Psikolog İlknur Peder, çocukların uzaktan eğitimini yüklenen ve evin sorumluluğunu da üstlenen annelerin, bu sıkıntılı süreçte en çok etkilenen ebeveyn olduğunu söyledi, “Yanlarında olalım” dedi
Virüs salgınının başlamasıyla çocukların uzaktan eğitim sorumluluğunu alan anneler ile birlikte diğer yetişkinlerin, kendi duygu durumlarını ve psikolojik sağlıklarını da ihmal etmemeleri önerildi. Çocuklarla gün boyu evde zaman geçiren annelere, yetişkinlere kendileri için minik huzurlu zaman adacıkları oluşturmaları istendi. “Ufak zaman dilimlerinde kişinin rahatlamasını zihnini boşaltmasını sağlayacak bir şeyler yapması, nefes egzersizi ve oksijen alımını düzenlemesi, küçük egzersizlerle de, mümkünse yürüyüş yapılması yaşanabilecek psikolojik sorunların önlenmesini sağlayabilir” diye konuşan psikolog İlknur Peder, bu yükümlülüğü alan tüm ebeveynlere şu öneride bulundu:
Tükenmişlik yaşanıyor
“Bu süreçte yaşanan zorlukları eş, komşu ve arkadaş gibi bireylerle paylaşmak, işleri bir nebze kolaylaştırabilir. Türkiye’de yaklaşık 25 milyon öğrenci bu uygulamaya dahil edildi. Kovid-19 salgını yüzünden esnek, evden ve dönüşümlü çalışma gibi uygulamalara uzaktan eğitimin eklenmesi farklı sorunlara neden oldu. Çocuklarının eğitiminin kesintiye uğraması ailelerde ve öğrencilerde farklı kaygı oluşturdu. Uzun süredir çocuk ve gençler evden derslere katılarak eğitimini dsürdürmeye çalışıyor. Gün içinde çocuğun okulda olduğu saatlerde sorumluluğu okul idarecilerine ve öğretmenlere aitti. Anne-babalar ile çocukların sorumluluğunu alan büyükanne ve büyükbabalar okul saatinde dinleniyor, kendisine zaman ayırabiliyordu. Uzaktan eğitime geçilmesi ile çocuğun derse katılımının takibi, ödev yapılması gibi sorumluluklar çocuklarla birlikte anne veya çocuğun sorumluluğunu alan aile bireyinin üzerine yüklendi. Özellikle aynı evde birden fazla çocuğun olmasıyla da bu durum annelerin yükünü artırdı. Çocuğun derse katılımını takip etmekle ve ödevlerle boğuşan anneler bir yandan da kendi sorumluluklarını yerine getirmeye çabaladı. Gürültü yapmamak için evi süpürmeye fırsat bulamayan anneler, ev işi ve çocukların eğitimi döngüsü arasında sıkışıp kaldı. Onlarca danışanım, aylardır yaşadıkları bu döngünün iinde duygusal çökkünlük, tükenmişlik sendromu, öfke kontrolü gibi sorunlar yaşadıklarını söyledi. Yarıyıl tatilinin ardından yüz yüze eğitimin kısmen başlaması, bu sorunu bir nebze çözebilir. Ayrıca birçok ailenin çocuğunu okula göndermemeyi tercih etme ihtimali de yüksek.”
Ne kadar sürecek belli değil!
Psikolog İlknur Peder, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çocuğun ders başarısı, alacağı not tek hedef haline getirilmemeli. Esas hedef bu zorlu zamanlardan ailecek en az hasarla çıkabilmek olmalı. Aile bireylerinin fiziksel, ruhsal, ekonomik ve toplumsal konularda alacağı hasar ne kadar az olursa, süreç o kadar kolay atlatılabilir. En önemlisi de toplum olarak pandemiyle savaşa uzun soluklu biçimde psikolojik olarak hazır olmalıyız. Çünkü, salgının sona ereceği zamanla ilgili kesin öngörü sahibi değiliz. Aileyi bu süreçte güçlü biçimde ayakta tutacak sosyal projelere, eğitimlere özel önem vermeliyiz.”