Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Almanya’da düzenlenen Münih Otomobil Fuarı, farklı yapısıyla dikkat çekerken, Çinli markaların Avrupalılar için neden “korkulu rüya” olduğunu da gözler önüne serdi.

Almanya’da iki yılda bir düzenlenen Frankfurt Otomobil Fuarı, Münih’e taşındıktan sonra ikinci kez kapılarını açarken, farklı yapısıyla hayli ilgi çekmeyi başardı. Nitekim biri, daha çok yöneticiler ve otomotiv profesyonelleri için oluşturulan iki ayrı sergi alanına sahip fuar, özellikle halkın ziyaretine açılan şehir merkezindeki bölümüyle takdir topladı.

Haberin Devamı

Münih’te her yer fuar

Bu yıl sektördeki genel eğilim nedeniyle adı da “IAA Uluslararası Mobilite Fuarı 2023” olan etkinliğin büyük fuar merkezinde kurulu bölümünde, sıkışık alanlar dikkat çekerken, tedarik ve teknoloji üreticilerinin yoğunlukta olduğu gözlendi. Burada klasik bir fuar konsepti uygulanırken, sıkışık alanlar, basın toplantıları sırasında ciddi zorluk yaratıyordu.

Münih’te her yer fuar

Ancak şehir içinde oluşturulan fuar alanı, bunun tam tersiydi. Nitekim markalar neredeyse şehrin dokusuyla iç içe giren standlar oluşturarak halka farklı bir deneyim yaşatmayı başardı. Zira bazı markaların, şehrin farklı noktalarında boş mağazaları kiralayarak buralara showroom havası vermesi ve yeniliklerini bu şekilde sergilemesi ilginçti. Tıpkı Lotus, Fisker, Lucid gibi...

Çinlilerin baskını

Münih’teki fuarda özellikle Alman markaları “kendilerine ait bir alanı” terketmemek üzere önemli kozlarla yer alırken, Stellantis gibi 14 markalı bir grubun sadece Opel ile yer alması ilginçti. Audi-Volkswagen grubu markaları, özellikle en son elektrikli konseptlerini buraya getirirken, bir dönem “yabancı marka otomobille” ve o dönem için “modern üretimle” tanıştırdıkları Çin’den çıkan markalara karşı koymaya çalıştıklarını çok belli ediyordu. Benzer konu, BMW, Mercedes için de geçerliyken, tüm bu Alman üreticilerin, Çinliler ile rekabet için Çinli markalardan platform ve teknoloji almaya hazırlandığını, hatta elektrikli bazı modellerini buradan ithal etmeye çalıştıklarını söylemeden geçemeyeceğim.

Bununla birlikte bir dönem Avrupalı ve ABD’li markaların eski teknolojilerini kullanan, ancak bu yüzden ortaya çıkan kirlilikle başetmek için elektrikli seferberliği başlatan Çinlilerin, Avrupalılardan bir kuşak önde olduğunu kabul ediyor yöneticiler. Nitekim sadece fiyat olarak değil, teknolojik olarak da ilerideler.

Haberin Devamı

Münih’te her yer fuar

BMW CEO’su Oliver Zipse, Çinli markaların Avrupa’daki kitlesel markalara tehdit oluşturduğunu ve ucuz fiyatlı araç pazarına hakim olacaklarını kabul ederken, Münih’te “gelecek nesil” olarak nitelediği konseptini tanıtıyordu. Zira Avrupalılar ancak “bundan sonraki maçlara” bakmayı hedeflemiş durumda...

