Perşembe günleri kurulan semt pazarı nedeniyle vatandaşlar işgal, gürültü ve temizlik konusunda titizlik gösterilmesini istiyor
Cadde ve sokakların da pislik içinde kaldığını öne süren Nazilli Zafer Mahallesi sakinleri, “İlçemizin koronavirüste hiç de iyi bir konumda olmadığı belirtiliyor. Temizlik başta olmak üzere, işgal ve gürültü kirliliği konusunda şikâyetçiyiz. Pazarcılar, yolun neredeyse dörtte üçünü kapatıyor. Bir yangın, afet veya hastalık olduğunda zor durumda kalıyoruz. Bir de, 87 Sokak dahil salı gününden itibaren tezgâhlarını getirerek kaldırımlarımızı işgal ediyorlar. Bizler de trafik akışı içinde yola inerek yürümek zorunda kalıyoruz” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çarşambaları da sebze-meyveleri bırakıp gidiyorlar. Kedi ve köpekler bu ürünlerin üzerinde cirit atıyor. Salgın nedeniyle korkuyoruz. Belediyemize şikâyet ettik, ama yeterince ilgilenilmedi. Zabıta ise bu uyarılarımızı hiç dikkate almıyor. Cadde ve sokaklarımızın işgal edilmemeli. Pazarcıların, Çarşamba günü 22.00’den sonra veya sabah erken saatlerde tezgâh kurmalarını öneriyoruz. ‘Maske, temizlik, mesafe’ konularında da daha titiz olunmasını istiyoruz.”
‘Toprak varsa ekmek var’
Gıdada, ithalata bağımlılığı azaltmak için yerli tarımın geliştirilmesini ve yerel ürünlerin her bölgede daha çok tüketiciye ulaştırılmasını isteyen, Fethiye Yerel Tohumlar Derneği üyeleri bakın ne diyor: “Yerel Tohum Takas etkinlikleriyle küçük üreticiye sahip çıkma mücadelemizi, kooperatiflerin ve üreticilerimizin ata tohumu yetiştirme mücadelesine dönüştürmeliyiz. Yerel-Atalık tohumlar temiz topraklarda yeşermelidir. Her bölgenin ata tohumlarının, o bölgede korunarak ekilmesi, çoğaltılması sağlanmalıdır. Çocuklarımıza okullarda, Yerel-Atalık Tohumlar, yerel üretim, üreten çiftçi, tarımda bağımsızlık, güvenli gıda, imece, üretimde güç birliği anlatılmalı, üreticilere tam destek verilmelidir. ‘Toprak Varsa Ekmek Var’...