Pilotun fikriydi ama asla uçamadı!
Citroen’in artık efsane haline gelen ve 55. yaşını kutlayan “Mehari” modeli, bugün bile ilk haliyle hayran kitlesine sahip. Zira Mehari’nin elektrikli yorumu ilgi göremedi
Nasıl ki, Volkswagen’in efsane ticari aracı T1’in tasarım ve fikri bir bayiye aitse, Citroen Mehari’nin ilk fikri de alakasız bir yatırımcıya aitti. Aynı zamanda 2. Dünya Savaşı sırasında jet pilotu olan, daha sonra da yatırımcılık ve iş insanlığına soyunan Roland de La Poype, İngilizlerin Mini’den türettiği arazi aracı benzeri Mini Moke ve 2. Dünya Savaşı’nın cefakar Willy’s Jeep’i gibi dayanıklı, kolay ulaşılabilir, hafif bir araç geliştirmek istiyordu. Böylelikle ortaya çıkan ilginç araç, ilk kez 1968 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktığında hayli beğenildi. Citroen, üretime hazır halini ise 55 yıl önce, yine 1968’de, Deauville golf sahasında tanıttı. Zira Mehari, sanki böyle ortamlar için yaratılmış gibiydi.
Citroen Mehari, “2CV” mekaniğiyle, “Dyane 6” şasisi üzerine, plastik bir gövdeyle inşa edilmişti. Bu gövdeyi de, yine tasarımcısı Roland de La Poype düşünmüş, uygulamıştı. Dolayısıyla o zamanlar bu malzemeyle üretilmiş az sayıda modelden de biriydi. Basit ve yalın tasarımlı, üstü açık (istenirse katlanabilir tenteli tavanlı), çıkarılabilin kapılara ve katlanabilir ön cama sahip bir araçtı. 28 ila 32 HP arasında güç üretebilen Mehari, ne bir arazı aracı ne de tam bir “pick up” olarak tanımlanabiliyordu. Herhalde kimse 4x4’üne ihtiyaç duymuyordu ki, 2 bin adetten az sattı, daha çok ordu ve jandarmada kullanıldı.
‘Tek hörgüçlü deve’
Mehari ismi, Kuzey Afrika ve Sahra’daki “tek hörgüçlü develerin”, erkek fiil çekiminden geliyordu. Bu hayvanlar, arazi yetenekleri, dayanıklılıkları ve uysal olmalarıyla biliniyordu. Mehari, hem malları hem de yolcuları uzun mesafelerde taşıyabiliyordu. Bu nedenle bu isim, çok becerikli ve çok yönlü bir araç olarak, tüm arazilere uyum sağlama yönüyle bilinen Citroën Mehari modelini çok iyi temsil ediyordu.
Mehari, aynı zamanda son derece modüler bir araçtı. Zeminin bir kısmı sırtlığa dönüşebiliyordu. Böylece arkaya iki koltuk ekleniyordu. Bu da 4 yolcu kapasitesine olanak sağlıyordu. Farklı kullanım amaçlarına hizmet edebiliyor, farklı türden yükleri taşıyabiliyor ve yolcu taşımasında da kullanılabiliyordu. Otomobilin gövdesi, kolayca onarılabilen 11 parçadan oluşuyordu. Bunun dışında hem içi hem de dışı su püskürtülerek kolaylıkla temizlenebiliyordu. Bu, müşteriler için otomobilin bakımının kolay ve ekonomik olmasını sağlıyordu.
Farklı kariyerler...
Mehari polis, gümrük, havaalanları, hipodromlar ve benzeri kamusal kullanım dışında esnaf, zanaatkârlar ve bireysel kullanıcılar için de oldukça çekici bir çözümdü. 1972 ile 1987 yılları arasında toplam 11 bin 457 adet Mehari siparişi veren Fransız ordusunda uzun bir kariyer yapma fırsatı buldu. Mehari 4x4 ise, dünyanın farklı coğrafyalarında tıbbi yardım alanında kariyer yaptı. 1980 yılında Paris-Dakar Rallisi’ne de katıldı. Rota boyunca tıbbi yardım sağlamak üzere organizasyona 10 adet 4x4 Mehari kiralandı. Bunun dışında Mehari, özellikle Louis de Funes ile oynadığı ünlü “Saint Tropez Emniyet Müdürü” filmi ile sinema alanında da unutulmaz bir kariyer yaptı.
Mehari, yaklaşık 20 yıl üretimde kaldı. Bu süre boyunca ikisi sınırlı sayıda özel seri olmak üzere sadece üç farklı versiyona sahip oldu. 144 binden fazla üretilen araç, İran, Arjantin, Yunanistan’da farklı marka, isim ve formlarda da imal edildi.
2016’da elektrikli olarak diriltilmeye çalışılan modern Mehari ise pek başarı kaydedemedi.
