlk zamanlarda böyle bir kanaat vardı ve toplum yapılan operasyonları destekliyordu. Giderek bu iyi niyete dayalı inanç yerini kuşkuya bırakıyor... Acaba AKP'nin derdi yolsuzluğu değil de sadece siyasi rakibini bitirmek mi?
İktisatçı Mustafa Sönmez diyor ki:
- Son günlerde Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i, medyada manşetlerde görüyoruz. Batık bankalardan sorulamamış hesabın mutsuzluğunu yansıtıyor. Bir tür özeleştiri. Peki ama insan sormaz mı, nedir eksiğiniz? Uzanlar söz konusu olduğunda işlettiğiniz mekanizmaları aylardır neden diğerleri için işletmezsiniz?
Neden hortumlanan 11,6 milyar doların ancak yüzde 31'ini protokole bağlayabildiniz de yüzde 69'u "hesabı sorulmamış" olarak duruyor?
Protokole bağlananlardan nasıl oluyor da ancak yüzde 7'si tahsil edilmiş oluyor bunca zamandır ?
Bütün bu işler BDDK'nın sorumluluğu, diye işin içinden sıyrılamazsınız. Konu Uzanlar olunca, BDDK'dan öte, MASAK'tan mali şubeye, vergi kontrolörlerinden Özelleştirme İdaresi'ne kadar bütün kurumları harekete geçirebiliyorsunuz. Aynı cevalliyeti neden diğer hortumcular söz konusu olduğunda göstermiyorsunuz?
***
Aslında filmi daha önce gördük... Hortum haberleri önce manşetlerde bomba gibi patladı. Hortumcuların mallarına haciz konuldu, yurtdışına çıkışları yasaklandı, hatta hapse atıldılar. Ne var ki birtakım pazarlıklar sonucu birtakım anlaşmalar yapılınca hepsi teker teker yırttı ve yeniden şerefli birer işadamı olarak toplumda yerlerini aldılar... Hortumladıkları paraları halka ödetiyor, yatlarından villalarından bize nanik yapıyorlar...
Şimdiki oyun farklı mı? Kuşkuluyuz...
Süleyman Demirel "2 B yasasını referanduma ben götürsem büyük bir çoğunlukla onaylatırım" demiş. "Bu milleti benden daha iyi kandıracak adam bulamazsınız" demek istiyor.
küçük bir soruyu buraya taşıyalım:
"Atatürk ilkeleri mi, Bush direktifleri mi?"
Türkiye hangisine göre yönetiliyor?