Münih’te her yer fuar

Elektrikli roadster gün sayıyor

İngiltere’nin en köklü ve saygın otomobil markalarından MG, Münih’te markanın ikonik roadster ruhunu yeniden ortaya çıkaran “Cyberster” modelinin Avrupa lansmanını gerçekleştirdi. MG’nin 100. yılı için hazırlanan tamamen elektrikli iki kişilik roadster model Cyberster’ın, 2024’ün yaz aylarında Türkiye’de satışa sunulması planlanıyor. Fuarda seri üretim versiyonuyla sergilenen iki koltuklu bir roadster olan Cyberster, tamamen elektrikli güç aktarma sistemi, kapsamlı teknolojik sürüş destek sistemleri ve çağdaş kabiniyle dikkat çekiyor. Tek motor olarak 231 kW ya da 250 kW’lık güç çıkışlarına ek olarak 150 kW+ 230 kW’lik çift elektrikli motorlarla üretilecek MG Cyberster’ın, versiyona bağlı olarak arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli aktarma ile yollara çıkması planlanıyor.

Haberin Devamı

Münih’te her yer fuar

Cupra kendini aştı

Seat’ın performanslı modellerinin adıyken, birden bire bağımsız markaya dönüşen Cupra, Münih’te “Dark Rebel” adlı konseptle ses getirdi. İki kişilik ve tam bir süper otomobil hissi veren tasarıma sahip otomobil, tamamen elektrikli ancak teknik verileri belli değil. Ferrari modelini anımsatan otomobil, şeffaf jantlarıyla hayli heyecan verici görünüyordu.

Münih’te her yer fuar

Renault’dan iki önemli yenilik

Fransız üretici Renault, özellikle SUV sınıfındaki atağını Münih’te de sürdürdü. Bu kapsamda fuarda, daha önce minivan olan Scenic’in yeni SUV versiyonunun yanı sıra, gelecek yıl Türkiye’de satışına başlanacak lüks Rafale modeli tanıtıldı.

Münih’te her yer fuar

Mais A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “Renault, bu yıl Münih IAA Mobility’de markanın yeni tasarım dilini taşıyan ve özellikle geniş ailelere yönelik ihtiyaçları karşılayan Scenic modelinin yüzde 100 elektrikli versiyonunun dünya lansmanını gerçekleştirdi. D segmentindeki standartları yeniden belirleme iddiası taşıyan Rafale modeli de fuarın en ilgi çeken modellerinden biri olarak öne çıktı. Markanın yeni DNA’sıyla tamamen örtüşen Rafale modelini 2024’ün ikinci yarısında Türkiye’de satışa sunmayı planlıyoruz” dedi. Ancak Scenic için henüz verilmiş bir karar yok, onu da söyleyelim.

Münih’te her yer fuar

Renault ürün gamının tepe noktasını oluşturacak yeni coupe SUV modeli Rafale, 200 beygirlik E-Tech hibrit sistemi kullanıyor. 1.100 km sürüş menzili, 648 litre bagaj hacmiyle dikkat çeken araç, yeni E-Tech 4×4 (300 bg) güç aktarma sistemiyle de sunulacak.

Scenic efsanesinin tamamen elektrikli güç aktarma sistemine sahip, SUV formuna bürünmüş versiyonu ise 620 km’ye (WLTP) varan menziliyle dikkat çekiyor. Yeni modelin motoru 160 kW’a (220 bg’ye eşdeğer) kadar güç sağlıyor.

Münih’te her yer fuar

Tesla’yı gözüne kestirmiş

Türkiye’de de satışına başlanacak olan Çinli BYD’nin Avrupa’ya getireceği, sedan ve SUV versiyonları bulunan orta sınıftaki “Seal” ile Tesla’yı gözüne kestirdiği belirtiliyor. Arkadan itişli ve 4x4 versiyonları bulunan Seal modelinin, rakiplerinden daha performanslı olduğu belirtilirken, fiyat konusunda da hayli iddialı olduğu vurgulanıyor.

Münih’te her yer fuar

GTI bu kez elektriklide

Volkswagen, özellikle Golf ve Polo’dan alışık olduğumuz “GTI” kısaltmasını bu kez elektrikliye taşımaya karar vermiş. 2027 satışına başlanacağı belirtilen ve Golf’ten bir miktar küçük olan GTI Concept, markanın bu geleneğini yeni dönemde de sürdürmeye niyetli. Aracın, aynı zamanda 25 bin euro’luk elektrikli ucuz VW’nin temelini oluşturduğu da belirtilmekte.