Ülkemiz son yıllarda yaptığı atılımlarla kendisinden dünya çapında söz ettirmeyi başarıyor. Altyapı yatırımlarına yaptığı yoğun çalışmalar ülkemizin ulaşım ve iletişim konularında eksiklerini giderdiği gibi birçok yabancı yatırımcıyı da hızla kendine çekmeye devam ediyor.
Birincisi Türkiye’nin güçlü imajının yurtdışındaki zihinlerde de sağlam bir şekilde oluşması için, çok önem arz eden televizyon dizileri ve sinema filmlerinin öncelikle Avrupa başta olmak üzere yurtdışında çok rağbet görmesi.
Yıllarca Amerikan filmleri ile büyümüş Türkiye’deki birçok kişinin ABD denince zihninde oluşan sempati bunun önemini bize tekrar hatırlatabilir. Oysa şimdi durum öyle bir hale geldi ki, ailesi ile beraber bir yapım izlemek isteyen Amerikalılar bile giderek artan bir sayıda Türk yapımlarına teveccüh ediyor. Sıradan bir Amerikalı, aile filmi izlemek isterken izlediği yapımın “temiz” olmasına artık daha da çok özen gösteriyor. Dolayısı ile teknolojik ilerlemesini ahlakını da koruyarak yapan Türk yapımları bu pazarı giderek daha çok ele geçiriyor.
Ülkemizin gücünü gösterdiği diğer önemli bir alan ise tıbbi alanda gerçekleşiyor. Başta Avrupa Ülkeleri olmak üzere, İspanya’dan, İtalya’dan Almanya’dan, İngiltere ve Kanada’dan hatta Amerika Birleşik Devletleri’nden birçok hasta sağlık hizmetleri için Türkiye’yi seçiyor.
Yurtdışından bir hastanın tedavi amacıyla başka bir ülkeyi seçmesi, birçok bileşeni bünyesinde barındıran önemli bir Halkla İlişkiler faaliyetidir. Şöyle ki, öncelikle hasta olarak o ülke hakkında oldukça olumlu hisler beslemeniz gerekir. Bunlar o ülkenin temizliğinden genel estetiğine kadar değişebilir. Sağlık hizmetlerinin genellikle teknolojik açıdan gelişmiş olması, ülkenin teknolojiye hakim olduğunun, temizlik ve sağlığa uygunluk bilgisine sahip olduğunun kanıtları olarak görülür.
Üstelik sağlık hizmetlerinin ardından hastanın ülkeyi gezip dolaşması, ülke hakkında hem daha fazla bilgi almasını sağlar. Yani tanıdıkça insanımızın da hayata karşı güzelliğini gördükçe daha da bir gönül bağı kurar. Bu anlamda ülkemizden memnun ayrılmış her bir sağlık turizmi ziyaretçisi hem bu giderek büyüyen bu sektörün daha da genişlemesine yol açar, hem de ülkemizin diğer ülkeler nezdinde uygulamış olduğu diplomasinin ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin gönüllü bir elçisi haline gelir.
Bu başlık altında yurdumuzun başta Saç ekimi, Estetik cerrahi, Diş hekimliği, Göz, Onkoloji ve daha bir çok alanda dünyada sözü geçen bir ülke olması, her anlamda ülkemiz insanına faydalıdır. 2019 verileri ile yaklaşık 5 buçuk milyar dolarlık girdiyi ülkemize getiren sağlık hizmetleri, yurdumuzun medya ve film dünyasındaki etkinliğini de arttırır.
Bu ikisinin doğal sonucu hem daha da zenginleşen bir ekonomi hem de diğer ticari faaliyetleri de geliştirecek bir pozitif Türkiye Cumhuriyeti algısının yurtdışında daha da yerleşmesi şeklinde oluşur. Sağlık hizmetleri gelişen bir ülkenin diğer hizmetleri de çok kolaylıkla sunacağı, sanayisinin de gelişmiş olduğunun beklenmesi çok doğal sonuçlar oluşturur.
Bu noktada sanayicimizin ürünlerini çok daha kolay pazarlayabileceği, yurtdışına sattığı malların üstüne göğsünü gererek “Türk Malı” ifadesini koyacağı göz ardı edilmemelidir. Bu durumda Türkiye’nin giderek daha da dünyanın gözü önünde bir yere konumlanacağını, adeta dünyanın parlayan bir yıldızı haline geleceğini rahatça öngörebiliriz.
İşte bu noktaya daha hızlı varabilmemiz için insan iletişimin temel unsurlarından birisi olan yabancı dil bilgisi çok önemlidir. Güzel yurdumuzun hak ettiği yerlere varmasındaki temel noktalardan birisi kendini rahatça anlatmaktır. Lütfen sağlık turizminde ülkemizin daha da başarılı olmasındaki temel unsurlardan birisi olan yabancı dil eğitimini ihmal etmeyelim.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Estetik Koordinatörü Lale KAYA
www.medicaleste.com