Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Cumhuriyet Ansiklopedisi'nde Feroz Ahmad imzalı "Cumhuriyete Doğru" başlıklı yazının bir paragrafını birlikte okuyalım:
"İttihatçılar gerçi Almanya'yla gizli bir anlaşma imzalamışlardı ama savaşa ne zaman gireceklerine kendileri karar vermek niyetindeydiler. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Hazine'de para yoktu; Almanlar da vermeyi kabul ettikleri borcu İstanbul savaşa girdikten sonra göndereceklerini söylüyorlardı. Ayrıca o günlerdeki genel kanı, savaşın kısa süreceği, 1914 sonlarında, en geç 1915 baharında biteceği yolundaydı. O sıralarda İstanbul'da bulunan Alman Askeri Yardım Heyeti de, İttifak'ın savaşı kazanması durumunda Osmanlı İmparatorluğu'nun da toprak kazanacağına ilişkin güvence vermişti; ne var ki, barış görüşmelerine katılabilmek için Babıâli'nin savaşa da katılması gerekiyordu. Bu yaklaşım, İttihatçıların Enver Paşa önderliğindeki askeri kanadının hoşuna gitmişti. Bu grup Alman zırhlıları Goeben ve Breslau'ı Karadeniz'de Ruslara saldırmak için kullanarak ülkeyi savaşa sokmayı başardı. Ancak, müttefiklerinin savaşta Osmanlı Devleti'ne eşit gözle bakmayacağı ve askeri stratejiyle diplomasi konularında kararların Berlin'de alınacağı açıktı."
"Dünya Savaşı Osmanlılar için felaketle sona erdi; ..."

Yurtseverlik, insanın kendisi orada doğduğu için ülkesinin diğerlerinden üstün olduğuna inanmasıdır.


"Haberx" sitesinde Ergun Göknel yazıyor:
"...Birinci Dünya Savaşı devam ederken Rus Çarlık ordusuna karşı çarpışan Almanya İmparatorluk ordusunun yükünü hafifletmek için Türk askeri de Galiçya'da çarpıştı. Ve şehitler verdi, kanı döküldü. Özetle Türk askeri Galiçya'da Alman ordusu için "Kanonenfutter" yani "toplara yem" görevini üstlendi. Bugünkü durum o güne çok benziyor...

Çankırı Valisi Halil Ulusoy'un Ankara'dan bir ricası var: "Operet..."
Efendim Atatürk'ün emriyle Çankırı'ya 1935 yılında bir Halkevi Tiyatrosu yaptırılmış, salon 1970'lerden sonra kullanılmaz hale gelmiştir. Halil Ulusoy Çankırı Valisi olunca binayı restore ettirdi ve "Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi" olarak hizmete açtı. Salon inşa edilirken burada opera temsilleri verilmesi öngörülmüş, sahnenin dibine bir de orkestra çukuru eklenmiş. Sayın Çankırı Valisi o yüzden Devlet Tiyatrosunun bir operet göndermesini, salonu inşa eden uzak görüşlü neslin ruhunun şad edilmesini istiyor...

Konu çok önemli ve acil! O kadar ki Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Burhan Kuzu tatilini yarıda kesip koşa koşa Ankara'ya geliyor... Kolları sıvıyor. Nedir bu acil konu? Cumhurbaşkanı'nın referandum yetkilerini kısıtlamak, Anayasa Mahkemesi'nin seçim yöntemini değiştirip iktidarın organı haline getirmek! AKP'nin önünde muhalefet engeli yok. Sadece iki hukuk engeli var; Cumhurbaşkanı ve Anayasa Mahkemesi... Bu iki engeli de ortadan kaldırırsa her türlü hukuka aykırı yasayı çıkartabilecek. Siyasi diktatörlüğünü ilan edecek.
Yüzde 25 oyla parlamentonun yüzde 65'ini ele geçirmiş bulunan AKP iktidarı demokrasiden rahatsızdır. Bunu yukarıdaki örneklerde ortaya koyduğu gibi üniversite yasasında olsun, işçi ve memurlara yönelik davranışında olsun, her fırsatta göz önüne seriyor...
***
Acaba muhteremler seçimden önce ne demişler, ne söz vermişlerdi referandum konusunda? 116 sayfalık "Kalkınma ve Demokratikleşme Programı" nı elimize alıyor, 19. sayfasını okuyoruz:
"Halkın merkezi ve yerel yönetimle ilgili karar alma süreçlerine daha aktif olarak doğrudan katılımını sağlayacak olan referandum kurumunun tesisi ve etkinleştirilmesi en önde gelen hedeflerimizdendir."
Dün dündü, bugün bugün.. Gitti Süleyman Bey geldi Recep Bey...

Tayyip Erdoğan "Türk yerine Türkiyeli kavramının kabul edilmesi gerek" demiş.
"Türkiyeliyim" demek "maalesef Türkiye'de doğmuşum" anlamına gelmez mi?


Recep Tayyip Erdoğan'ın, Anayasa değişikliği için taslak hazırlama görevi verdiği Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu buyurdu:
- Yapacağımız değişiklikleri CHP desteklerse destekler, desteklemezse bizim Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğumuz var.
Bu sözlere AKP'li Emin Şirin' in yanıtı mı?
- Daha ortada taslak bile yokken Burhan Kuzu benim irademe nasıl ipotek koyar? Şunu belirteyim: Ben taslağı görmeden hiç kimse benim adıma konuşamaz.