Yeni öğretim yılının başlamasıyla birlikte okul kantinlerinin de açıldığını belirten vatandaşlar, ambalajsız ürün satışına izin verilmemesini istediler
Geçen yıl okulda yedikleri unlu mamüllerden gıda zehirlenmesi geçiren iki çocuğunu hastaneye zor yetiştirdiğini belirten okurumuz Sacide Yıldız, tüm yetkili ve öğrenci verilerini uyarmamızı istedi. Okurumuz önerilerini şöyle dile getirdi:
Eldiven giymiyorlar
“Okullar açıldı. Çocuklarımız zor da olsa okullarına devam edecekler; çünkü, çocuklarımızın gittiği okul bölündü ve çocuklarımızın öğretmenleri başka yerlere atandı. Bu konuda oldukça dertliyiz. İkincisi ise okullarımıza gevrek, poğaça, boyoz ve benzeri unlu mamülleri verenlerin denetlenmesini istiyorum. Çünkü birçok okulda, evlerde yapılıp getirilen unlu mamüller ile merdivenaltı denilen ruhsatsız yerlerde üretilen ürünler satılıyor. Ayrıca bu ürünlerin sevkiyatının izlenmesini, nasıl rezil bir sevk yapıldığının tespit edilmesini öneriyorum. Bu ürünler pislik içinde plastik kasalarda ve tepsilerde taşınıyor. En önemlisi de kantinciler açıkta üretiler ürünleri eldiven giymeden ve maşasız olarak, paraları elledikleri ellerle çocuklara veriyorlar. İzmir İl Sağlık, İl Milli Eğitim ile İl Tarım müdürlüklerinin bu konuda ortak denetim yapmalarını ve hijiyen konusunda kantin çalıştırıcılarının uyarılmaları istiyorum.”
Reisdere ve Germiyan yolları çok daraldı
Çeşme’den arayan Bülent Aldemir, “Alaçatı Reisdere yolunu bazı aklı evveller havaalanı gibi iken kuşa çevirerek iki araçlık hale getirdiler. Kim, niçin böyle birşey yaptı, bilmiyoruz. Aldığımız bilgilere göre satıh kaplama malzemesi fazla gitmesin diye böyle bir işlem yapılmış. Bu yıl da Ilıca-Germiyan yolunu (Burası işlek bir anayoldur) yine kuşa çevirip iki araçlık hale getirdiler. Madem kuşa çevirmeye meraklısınız, bari ara ara cepler koyun da kuşlar rahatça konup, kalkabilsinler. Allahaşkına bu yolların bu hale getirilmesine kimler karar verdiyse, gelip yaptıkları marifeti bir incelesinler. Bakalım ne diyecekler? Bir araç durmak zorunda kaldığı zaman trafik tıkanıyor ve yüzlerce araç beklemek zorunda kalıyor. Tabii korna sesleri ve arkasından da tartışmalar yaşanıyor” diye tepki gösterdi.
Metro merdiveni bizi çıldırtıyor
Karşıyaka Şemikler’den arayan Murtaza Ortabaş, “Metronun Bostanlı tarafındaki merdiveni 2 aydır demirlerin birbirine sürtünmesi ile aşırı gürültü yapıyor ve çıkan gıcırtı yüzünden evlerimizde oturamıyor, hatta uyuyamıyoruz” dedi ve çektikleri sıkıntıyı şöyle dile getirdi: “Bu gıcırtı sabah erken saatlerde başlıyor ve gece geç saatlere kadar, bazende sabaha kadar sürüyor. Merdiveni kullanan vatandaşlar da rahatsızlar ve korkudan merdiveni kullanmıyorlar. Yaşlılarımız, küçük çocukları olanlar ve hastalar şikayetçiler. Bu işkence daha ne kadar sürecek? Çalışanlara ilettik ama değişen birşey olmadı. Ayrıca İZBAN’a ve Büyükşehir HİM’e de bildirdik. Sorunun acilen giderilmesini istiyoruz.”
Taksiciler taciz ediyor
Konak Meydanı’ndaki işyeri sahiplerinden Haydar Akın, taksicilerden dert yandı. Durak harici gezen bazı taksicilerin Kemeraltı çarşısını gezmeye gelen yabancı turistleri taciz ettiklerini belirten okurumuz, “Kemeraltı’na tur otobüsleri ile gelen yabancı turistler çarşıyı gezdikten sonra Konak Pier karşısındaki Emekli Sandığı ve SGK’ya ait binanın yanındaki durakta tur otobüsünü bekliyorlar. Ancak tur otobüsleri gelene kadar burada bekleyen taksiciler hem turistleri taciz ediyorlar, hem de trafiği engelliyorlar. Bu ayıbın kent yöneticileri tarafından engellenmesini istiyoruz” diye uyarıda bulundu.
Bulgurca halkı su ücretinden dertli
İzmir’e 24 saat kesintisiz su projesinin en büyük yatırımı olan Tahtalı Baraj Gölü ile havzasının korunması için boşaltılan eski Bulgurca Köyü sakinleri dert küpü. Geçimlerini tarım işçiliği ile sağladıklarını belirten yeni Bulgurcalılar, yüksek su ücretinden dert yanıyorlar. Okurlarımız, “Bizi yıllarca Köy Hizmetleri sindirdi. Modern bir köy yapacağız dediler, gelin halimizi görün. Daha sonra l Genel Meclisi’nden hizmet istedik, onlar da ilgilenmediler. Dert çok ama en büyük derdimiz su ücretleri. İZSU’nun uyguladığı tarife bu köy için çok yüksek. Tek sayacı 2 veya 3 hane kullanıyoruz. 2. veya 3. hanelerin oturma ruhsatları yok diye su ücreti bölünmüyor ve tarife tek sayaçtan yapılıyor. Evlerimize 200 ile 400 TL arasında su ücreti geliyor. Biz kullanılan suyun ara sayaçlarla 2 veya 3 haneye bölünmesini istiyoruz” diyorlar.
Toz ve toprak
içinde kalıyoruzKemeraltı 888 ve 876 sokaklarda işyeri bulunan okurlarımız dertli. Neden mi? Büyük Demirhan’da restorasyon çalışmaları nedeniyle yıkılan yerdeki boş alandan kalkan toz ve toprak yüzünden. Köşemizi arayan işyeri sahiplerinden Sebahattin Baykal bakın ne dedi: “Konak Belediyesi İzmir’in ticaret merkezi Kemeraltı’ndaki, kaybolmakta olan mesleklerin de yer aldığı Büyük Demirhan’da yenileme çalışmaları başlattı. Teşekkür ediyoruz. Ancak, yıkılan yerdeki alanda tarihi çeşmeler çıkınca çalışmalar olduğu yerde kaldı. Şu anda buradan kalkan toz ve toprak yüzünden gözümüzü açamaz hale geldik. Ayrıca burası çöplük haline geldi. Çöplerin temizlenmesini ve toz kalkmaması için önlem alınmasını istiyoruz.”
SORUNUNA SAHİP ÇIK
Sokağınızdaki, mahallenizdeki, kentinizdeki aksaklıkları ve yaşamınızda karşılaştığınız sorunları sorumlulara duyurmak, şikayetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulmalarını sağlamak istiyorsanız, 0555-253 52 52 numaralı telefonumu 24 saat arayabilir; ayrıca kemal.onderoglu@hotmail.com elektronik posta adresine iletebilirsiniz.