Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Akaryakıt alırken kazıklandığımızla ilgili şikayetleri daha önce dile getirdik. Yülerce ihbar ve şikayet telefonları aldık. Vatandaşlar bu konuda oldukça dertli. Çünkü, arayan okurlarımızın tamamı, “Bu ülke yapanın yanında kar kalan bir ülke oldu” diyor.
Bugün sizinle, gazeteci bir arkadaşımızın, Likid Petrol Gazı (LPG) satışı yapan istasyonlarla ilgili anlattıklarını paylaşmak istiyorum:
“Aracım 35 litre LPG otogaz alıyor. Her otogaz alımı yapmadan önce depomu sıfırlıyor, benzine geçip kullandıktan sonra otogaz alıyorum. Ayrıca bu denemelerim sırasında otogaz fiyatında bir değişiklik olmadı, onu da belirteyim.
İlk otogazı ülkemizde marka olan bir LPG istasyonundan aldım. Depomu fulledim ve 57 TL ödedim. İkinci olarak başka bir LPG istasyonunda yine boş olan depomu fulledim. Bu LPG istasyonu üstelik otogazı indirimli satıyordu ve 63 TL ödedim.
Üçüncü kez ayrı bir LPG istasyonuna gittim ve depomu fulledim. Bu kez 54 TL ödedim.
Son olarak da başka bir marka LPG istasyonunda depomu fulledim, bu kez de 48 TL ödedim.”
Yetkililere soruyorum:
Deposu 35 litre ve her seferinde boş olmasına rağmen niçin farklı rakamlar çıkıyor?
Yoksa, vatandaşlara otogaz yerine hava basarak onun parası mı alınıyor?
Konuyu bir kez daha İzmir Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’nün yetkili ve ilgillilerine aktarıyorum.



Üst geçit altındaki çirkinlik kaldırıldı
Bayraklı 1642 Sokak ve devamındaki Bayraklı Çarşısı’nı Altınyol’a bağlayan yaya üst geçitinin merdiven korkuluklarındaki çirkin görüntüyü iki kez dile getirdik.
Bayraklı Belediyesi, ihbarımızı değerlendirmiş ve aşağıdaki cevap yazısını göndermiş. Aynen aktarıyorum:
“10 Eylül 2010 tarihli köşenizde yayınlanan haber ile ilgili olarak inceleme yapılmış ve gerekli önlemler alınmıştır. Bayraklı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün sorumluluğunda bulunan hurda eşyalarla ilgili sorunun giderilmesi konusunda ilçe emniyet müdürlüğüne destek verilerek, büyük bölümü çalıntı olan araçlar Zabıta ekiplerimizce kaldırılmıştır. Söz konusu şikayete neden olan hurda araç ve motosikletler, Bayraklı İlçe Emniyet Müdürlüğü Merkez Karakolu ekiplerince yer bulunmaması nedeniyle metro merdiveni korkuluklarının depo olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Elektrikli merdiven yolu üzerinde bulunan ve çirkin görüntüye neden olan eşyalar Bayraklı İlçe Emniyet Müdürlüğü ile görüşülerek uygun bir yere nakledilmiştir. Söz konusu alan daha sonra belediyemiz temizlik işleri tarafından temizlenerek halkın kullanımına açılmıştır.”

Otogaz alırken de KAZIKLANIYORUZ


EL ARABALI SEYYAR SATICILAR ÇOĞALIYOR
“Ne oldu da İzmir el arabalı seyyar satıcıların işgaline uğradı?” Son günlerde caddelerde, sokaklarda ve kentin kalabalık yerlerinde artan seyyar satıcılar nedeniyle yüzlerce okurumuz bu soruyu soruyor ve bakın ne diyorlar: “Bunlara belediyelerde çalışan bazı kişiler ile bazı meclis üyelerinin çanak tuttuğu söyleniyor, doğru mu? İzmir 1980’li yıllarda olduğu gibi yine seyyar satıcıların eline mi bırakılacak? Özellikle dört tekerlekli el arabaları ile satış yapan seyyarlarla niçin mücadele edilmiyor? İzmir’e yakışıyor mu? İzmir Büyükşehir Belediyesi ile metropol belediyelerin belediye başkanları bunların sayılarının arttığının farkında değiller mi? 2 yıldır İzmir’in her köşesinde bu görüntüler çoğalıyor.”


Belediyede böyle şoförler de var...
Bu olaya 5 Ekim 2010 Salı günü sabah saatlerinde tanık oldum. Konak AKM karşısındaki duraktan saat 09.50 sıralarında Şehitler Caddesi’ndeki gazetemize gelmek için 93-393 numaralı belediye otobüsüne bindim. Önden 3. sıra boştu ve oturdum. Yolcuları ve şoförü izliyordum. Aynı zamanda zile basılıp basılmadığını da levhadan takip ediyordum. Alsancak Camii Durağı’na geldiğimizde otobüste 5-6 kişi kaldık. Alsancak Garı Durağı’na yaklaştık ve geçtik. Çünkü zile basan yoktu. Lamba da yanmayınca şoför yoluna devam etti. Trafik ışıklarını geçmiştik ki, bir bayan yolcu yüksek bir sesle, ‘Dursana yahuu!.. Görmüyor musun ayağa kalktık’ ve daha birçok çirkin kelimeler sıralayarak bağırdı. ESHOT şoförü aynadan ve biz de, (öndeki 3-4 yolcu) ne olduğumuzu şaşırarak, dönüp orta kapıda bekleyen genç bir kızın haykırışını izledik. Şoför de bayanın bağırışı karşısında, ‘Durağı geçtikten sonra zile basıldı’ diye kibarca yanıt verdi. Şoför ne söylerse söylesin genç bayan bağırışını sürdürdü, bu arada ESHOT ve tüm çalışanlar serzenişden nasibini aldı. Sabah sabah şoför dahil otobüsdeki herkesin sinirleri alt üst olmuştu. Tabii, şoför asla efendiliğini bozmadı. Durması gereken durak ‘Güzel Sanatlar’ durağı olmasına reğmen Şehitler Caddesi’ndeki minibüs duraklarının yanındaki otobüs durağında genç bayan ile yanındaki erkek arkadaşını indirdi. İki durak sonra da ben indim. Yorumu ve değerlendirmeyi siz okurlarımıza bırakıyorum.



Işıksız kavşaklar trafiğe kapatılsın
Torbalılı okurumuz Selim Cantekin, “Standart dışı ve trafik ışığı olmayan 6 kavşakta her gün kazalar yaşanıyor. Bu yolda kural tanımayan sürücüler, duble yolun her iki yanından yola giriş yaparak karşı yola geçiyor, trafiği tehlikeye sokuyorlar. Bu kavşakların kapatılması için ne olması bekleniyor?” diye soruyor.


Sokak aydınlatması 6 aydır onarılmadı
Menemen’den Caner Apaydın, “Kumru Sokak’taki 2 adet aydınlatmamız 6 aydır çalışmıyor. İlgili kişilere defalarca telefon ettik. Her seferinde ‘Tamam’ demelerine rağmen 6 aydır lambalarımız onarılmadı. Gelen ilgili, ‘Sorun yer altında’ diyerek gitti. Aydınlatmalarımızın onarılmasını istiyoruz” diye konuştu.