Alsancak’tan arayan Lütfi Sağlam, “İzmir’de otopark mafyası yine hortladı” diye başladığı şikayetini şöyle dile getirdi: “1474 Sokak, eski tekel binalarının bulunduğu bir sokak. İşte bu sokakta öyle bir ‘otopark mafyası’ var ki, sokağa giren herkesi taciz ediyorlar. Bunlar park yapılmadan haraç alır gibi para istiyorlar. Geçen gün ‘Sokaklarda park ücreti ödenmez, kamunun malıdır burası’ dedim, hemen üç kişi birden üzerime yürüdü. Dayak yemekten son anda kurtuldum. Alo 155’i aradım, bizim işimiz değil dediler. Büyükşehir ‘HİM’e ilettim sonuç değişmedi. Bunlara kim, nasıl göz yumuyor?”
YEŞİLYURT KAVŞAĞI TRAFİĞİ KARIŞTIRDI
Hatay Caddesi’ndeki Yeşilyurt kavşağının trafiği alt üst ettiğini belirten mimar okurumuz tespitlerini şöyle özetledi: “Üçyol’u geçtikten sonra Yeşilyurt’a dönüş yapılan kavşakta trafik sıkışıklığını gidermek için yeni bir düzenleme yapıldı. Kavşak 50 metre ileriye alındı. Şimdi ise eski yerine çekildi. araç yükü hesaplanmalıydı. Yapılan yeni düzenleme şu anda buradaki trafiği iyice işin içinden çıkılmaz hale getirdi. Halbuki uzman bir trafik mühendisi bu kavşağı izleyip, en uygun düzenlemeyi yaptırabilirdi. Bu düzenlemeler, inşaat mühendislerine bırakılmamalı. Okullar açılmadan bu kavşağa çözüm üretilmeli.”
Tınaztepe’ye giden otobüs istiyoruz
Gaziemir’de oturup Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Tınaztepe Kampüsü’nde okuyan gençler bakın ne diyorlar: “İZBAN hattının devreye girmesiyle birlikte bizim Tınaztepe kampüsündeki okullarımıza gidip gelmemiz büyük eziyet oldu. Zaman açısından sıkıntı içine girmemiz bir yana, ekonomik yönden de ailelerimize oldukça fazla yük getirildi. Gençler olarak üniversitemiz açıldığında sadece hafta içinde olmak koşuluyla, Gaziemir’den sabah saat 07.30’da kalkan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Buca/Tınaztepe Kampusü’ne direk giden mini bir otobüs istiyoruz.”
Küfür ve hakaret duymak istemiyoruz
Buca ve Gaziemir’den Bornova’ya minibüslerle yolculuk yapan vatandaşlar zamana uyulmadığından, şoförlerin araç içinde kaba ve küfürlü konuşmalarından şikayetçiler.
Bornova hattındaki minübüslerle ilgili şikayetleri bir kaç ay önce de köşemizde dile getirmiştik. Ancak, şu sıralar bu hatla ilgili o kadar çok şikayet gelmeye başladı ki, bugün sadece bir okurumuzun aktardıklarını vereceğim. Gaziemir’de oturan ve Bornova’da çalışan okurumuz, “Bu şikayetimi lütfen Bornova hattı minübüs yönetimine iletir misiniz?” diye başladığı şikayetini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 4 aydır her sabah Gaziemir’den Bornova’ya dolmuşla gidiyorum. Hemen hemen her gün dolmuş gelsin diye en az 15 ile 25 dakika arasında bekliyorum. Fakat son günlerde dolmuş bekleme sürem 40-50 dakika arasına çıktı.
42 dakika bekledim
3 Eylül Pazartesi günü 42 dakika bekledikten sonra gelen dolmuşa binebildim. Araç sürücüsüne ‘Kaç dakika arayla geçiyorsunuz?’ diye sordum ve ‘6 dakika arayla’ diye bir yanıt aldım. 42 dakikadır beklediğimi belirttiğimde şoför, bu sürede 6 dolmuşun geçtiğini söyledi. Arkasından da, o kadar süre beklemiş olmamın mümkün olmadığını ekledi.
