Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Yalova, Adapazarı, Bartın, Çankırı, Çorum derken TIR seferinin ilk turunu bitirdik. Güzel insanlar gördük, içten seslerine kulak verdik, oralarda daha fazla kalamadığımız için hüzünlendik.
Gezip gördüğümüz illerin en fakiri Çankırı idi...
Fakat dönüşte İstanbul'a şöyle bir göz gezdirince düşündük ki...
İstanbul Çankırı'dan daha sorunlu, daha acınacak durumdadır...
Eminönü, Kadıköy, Taksim, Beşiktaş.
Akşam vakitleri şöyle bir göz gezdirin İstanbul'un ana meydanlarına... Sakalı uzamış, avurtları çökmüş yığınlar...
Seyyar satıcılar, boşta gezenler, çöplerden yiyecek arayanlar, dilenenler...
Adım başı oraya buraya yığılmış çöpler, kamburu çıkmış seyyar satıcılar, kocaman büfeler, döner ve ızgara kokuları, otobüs uğultuları, minibüs yarışları, toz toprak içinde yuvarlanan insanlar.
Varoşlarda apart kondu çirkinlikleri... Görüntü kirlilikleri.
Çankırı'da bunların hiçbiri yok. Çünkü Çankırı'nın, Çorum'un, Adıyaman'ın, Kastamonu'nun, Bayburt'un, Sivas'ın mesleksiz, işsiz, mekansız yığınları İstanbul'a göçüyor. Sefaleti de buralara taşıyorlar.
Çankırı'nın halkı fakir ama sokaklarda sürünmüyor, caddeleri temiz, insanları sakin... İstanbul ise giderek büyüyen bir kaos... Bir bakıma Çankırı'dan daha acınacak durumda. Bu gerçeği ıskalamayalım.

Gül'ün dikeni...
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün şu sözleri dün manşetimize çıkmıştı:
"Çıkarlarımız Anadolu'ya hapsedilemez"
Bir yabancı okusa Anadolu'daki çıkarlarımızı kuruşuna kadar koruduğumuzu sanır. Sanki yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi birer birer yabancılara kaptıran biz değiliz. Sanki şu kadar tütün ekeceksin, bu kadar şekerpancarı dikeceksin, fabrikalarını kapatıp biz ne dersek onu yapacaksın, talimatlarını harfiyen uygulayan AKP değil... Sanki Türk halkı Türk ordusunun oraya Türkiye'nin değil Amerika'nın çıkarlarını korumak için sürüldüğünü anlamayacak kadar aptal...

Doğrucu bakan...
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik 81 ilin valisine mektup göndererek "İmam hatip lisesi yaptıranların listesini istiyorum" dedi. Cumhuriyet gazetesi haberi "Hüseyin Çelik imam hatip lisesi yaptıranları ödüllendirecek" şeklinde verdi. Hüseyin Çelik aynı gün açıklama yaptı, "Haber maksatlıdır" dedi "Ben tüm okul yaptıranların belirlenmesini istedim"... Gazeteler dün genelgenin fotokopisini yayımladı. Bakan gerçekten de "sadece imam hatip okulu yaptıranların" listesini istiyordu.
Milli Eğitim böylesi güvenilir ellerde.

Referandum kumarı
AKP iktidarı yüzde 35 oyla iktidara geldi ama seçim yasalarının azizliği sonucu parlamentonun yüzde 65'inin üzerine oturdu. Demokrat bir iktidar, bu tartışmalı sayısıyla en azından Anayasa'yı değiştirirken demokratik nezakete uyar, geniş mutabakat arardı. Ama AKP, CHP'nin, üniversitelerin, ormancılıkla ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarının muhalefetine rağmen Anayasa'yı değiştirmek ve orman affını gerçekleştirmekte ısrarcı görünüyor. Ne var ki Cumhurbaşkanı'nın başvuracağı bir referandum AKP'yle ilgili güvenoylamasına dönüşür ki bu da haklarında pek hayırlı olmaz.
AKP milletvekili Emin Şirin'le konuşuyoruz. Diyor ki:
- Bilgi eksikliğinden dolayı orman affı yasasına önceki oylamalarda evet oyu kullanmıştım. Ama şimdi yeterince bilgilendim. Eğer yasaya, bu aftan gelecek paraların nerelerde kullanılacağı açık açık yazılmazsa, oyum bu kez hayır olacaktır.
- Bu yasa ile kısa sürede 25 milyar dolar toplanacağına siz inanıyor musunuz?
- Mümkün değil, çünkü ortada bu kadar para yok. 10 yılda 10 milyar toplar, bu parayı da satılan arazinin iki misli kadar arazinin ağaçlandırılmasında, orman köylüsünün kalkındırılmasında, tabii afet zararlarının azaltılmasında, eğitimde vs. kullanırsak, bu arada da kadastro ile tapu meselesini halledersek, ben bunu büyük başarı sayarım.
-Referanduma gelirsek...
- Durup dururken referanduma gidecek bir süreci başlatmak hükümet açısından tam bir kumardır. Referandumda yüzde 35'in altında oy alırsak, ki bunu düşünmek bile istemiyorum, meşruiyetimizi kaybederiz, erken seçim kaçınılmaz olur.



Neredeee o eski "kamikaze" ler...
***
AKP hükümeti Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin sınırlandırılmasını yeniden gündeme getirmiş.
Sıkıysa vatandaşın Sezer'e olan sevgi ve saygısını sınırlandırmaya çalışsınlar.



CHP uyuyormuş!
- Bir sabah "Haydin namaza" diye
uyandırılmayı bekliyorlar...