Din adamlarımızın tartışıp da üzerinde hemfikir olduğu bir konu hatırlıyor musunuz? Hafızamız yanıltmıyorsa eğer biz şahsen hatırlamıyoruz. Tek bir Kitap'tan hareket edip de hemen hemen hiçbir konuda anlaşamamak, pek çok konuda ise birbirine taban tabana zıt sonuçlara varmak nasıl oluyor, bir bilen varsa beri gelsin diyor, son tartışma konusu "Kurban kesmek farz mıdır, sünnet midir, vacip midir?" meselesine geliyoruz. Vatan muhabiri Dilek Gedik soruyu ülkemizin önde gelen beş din adamına sormuş. Gelen yanıtlar mı? Buyrun ve aydınlanın!
Süleyman Ateş: Kuran - ı Kerim'de kurban kesmenin farz olduğunu söyleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Hanefilerin bir kısmına göre kurban farzın altında bir derece olan vaciptir. Halk tarafından "farz"mış gibi algılanmasının sebebi cami imamlarının sürekli "kurban kesin" demesidir. Onlar da deri toplamayı düşündükleri için böyle telkin etmektedir.
Lütfü Doğan (Eski Diyanet İşleri Başkanı): Bazı İslam alimlerinin kurban kesmenin sünnet olduğunu söylemesine karşın ben vacip olduğunu düşünüyorum. Durumu uygun olup kesmeyen günaha girer.
Prof. Yaşar Nuri Öztürk: İslamda kan akıtın emri yoktur. Kurban kesmek farz değil sünnettir.
Prof. Zekeriya Beyaz: Fakirlere yardım etmek daha faydalıdır.
Ali Bardakoğlu (Diyanet İşleri Başkanı, Kanal 7'nin sorusunu yanıtlarken): Vacip demiyorum, sünnet olduğu ağırlıktadır.
Ali Bardakoğlu: (Vatan'ın sorusunu yanıtlarken): Kesin hüküm bulunmamaktadır.
Pek çok ilde adaylık için ANAP'a başvuru olmamış!
Çalabileceğine aklı kesmeyen, kapıyı da çalmıyor demek ki.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek hortumculara yönelik en sert demeçleri veren, bu konuda en sık konuşan hükümet üyesi... Ancak henüz hortumculardan bir kuruş geri alınmış değil. Bir dostumuz şu fıkrayı anımsatıyor...
Balonla gezintiye çıkan bir grup açık arazide yönünü kaybetmiş. Aşağıda birini görünce alçalmışlar. Bağırma mesafesine gelince balondakiler bağırmış:
- Biz neredeyiz biliyor musunuz?
- Balondasınız, demiş adam...
- Bu mutlaka Cemil Çiçek, demiş balondakiler, söylediği doğru ama hiçbir işe yaramıyor...
CHP milletvekili Ali Topuz önceki gece Ceviz Kabuğu programında mevcut iktidarın "laik cumhuriyet"i "İslam cumhuriyeti"ne dönüştürmek için attığı adımları uzun uzun anlattı. Bütün yurttaşları uyanık olmaya, bu geriye gidişle mücadele etmeye çağırdı... Duyan duydu. Duymayanlar ilerki yıllarda aralarında konuşur artık:
- Abi biz Popstar'ı seyrederken neler olmuş neler. Meğer AKP devlette kadrolaşıp Cumhuriyet'in altını oymuş...
- Hiç duymadık yahuuuuuuuuuu...
Okurumuz Hüseyin Korukoğlu TÜPRAŞ ihalesinde en yüksek bedeli veren "Zorlu - Efremov Kautschuk GmbH" grubunun Rus ortağının Almanya merkezli şirketini ziyaret edip bilgi almaya karar veriyor. Şirketin kayıtlı adresi şöyle:
"Neu - Anspach, Eisenbachweg 41, Telefon: 06081-958259"
Korukoğlu bu adrese git- tiğinde karşısına bir ailenin oturduğu ev çıkıyor.
Efremov - Kautschuk'un ne bir tabelası ne de zilde ismi mevcut.
Telefonla arayınca faks sinyali alınıyor...
Hüseyin Korukoğlu daha sonra şirketin kayıtlı olduğu Bad Homburg ticaret siciline gidip şirketin dosyasını getirtiyor...
Orada görüyor ki, şirketin yüzde 51'lik ve 49'luk iki ortağı mevcut. Birincisi Efremon Syntetic Rubber Enterprise, İkincisi ise "Renix Finance Corp." Adresi P... Box 146 Road Town, Britsh Virgin Islands...
Yani "dev ihale"yi kazanan şirketin yabancı ortağının yüzde 49'u posta kutusunda kurulu bir off shore şirketi...
British Virgin Island bilindiği gibi para yıkayıcılarının ve vergi kaçakçılarının merkezi...
Almanya'da yaşayan bir sade vatandaşın küçük araştırması bize küçük dilimizi yutturacak sonuçlar ortaya çıkarıyor. (Okurumuz anlattıklarını belgeliyor da...) Acaba "devlet", üç otuz paraya sattığı TÜPRAŞ'ın kimlerin eline geçtiğini merak etmiyor mu? Elde kalan son tesisleri yok pahasına satıp IMF'den aferin almak dışında bir derdi yok mudur iktidardakilerin?