Kısaca bu dolmuş sahibine (şoförüne) göre yalan söylüyordum, onu ima etti. Önümden geçen 6 tane dolmuşu görmeme olasılığım ne kadar mantığa uygun? Ki, hem ben bu kadar niçin bekleyeyim, 6 dolmuş geçecekte ben binmeyeceğim. İlginç değil mi? Neyse. Ayrıca bu dolmuşlar can mı taşıyor, kasaba et mi yetiştiriyor anlamak mümkün değil. 4 Eylül 2012 Salı günü de aynı saatte evden çıktım. Bu kez 28 dakika sonra dolmuşa binebildim. 6 dakika arayla kalkan dolmuşlar ya başka güzergahtan geçiyor, ya da bana bunu söyleyen dolmuş sahibi veya şoförü aklı sıra beni kandırdığını sanıyor. Minibüsçüler odasının, bu hatlardaki minibüs sahip ve şoförleri ile dernek yöneticilerini uyarmalarını istiyoruz.”
Minibüsler yolda çok oyalanıyorlar
Buca’da oturup Bornova’da çalışan bir okurumuz da, bu hatta çalışan minibüs şoförlerinin bir kısmının hem yolculara hem de meslektaşlarına çok kaba davrandıklarını iletti. Okurumuz, “Müşteri toplamak için dura dura gidiyor ve yolcu, ‘Niçin bekleye bekleye gidiyoruz’ dediğimizde, ‘Acelen varsa in, taksiye bin’ cevabıyla karşılaşıyoruz. Hatta küfürlü konuşmalara şahit oluyoruz. Ayrıca, Buca-Bornova hattı şöförleri birbirlerine de çok saygısızlar. Biz yolcu olarak, ‘Bunları duymak ve bu eziyeti çekmek istemiyoruz’ dediğimizde cevapları, ‘O zaman dolmuşa binme’ oluyor” dedi.
Akbük 5 gün susuz bırakıldı
Aydın’ın Didim ilçesi, Akbük beldesinden arayan okurlarımız, 5 gündür susuzluktan kırıldıklarını ilettiler. Okurlarımız yaşananları şöyle dile getirdiler: “Basit bir arıza yüzünden 5 gün susuz kaldık. Arıza nedeni 30 cm. çaplı asbestli bir borudaki çatlak. Şu anda Akbük’ün yüzde 30’u yani 5 bin civarında konutta yaşayan 3 bin kişi susuz. Ki burası çoğunlukla yabancı turistlerin yaşadığı bir yer. Basit bir boru çatlağı arızası, ne yazık ki 5 günde onarılamadı. Sorunun çözümü, teknik bilgisi ve donanımı olmayan belediye işçilerine kaldı. Şikayetimizi yazdığınızda çatlak boru onarılmış olacak. Ancak böyle basit bir su kaçağı yüzünden şu sıcaklarda insanlar nasıl olur da 5 gün susuz bırakılır? Başkanımız lütfen cevap versin.”
245, 305 ve 14 hatlar Mithatpaşa’dan geçsin
Konak Mithatpaşa Mahallesi sakinlerinden Hamit Taşdemir, Akın Simav ve Mithatpaşa mahalleleri sakinleri adına toplu ulaşımdan dert yandı. Okurumuz, “Eskiden 245, 305 ve 14 numaralı otobüsler Mithatpaşa Caddesi’den geçerdi. Biz yaşlılar, öğrenciler ve kadınlar daç tehlikesiz bir şekilde gideceğimiz yerlere rahatlıkla ulaşırdık. Şimdi sadece 300 nolu otobüs geçiyor. Sahil bulvarına gidip otobüse binmek çok tehlikeli. 10 gün sonra okullar açılacak. Geçen yıl bir öğrenci burada ölmüştü. Bu hatlar için Mithatpaşa’ya saat başı birer otobüs konulsa olmaz mı?” diye sordu.